Cemaat Cumhuriyet gazetesine sızdı mı?
Abone olCumhuriyet gazetesi, cemaat tarafından ele geçirildiği iddiasına zehir zemberek bir yanıt verirken, iddianın sahibi Aydınlık'a ateş püskürdü...
Aydınlıksi dünkü sürmanşetinden yansıttığı haberinde
Cumhuriyet gazetesinden Atatürkçülerin tasfiye edildiğini iddia
etmiş gazetenin cemaatin etkisi altına girdiğini
belirtmişti.
Aydınlık gazetesinin haberinde "İlhan Selçuk'un ölümünün ardından
başlayan süreç, Cumhuriyet Vakfı'ndaki tasfiyelere kadar uzandı.
Alev Coşkun ve Şefket Tokuş tasfiye edildi, İnan Kıraç istifa etti.
Cemaat'in adayları ile ikinci Cumhuriyetçiler gazetenin üst
kuruluna hakim oldu" ifadeleri yer aldı.
Cumhuriyet gazetesi bugün iddialara 1. sayfasından cevap verdi.
Kamuoyuna duyuru başlıklı açıklamada iddiaları sert bir dille
yalanlayan Cumhuriyet, Aydınlık'tan 'Cumhuriyet gazetesine uzun
yıllardan beri her fırsatta saldırmayı alışkanlık edinen bir
gazete' diye söz etti.
İşte, Cumhuriyet'in iddialara 1. sayfadan verdiği
cevap:
SAÇMA SAPAN İDDİA
Cumhuriyet gazetesine uzun yıllardan beri her fırsatta saldırmayı
alışkanlık edinen bir gazete (aynı zamanda bir siyasi partinin
yayın organıdır) bugün yeni ve çirkin bir tezviratta daha bulundu.
Neymiş, “Cumhuriyet’e Cemaat sızmış, Cumhuriyet Vakfı’nın
kontrolünü ikinci cumhuriyetçiler ele geçirmiş”.
Bu saçma sapan iddianın ciddiye alınacak bir yanı elbette yok. Açık
söyleyelim, Cumhuriyet gazetesine cemaatin bırakın sızmasını, böyle
bir girişimde bulunabilmesi bile olanaklı değildir. Cumhuriyet’in
dokusu, gelenekleri, yapısı buna uygun değildir. Ama, gazeteyi
yörüngesinden çıkarıp, kendi siyasal görüş ve taktiklerinin
propaganda organı haline dönüştürmek için bıkmadan usanmadan sızma
ve ele geçirme konusunda yıllardır çaba gösterenlerin başında
“Cumhuriyet’te Atatürkçüler tasfiye ediliyor” zırvasını
manşetlerine koyanlar geliyor.
Gazeteler arasında rekabet olması doğaldır. Ama bu rekabetin etik
ilkeler çerçevesinde yürütülmesi beklenir. Çamur atarak iz
bırakacaklarını sananlar, amaçları için her türlü yalan ve iftirayı
arsızca ve utanmadan söyleyenler, karanlık amaçlarına
ulaşamayacakları gibi okurlarımızdan hak ettikleri yanıtı da
alacaklardır.
Cumhuriyet gazetesi, kurumsal gelenekleri ve ilkeleri çerçevesinde
kendi yönetimini belirlemektedir. Birilerinin kişisel ya da siyasal
amaçları doğrultusunda Cumhuriyet gazetesinin yönetimi
oluşturulmaz. Cumhuriyet gazetesinin yayın ilke ve politikaları,
gazetenin sahibi olan Cumhuriyet Vakfı’nın resmi senedinde
yazılıdır:
“Cumhuriyet ne hükümet, ne de parti gazetesidir. Cumhuriyet yalnız
Cumhuriyet’in, bilimsel ve yaygın anlatımıyla demokrasinin
savunucusudur. Cumhuriyet ve demokrasi fikir ve esaslarını yıkmaya
çalışan her kuvvete karşı mücadele edecektir. Ülkemizde her
anlamıyla gerçek bir demokrasi kurulması için bütün varlığı ile
çalışacaktır. Cumhuriyet, Atatürk devrim ve ilkelerinin açtığı
‘aydınlanma’ yolunda aklın bağnazlıktan, bilimin dinden
bağımsızlaşması, laiklik ilkesinin toplumca benimsenmesi için çaba
gösterecektir. İnsan Hakları ve Temel Özgürlükler Bildirgesini
demokrasinin evrensel anayasası olarak benimseyen Cumhuriyet,
amaçlarına ancak Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’nin
bağımsızlığı ve bütünlüğü kapsamında ulaşılacağını temel ilke
sayar. Kimliği, ilkeleri ve amaçları, bu uzun süre içinde
belirlenip toplumda kök salan Cumhuriyet’i aynı yörüngede yaşatmak
Cumhuriyet Türkiye’sine, topluma ve Cumhuriyet okurlarına karşı bir
ödev niteliğine dönüşmüştür. Cumhuriyet Vakfı, bu amacı yerine
getirmek için kurulmuştur.”
Merhum başyazarımız İlhan Selçuk’un kaleme aldığı bu satırlar,
Cumhuriyet’in bugünkü tutumu ve misyonunu da göstermektedir.
Gazeteye değil ama Türkiye Cumhuriyeti’nin başta emniyet ve yargı
örgütü olmak üzere birçok kamu kurumuna cemaatin sızdığını uzun
yıllar öncesinden beri gündeme getiren, eleştiren, kamuoyunu
aydınlatan ve bu çetenin hedefi olan gazete Cumhuriyet
olmuştur.
Cumhuriyet Vakfı’nın yönetim kurulu üyeleri, çok uzun yıllardan
beri İlhan Selçuk’la aynı yönetim içinde mücadele veren saygın,
Cumhuriyet’in ilke ve değerlerine önem veren kişilerdir.
Birilerinin kötü niyetli karalama ve yalanlarına karşı
okurlarımızın 90 yıllık gazetelerini nasıl sahiplendikleri birçok
kez yaşanmış çok değerli bir deneyimdir.
Cumhuriyet, gerek siyasi iktidarın, gerek cemaatçi çevrelerin yok
etmek için sürekli hedeflerinde olan bir gazetedir. Buna alışkınız.
Bu yetmezmiş gibi, içeriye sızarak gazetemizi ele geçirmek için
karalama ve yalanlar üreten bazı çevrelerin saldırısına karşı
dimdik ve ayakta olacağımızdan da okurlarımızın kuşkusu
olmamalıdır.
Saygılarımızla
Cumhuriyet"
Aydınlık gazetesi dünkü sürmanşetinden haberi böyle
yansıtmıştı: