Cem Uzan'dan yazılı savunma
Abone olGenç Parti (GP) Genel Başkanı Cem Uzan, avukatı aracılığıyla yazılı bir açıklama yaparak, hakkındaki iddialara tepki gösterdi. Cem Uzan'ın savunması şöyle:
Avukatı Şaylan Çığgın aracılığıyla yaptığı açıklamada, son
günlerde TMSF Başkanı ve bazı yetkilileri tarafından yapılan
açıklamaları hayretle izlediğini belirten Uzan, "Başta anayasamız
olmak üzere evrensel tüm hukuk kurallarına aykırı biçimde tüm
şirketlerime ve mal varlığıma el koyan TMSF, hayal mahsulü olmanın
da ötesinde, şahsımı ve ailemi karalayan, küçük düşüren, ağır
hakaretler içeren açıklamalar yapmaktadır. Bu açıklamalarla ilgili
hukuki girişimlerde bulunulmakta ve suç duyuruları
hazırlanmaktadır. Ancak kamuoyunu yanıltmak ve şahsımla aileme
karşı olumsuz fikirlerin oluşmasını amaçlayan ve hayal mahsulü
iddialarla ilgili açıklama yapmam zaruri olmuştur" dedi.
Sakarya-Pamukova-Bakacak köyündeki çiftliğin, kardeşi Hakan Uzan'a
ait olduğunu belirten Cem Uzan, çiftlikte bir evin de kendisine
tahsis edildiğini ifade etti. Çiftlikteki evine zor kullanarak
girmediğinin altını çizen Uzan, "Çiftliğin ana girişindeki otomatik
kapıyı halen elimde olan uzaktan kumanda cihazı ile, evin kapısını
ise anahtarımla açtım. Söz konusu çiftlik evine yıllardır her
bayram gelirim ve Adapazarı Merkez Camii'nde bayram namazını
kıldıktan sonra hemşehrilerimle bayramlaşırım. Ancak bu kez ortada
bir hukuki durum olduğu için jandarmanın uyarısı ile çiftlikteki
hiçbir şeye dokunmadan araziyi terk ettim. Hukuki durum nedeniyle
gerekli yasal ifadeleri verdikten sonra İstanbul'a döndüm. Benim
çiftlikten ayrılmamdan sonra apar topar buraya gelen bir TMSF
yetkilisi, bir mizansen hazırlayarak bir kısım medya aracılığıyla
kamuoyunu ve devlet yetkililerini yanıltmak ve etkilemek
istemiştir. TMSF yetkilisi, duvarın yıkıldığını, içinden kasa
alındığını sonra duvarın tekrar örüldüğünü ileri sürmektedir"
ifadelerini kullandı. Televizyon ve gazetelerde, duvarın yıkılmış
halinin yer almasını eleştiren Uzan, şu açıklamalarda bulundu:
"Neden televizyon ekranlarına ve gazete fotoğraflarına duvarın
yıkılmış hali yansıtılmıştır? Eğer "yıkılmış ve içinden bir şeyler
alınmış, ardından tekrar örülmüş" bir duvar bulunduysa, neden resmi
yetkililer beklenmeden burası alel acele yıkılmış ve hiçbir tutanak
tutulmamıştır. Üstelik bu yapılırken ne güvenlik görevlileri
çağırılmış, ne de Cumhuriyet Savcısı beklenmiştir. Hal böyleyken
TMSF Başkanı ve yetkilileri "devlet görevlilerinin görevlerini
yapmamalarından" şikayet etmektedir. Benim ayrılmamdan sonra
çiftlikte kontrolü eline geçiren TMSF yetkililerinin bir savcıyı
bile beklemeyecek kadar aceleci davranmaları hiçbir hukuk ve görev
tanımına uymamaktadır. TMSF'nin bu olayda "yangından mal
kaçırırcasına" davranması ve bu yönde bir kısım medyayı kullanması
son derece dikkat çekicidir." Uzan, açıklamasının sonunda; çiftlik
evinde hala hangi belgelerin arandığı konusunda açıklama yapılması
gerektiğini belirterek, "İmar Bankası ile hiçbir ilgimin olmadığı,
babamın oğlu sıfatıyla 5020 sayılı kanuna tabii tutulduğum
bilinmektedir. Bu durumda zaten benden istenecek herhangi bir belge
ve bilgi olmayacağı da açıktır. Kimi medya organlarında çiftlikte
sözde açılan duvarın ardından para veya altın çıktığı ileri
sürülmekte, hatta altının miktarı 25 ton olarak bile telaffuz
edilmektedir. Medya kuruluşları bu hayali bilgileri kendileri mi
uydurmaktadır yoksa bazı TMSF yetkililerinden mi almaktadır?
Çiftlikteki günlük kullanım eşyalarının bir gün içinde
toplanmasının ve İstanbul'a nakledilmesinin mantığı nedir? Bugüne
kadar şahsıma ve aileme ait olan tüm şirket ve mal varlıklarına el
konulurken ve benim İmar Bankası ile babamın oğlu olmaktan başka
sıfatım yokken bizzat banka sahibi olan, örneğin Toprak Grubu ya da
Çukurova Grubu'na 5020 sayılı yasanın uygulanmaması ne anlama
gelmektedir?" sorularını yöneltti.