Cem Uzan'dan Fethullah Gülen için şok sözler
Abone olCem Uzan, Fethullah Gülen ve Zekeriya Öz hakkında olay yaratacak iddialarda bulundu. Uzan, Türkiye'den neden kaçtığını açıkladı.
Türkiye'den 2009 yılında kaçan işadamı ve politikacı Cem
Uzan, bomba açıklamalar yaptı. 'Fethullaçıların' 13 milyar dolarını
çaldığını öne süren Uzan, Türkiye'den kaçma nedenini ise şöyle
açıkladı: “2009’da Terörle Mücadele’den bir polis aradı ve
savcı Zekeriya Öz’ün beni tanık olarak çağırdığını söyledi.
Gittim, tehdit edilince kaçmaya karar verdim.”
TÜRKİYE'DEN AYRILMAYI HİÇ DÜŞÜNMÜYORDU
Sözcü gazetesine konuşan Cem Uzan'ın
açıklamaları şöyle:
Hey gidi günler hey… Yıllar ne çabuk da gelip geçiyor. Bugün, Cem
Uzan’ın Türkiye’den kaçışının yıldönümü. 20 Ağustos 2009’da
Türkiye’den filmlere taş çıkartacak bir biçimde kaçmıştı. Cem
Uzan’a “Nasıl kaçtınız?” diye sorduğumda gülüyor. Bu konuda
konuşmak istemiyor. Uçakla mı, deniz yoluyla mı, karayoluyla mı
ayrıldığını soruyorum, “Söyleyemem” karşılığını veriyor. Cem Uzan,
2003 yılından, 2009 yılına kadar adeta “Ev hapsinde”ydi. Kimseyle
telefonda konuşmuyor, ev içinde “Ortam dinlemesine” karşı da
tedbirli davranıyordu. Cem Uzan, servetine el konulmasına rağmen,
Türkiye’den ayrılmayı hiç düşünmüyordu. Hukuki yönden mücadelesini
sürdürdükçe başına yeni dertler açılıyordu.
200 BİN KİŞİ UZAN AİLESİNDEN EKMEK
YİYORDU
Cem Uzan’a, ailesine darbe vurulmadan önceki durumlarını soruyorum.
Heyecan içinde anlatıyor: “Geriye döndüğümüzde, 2000 yılına, yani
2003 olaylarının öncesine gittiğimizde Uzan Ailesi, Türkiye’nin en
varlıklı, en büyük grubuna sahip, en milli şirketlerinin sahibi
olan bir aile… O yıl, Uzan şirketlerinin 46’ncı kuruluş
şenliklerini yapıyorduk. 46 senelik bir gruptan bahsediyoruz. 2003
yılının Mayıs-Haziran aylarına geldiğimizde 40 bin kişi
şirketlerimizden her ay maaş alıyor. Yani, en azından aileleriyle
birlikte 200 bin kişi Uzan Ailesi’nden ekmek yiyor demektir. Hayır
işleri, hiç kimse duymadan yapılıyordu. Yardımların asla reklamı
yapılmazdı. Onbinlerce kişiyi çalıştıran, yüz binlerce kişiye
yardım yapan Uzan Ailesi’ne bir gecede ‘Hırsız, sahtekar, çulsuz,
dolandırıcı’ kisvesi giydirildi.”
FETHULLAH GÜLEN'İ
KULLANDILAR
“Bu nasıl oldu kim yaptı bunu?” sorusunu ise Uzan şöyle cevapladı:
“Bunu yapanlar bugün çok net ortada. Bunu yapan, yaptırtan ABD
şirketinin kullandığı sözde özel güvenlik şirketi çeteleri,
bunların Türkiye’de kullandığı kimi kişilerdir. Fethullah Gülen’i
de kullandılar. Fethullah Gülen’le ilgili bunu söylememin nedeni
bugün gelinen noktadan dolayı değil.
FETHULLAHÇILAR 13 MİLYAR DOLAR
ÇALDI
Fethullah Gülen aleyhine Star Gazetesi’nden haberler
yayınlanıyordu. Amerikalılar’la Fethullah Gülen işbirliği içine
girdiler. Kepez’e el konulması için hazırlığı yapanlar da
Fethullahçı’ydı (Uzan, burada bir bakan ve bazı üst düzey
yetkililerin isimlerini sıralıyor.) Cemaat üzerinden, ailenin
servetinin yarısı yok ediliyor. Bir yazar (isim veriyor) kendi
köşesinde ‘Ben gittim Başbakan Erdoğan’a, Kepez Elektriğe el
koymaları için dil döktüm’ diyor. Erdoğan, yeni Başbakan. O
günlerde devleti yeni tanıyor. Ne olduğunu ne olmadığını bilmiyor.
‘El koyun’ dediler koydu. Sonra bütünüyle bankaya hücum
başlatılıyor. Ondan sonra da TELSİM ve diğer tüm şirketlere el
konuluyor. TMSF, cemaat tarafından dizayn edildiği için 40 bin
kişinin çalıştığı şirketler, 9 ayda Fethullahçıların kontrolü
altına geçiriliyor. Aşağı yukarı 12 ila 13 milyar dolar, Uzan
Ailesi’nden çalındı.”
ZEKERİYA ÖZ ÇAĞIRDI
O gün avukatlarıyla toplantı halindeydi (2009’da). Cem Uzan’ın cep
telefonu çaldı. “Bilinmeyen” bir numara arıyordu. Cem Bey’in bu
telefon numarasını sınırlı sayıda kişi biliyordu. Önce telefonu
açmak istemedi. Bekledi. Telefon çalmaya devam ediyordu. Sonunda
açtı, sinirli bir şekilde “Niçin bilinmeyen numaradan arıyorsunuz”
diye çıkıştı. Karşısındaki kişi son derece sakindi. “Ben, Emniyet
Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi’nden polis memuru M.E’yim. 14
Şubat Salı günü öğleden sonra sayın C.Savcısı Zekeriya Öz, bir
konuda tanık olarak ifadenize başvuracak. O saatte bulunmanız
gerekiyor” dedi. Cem Uzan, “Tanık” olarak dinlenecekti. “Bir dakika
bunları avukatıma söyleyin. Kendisine veriyorum” diyerek telefonu
avukatı Şaylan Çığgın’a uzattı. Heyecanlanmıştı. Avukat, “Tamam,
anlaşıldı. Tabii tabii o gün o saatte Cem Bey ile birlikte
geleceğiz” dedi. Cem Bey, ne olduğunu, niçin çağrıldığını öğrenmek
istiyordu.
ÖZ'DEN TEHDİT GİBİ
UYARI
Avukatı, “Cem Bey, o kadar heyecanlanacak bir şey değil. Siz sanık
değilsiniz, tanıksınız” dedi. Uzan’ı yatıştırmaya çalışıyordu. Cem
Bey, bardağındaki sudan içti. Biraz rahatlar gibi oldu. Zekeriya
Öz’ün tanık olarak ifadesine başvurması bile korku yaratmaya
yetiyordu. Savcı Zekeriya Öz, değişik konularda Cem Uzan’a sorular
sordu. Sorgunun sonuna gelindiğinde, “Cem Bey, bakın sağlığınız
yerinde, her şeyden önce özgürsünüz. Bu özgürlüğün kıymetini bilin”
dedi. İşte, o an alarm zilleri çaldı… 5.5 yıllık “Ev hapsi”nin
sonuna gelinmiş ve yeni bir dönemin hazırlığı başlamıştı.