Cem Uzan canlı yayında ağladı
Abone olUzan programda, anne ve babasının kendisine yaptıkları tavsiyeleri anlatırken gözleri doldu..
Cem Uzan: Her devrin adamları var!.. Genç Parti Genel Başkanı Cem Uzan, daha önceki dönemlerde Özal'ın, Demirel'in Çiller'in, Yılmaz'ın ve Ecevit'in yanında ceket ilikleyenlerin bu kez Tayyip Erdoğan'a yandaşlık yaptıklarını belirterek, "Genç Parti iktidarında vatandaştan başkasını tanımam. Asla karşımda ceket iliklettirmeyeceğim" dedi. İsviçre'de 800 milyon dolarları olduğu iddiasının 'tamamen yalan' olduğunu belirten Cem Uzan, halkın yüzde 65'inin AKP'nin icraatından memnun olmadığını bildirdi. Cem Uzan, Habertürk televizyonunun canlı yayınına katılarak, Murat Ongun'un çeşitli konulardaki sorularını yanıtladı. Cem Uzan'a yöneltilen sorular ve yanıtları şöyle: * Petkim'i neden almadınız? Cem Uzan: Yapılan saldırılar sonucunda Petkim'i alma imkanı ortadan kalkmıştır. Ben bunu babamla net konuşmuş değilim, ancak tanıdığım bir insanın ne yaptığını bilirim. Milyonlarca dolar para veriyorsunuz, para koyuyorsunuz, büyütüyorsunuz. Karlılığını artırıyorsunuz. Sonra bir sabah kalkıyorsunuz, bir imza karşılığında elinizden alınmış. Siz bir taraftan hükümet olarak rakibim dediğiniz bir siyasi partinin genel başkanına ve aile fertlerine her türlü saldırıyı yapacaksınız, sonra da o insanlara 'tekrar özelleştirmeye gir' diyeceksiniz! İş hayatından 13 ay önce ayrıldım. Hiçbir aktif işim yok. Ancak ekonominin gerçeklerini çok iyi biliyorum. Türkiye bu davranışlarla özelleştirmeyi unutmalıdır. Bir Amerikalı, bir İngiliz, bir Japon, bir Fransız olarak bakın... Geldiniz yarın Tüpraş'a, Tekel'e girdiniz. Aradan 3 sene, 4 sene geçti. Hükümet değişti. Dedi ki 'Ben devrisabık yaratıyorum... AKP iktidarı döneminde olan bütün özelleştirmeleri mercek altına alıyorum' dedi ve 'Geçici olarak bu şirketleri durdurdum' dedi... Bu iş bugün yapıldığına göre, yarın da yapılabilir. Özelleştirme Türkiye'de noktalanmıştır. Noktalanmadıysa bile onda bir fiyatına düşmüştür. YASAKLANMAYA ÇALIŞILIYORUM * ÇEAŞ, Kepez, İmar Bankası, Adabank elinizden gitti. Şöyle geriye baktığınızda 'Nerden girdim bu siyasete' diyor musunuz? CEM UZAN: Yasaklanmaya çalışıldığım aşikar ortada. Konuşmalarımı yayınlayan televizyon kanallarının kapatıldığı ortada... Siyasete girerken en yakın dostlarım uyardılar. 'Şirketlerde hissesi olan kimsesin, saldırılara maruz kalabilirsin' dediler. Hatta bazı çevreler bu uyarıları uçurdular. Ben siyasete girerken bunları bilerek girdim. Milyonlarca çiftçinin, işçinin, emeklinin ezilmesine, açlıktan kıvranmasına karşı olduğum için siyasete girdim. Bu memlekete benim canım da malım da feda olsun. Dün Ordu'daydım. AKP'nin yüzde 49-50 oy aldığı bir yerdi. Ordu'daki insanların oy verip başbakan seçtirdikleri kişiyle ilgili duygularını bire bir yaşadım. Benim doğru ve düzgün bir yolda olduğumu orada bir kez daha gördüm. HER DEVRİN ADAMLARI... * Kendinizi yalnız hissediyor musunuz? Uzan Grubu'nun başına gelen bu olayla ilgili olarak Türk sermayesinden hiçbir tepki gelmedi. Yani Türk sermayesi, sizi yalnız bıraktı. Muhalefetten de destek gördüğünüzü görmedik. Siyaseten de yalnız bırakıldınız. Şimdi siz kendinizi yalnız hissediyor musunuz? Bir yerde hata yaptık diyor musunuz? CEM UZAN: Hiç yalnız hissetmiyorum. Türkiye'de her devrin adamları var. Bu sizin bahsettiğiniz etkin sermaye grupları dediğiniz gruplar, TÜSİAD dahil... Şöyle bakalım... Özal başbakan, Özal yere göge sığdırılamıyor. Demirel geliyor.. aynısı ona yapılıyor. Tansu Çiller geliyor, o kişiler Çiller'in yanında. Çiller gidiyor Mesut Yılmaz geliyor... O adamlar Yılmaz'ın yanında. Yılmaz gidiyor, Ecevit geliyor... Bu kez Ecevit'e methiye düzüyorlar. Ecevit gidiyor, Tayyip Erdoğan geliyor, bu kez bakıyorsunuz Tayyip Erdoğan'ın yanındalar, ona methiye düzüyorlar. Genç Parti iktidarında ben olacağı biliyorum. Aynı kişiler, bu kez Genç Parti'ye methiye düzecekler. Ama ben şunu biliyorum. Onlara karşımda asla ceket iliklettirmeyeceğim. Ben meydanlarda vatandaşla beraberim. Sadece ve sadece sırtımı millete dayıyorum. Millet dışında hiç kimseyi tanımıyorum. Bu partim adına gurur vericidir. YEREL SEÇİME HAZIRIZ * Nisan ayında yerel seçimler var. Genç Parti bu seçimlerde ne yapacak? Adaylarınız belli mi? CEM UZAN: Yerel seçimlere yedi ay var. Genç Parti ciddi biçimde hazırlanıyor. Sadece bize yönelik saldırılar medyada yer aldığı için, Genç Parti'nin icraatlarına yer vermiyorlar. Şimdi DEHAP'ın oylarının iptali sözkonusu. DEHAP'ın oyları iptal edilirse, Siirt'te yapılanın aynısı yapılmalı ve seçimler yenilenmelidir. Bu durumda Tayyip Erdoğan'ın durumu ne olacaktır? Bu ciddi bir durumdur. Yerel seçimlerle ilgili tüm hazırlıklarımızı yapıyoruz ve son derece iddialıyız. * Belediye başkan adaylarınızla ilgili isim verebilir misiniz? CEM UZAN: Hayır isim veremem. Çünkü partimizin aday belirleme tavrı belli. O ilkeyi bozamam. ISPARTA'DA İSTİFA YOK * Isparta il teşkilatı toptan istifa etti. Neden? CEM UZAN: Hayır toptan istifa yok. Teşkilatımız, orada 5 kişiyi savunmalarını alarak ihraç etmiştir. Olay budur. Gözü kör ve kalbi mühürlü insanlarla karşı karşıyayız. Bunların bir kısmı da medyada. Biliyorlarki Genç Parti geldiğinde hiçbir şekilde çıkarlarını sürdüremeyecekler. Sadece ve sadece Genç Parti'ye hakaret etmek, yalan yazmakla meşguller. Isparta'daki bu olayı da yalan haberlerle parti aleyhine kullanıyorlar. * AKP ve Hükümetle Türkiye'yi ilgilendiren konularda diyalogunuz var mı? CEM UZAN: Hükümet 10 milyon vatandaşın oyuyla iktidardadır ve Türkiye Cumhuriyeti'nin hükümetidir. Genç Parti de 2.5 milyon vatandaşın oyuyla muhalefettedir ve görevini yapmaktadır. Genç Parti, milletin sorunlarıyla ilgili konularda sorumluluktan kaçmaz. Ancak hükümetle şu ana kadar bir diyalog yaşanmadı. MOTOROLA OLAYI * Sizinle ilgili olaylar art arda geldi. Motorola olayı da bunlardan biri... CEM UZAN: Daha önce de açıkladım. Amerikalı aynı hakim bundan önce iki karar daha verdi ve bu kararlar temyizde bozuldu. Bu hakimin geçmişine bakarsanız, sadece Amerikan menfaatlerini korur ve savunur. Bu kararı da bozulacaktır. Bu hakimin daha önceki kararı temyizde bozulduğunda bir satır haber yazmayan bazı medya grupları, ne oluyor da şimdi bu hakimin bozulacağı ortada olan kararını günlerde haber diye yazıyor? Ellerini vicdanlarına koysunlar ve yüzde 70 kendi leyhlerine yazıyorlarsa yüzde 30'da bizimle ilgili doğruları yazsınlar. Bu millet olup bitenleri görüyor... ALMA MAZLUMUN AHINI * Bursa mitinginde Tayyip Erdoğan hakkında bazı sözler söylediniz. Yine söyler miydiniz? CEM UZAN: Ben yanar döner siyasetçi değilim. 'Değiştim' diyen insanlardan değilim. Lafı dolaştıranlardan da değilim. Ne düşündüysem orada söyledim, sözümün arkasındayım. Çünkü doğru söyledim. 5 değil, 25 televizyon kapanacağını bilsem yine söylerim. Benimle ilgili sorunun varsa ver mahkemeye, ne istiyorsan al. Sen o zaman beni neden siyasetten yasaklatmaya çalışıyorsun? Aç tazminat davasını... O yetmiyor, amacı rakibi gördüğü Genç Parti'nin genel başkanını siyasetten uzaklaştırmak. Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşmaları da televizyonlardan yayınlanıyor. Hiçbir televizyon kanalı çıkıp da 'Sayın Başbakan, ne konuşacaksınız? Önce bize verin, görelim de yayınlanıp yayınlanmayacağına karar verelim...' diyor mu? Benim konuşmamdan dolayı beni dava edebilir, ama televizyonları kapattırıp 1500 kişinin ekmeğiyle oynuyor. Bunun sorumlusu Tayyip Erdoğan'dır. Beni yıpratabilmek için ÇEAŞ ve Kepez'e el koydu, binlerce insan işsiz ve mağdur. İmar Bankası'na el koydu, binlerce insan mağdur. Televizyonları kapattı, binlerce insan yine mağdur. Kendisine şunu söyleyeceğim: Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste... Ben buna inanıyorum. Ama bu dünyada, ama öbür dünyada... ZULÜM YAPILIYOR * Hakkınızdaki yurt dışına çıkma yasağı konusunda ne diyorsunuz? CEM UZAN: Büyük çocuğum yurt dışında okuyor. Demek ki onu görmeye gidemeyeceğim. Sağlık olsun. Şunu söylüyorum: Bize yapılam zulümdür. İnsanlara zulüm etmek günahtır. Bu insan sadece bana zulüm etmiyor, millete de zulüm ediyor. Dün bunu Ordu'da yaşadım. Ordu insanının yüzde 85'i fındıkla yaşıyor. AKP, Ordululara seçim öncesi söz verdi, 'iktidar olduğumuzda fındığın kilosu 2 milyon lira olacak' dedi. Şimdi Ordulular mağdur. Maliyet 2 milyon 700 bin lira. Bu iktidarın bir bakanı çıkıyor diyor ki, 'maliyet 960 bin lira...' Hayatında Ordu'ya gitmemiş bir bakan... Ordu'ya gidip dokuz ay önce cennet vadeden Başbakan diyor ki, 'IMF'ye söz verdim, size para veremem.' Giresun'da da aynı şeyi söylüyor. Hangi vicdandır ki, meydanlara çık, ateş serbest!.. Cennet vaat et... Oyları al, sonra da 'IMF'ye söz verdim' diye vaatlerini unut... Fındıkta bu oluyor da diğer ürünler farklı mı? Elimde mısır raporu var. Şekerpancarı üretimi kotalandı. Şu anda Türkiye'de yerli mısır, ithal mısırdan daha pahalı. Çünkü mazot pahalı, gübre pahalı... Başbakan, insanlara verdiği sözleri tutmadı. SONUNA KADAR... * Belli bir mal varlığınız var ve onlarla ilgili sorunlar yaşamaya başlıyorsunuz. Bir korku ve tedirginlik var mı? CEM UZAN: Bu çok insani bir durum. Babam ve annem bizleri yetiştirirken bir şey öğrettiler. O da yüce Allahtan başka kimseden korkmamak... Bana istediğini yapabilir. Ben bu yolda sonuna kadar yürüyeceğim. * İmar Off-shore'da bir ödeme gerçekleştirdiniz. 10 milyara kadar paraları ödediniz... CEM UZAN: Ben size çok net olarak şunu söyleyeyim... Buradan BDDK Başkanı Engin Akçakoca'ya sesleniyorum: Benim İmar Bankası'nda hissem yok. Ben İmar Bankası'nın sahibinin oğluyum. Benim Adabank'ta hissem var. Net, erkekçe söylüyorum. Yüzde 30 hissem var. Kardeşimle birlikte Adabank'ın büyük hissedarlarıyız. Ama BDDK benim malvarlığıma da tedbir koyuyor. Koy arkadaş. Benim bu ülkeden mal kaçırmak gibi asla bir düşüncem yoktur. Babam, Off-shore'da herkesin parasını faiziyle birlikte ödeyecektir. Bugün Engin Akçakoca'nın yaptığı başka bir şey daha var. 60 küsur şirketin malvarlığını dondurdu. Star gazetesi alan bir vatandaşın ödediği para, donduruldu... Star gazetesinin paraları donduruldu. Star televizyonunun paraları donduruldu. Star televizyonu sen ortada yokken vardı. Star televizyonu karapara mı aklıyor? Burada binlerce insan çalışıyor, evine ekmek götürüyor. Yazıktır, günahtır. Vicdanınız rahat edecek mi? Akşamları yatıp uyuyabilecek misiniz? Engin Bey, bunun vebali sizin de boynunuzdadır. Tetikçilik yapmayın. 800 MİLYON DOLAR... * İsviçre'de 800 milyon dolarınız var mı? CEM UZAN: Keşke olsaydı.. Kesinlikle yok. Bu ailenin neyi varsa bu memleketin sınırları içerisindedir. Hep böyle olmuştur ve böyle olacaktır. * Sizinle birlikte yola çıkıp da, şimdi yanınızdan çekilen kimse var mı? CEM UZAN: Bunu yapan hatırı sayılır kimse yok. Temmuzun ikinci yarısında yapılan bir anket var. Bir de Türkiye'de hatırı sayılır bir kişinin yaptırdığı bir anket... Genç Parti'nin oyu yüzde 19.4 çıkıyor. Bizim yaptığımız ankette de yüzde 18 küsur çıkıyor. Arada yüzde 1'lik bir fark var. Dokuz ayda bu duruma gelmişiz. Yerel seçim, AKP ile Genç Parti arasında geçecektir. Tabi CHP bir realitedir. Barajın üzerindedir. Fakat Tayyip Erdoğan'ı istemeyenler, Talibancı bir teröristin önünde diz çöken ve buna 'Aile fotoğrafı' diyen bir zihniyeti kabul etmeyenler, Genç Parti'nin yanında yer alacaktır. Ben bunu gittiğim her yerde görüyorum. ERKEKÇE SÖYLE... Geçenlerde Cumhuriyet gazetesinde AKP'li bir yöneticinin açıklaması vardı. 'Ekim ayında Meclis'e mutlak çoğunlukla geliyoruz' diyordu. Bunlara millet çoğunluğu verdi ama Anayasa değişikliği yetkisini vermedi. Milletin vermediği bir şeyi sen kapalı kapılar arkasındaki pazarlıklarla elde etmeye neden çalışıyorsun? Neden anayasa değiştirme peşindesin? Sen bu cumhuriyetin nesini beğenmiyorsun? Yoksa geçmişte kapalı kapılar arkasında söylediğin gibi rejimi mi değiştirmek istiyorsun? Çık ortaya erkekçe söyle... * Hükümetin desteklediğiniz bir çalışması var mı? CEM UZAN: Bu hükümetin bugüne kadar yaptığı bir iki müsbet konu vardır. Biri vergi affıdır. Ancak buna şöyle bakmak gerekir. Siz vergiyi affedebilirsiniz. Geçmişe dönük af çıkarabilirsiniz, ama aynı ağır vergiyi aynı oranda devam ettiriyorlar. Akla şu soru geliyor: Acaba yanlarında bulunan bazı kişileri affetmek için mi bu affı çıkardılar? DÜĞÜN DAVETİ * 6500, 7000 kişiden bahsediliyor. Sayın Tayyip Erdoğan'ın oğlunun düğününe davetli misiniz? CEM UZAN: Hayır, bir davet almadım. Alsam da gideceğimi sanmıyorum. * Sayın Erdoğan attan düştüğünde ne hissettiniz? CEM UZAN: Genel Merkez'de partililerle toplantıdaydım. Asistanım söyledi ama inanmadım. Mesajlar üzerine Habertürk'ten izledim. Defalarca güldüm. Başka ne yapılabilir ki?.. YAZIKTIR, GÜNAHTIR... * Başka söylemek istedikleriniz var mı? CEM UZAN: Şu dakikada herkesin susturmaya çalıştığı bir partinin genel başkanını ekrana çıkardığınız için Habertürk'e ve tüm çalışanlarına teşekkür ediyorum. Genç Parti, milletin dertlerini dile getirmeye devam edecektir. Hepimiz insanız, hepimiz doğrular, yanlışlar yapabiliriz. Hata yaparsak, bunun adli makamlarca cezası verilir. Ama hiçbir şekilde hiçbir mahkumiyetiniz, ispat edilmiş hiçbir suçunuz yokken 60-70 gündür bir zulme tabi oluyorsanız, siyasi lince tabi oluyorsanız buna dayanmak tabii ki kolay değildir. Ama ben bunu tüm parti yöneticilerimiz ve parti üyelerimiz adına bir sınav olarak görüyorum. Talip olunan makam partiyi yönetme makamı değil, ülkeyi yönetme makamıdır. Biz bu yoldayız. 11 tane Mehmetçiğin başına çuval geçirildiğinde bu millet ne hissetti diyorsunuz? Kahkahalar atıp mantı mı yedi? İki kere açılmış çeşmeyi üçüncü kere mi açtı? Biz onu yapanlardan değiliz. Biz milletimize asla saygısızlık edenlerden değiliz. Sorumlulukta bulunanların yapması gerekenler var. Bu lafla olmuyor, davranış ve icraatla olur. Bütün bunları kolaylıkla gözardı ediyorlar. Verdikleri sözleri yok sayıp, yine karşılarına çıkma cesareti gösteriyorlar. Yazıktır, günahtır... AKP'nin kendi araştırma kuruluşuna yaptırdığı bir araştırma var. Ülkede ekonominin iyi gitmediğini söyleyenlerin sayısı yüzde 63 veya 65'tir. Bunu da mı Cem Uzan yaptı? Bu icraat AKP hükümetinin icraatıdır. 'Değiştireceğim' diye göreve talip olan ve gelenlerin, dokuz ayda bunu yapmıyorlarsa sorumlulukları vardır. Bunlar sadece insanların dini duygularını istismar ederek bu noktalara geldiler. Şimdi de 'IMF'ye söz verdik' deyip, vaatlerini yerine getirmiyorlar."