Usta oyuncu Cüneyt Arkın, gençleri kendi kültürlerine sahip çıkmaya davet ederek "Tarih bilinci olan insan Amerikan tıraşı yaptırmaz, küpe takmaz. Müziğini dinlese bile, o kültüre hayranlık duymaz" dedi. Bu açıklama sosyal medyada günün tartışma konusu oldu. Kimi destekledi, doğru buldu; kimi de usta sanatçıyı eleştirdi. Son dönemde toplumsal olaylarla ilgili yaptığı paylaşımlarla sosyal medyada dikkat çeken ünlü oyuncu Celil Nalçakan da bu tartışmaya kayıtsız kalamadı. Usta oyuncunun açıklamasını 'yersiz' bulduğunu ifade etti.İnceden inceye eleştirdi Nalçakan, sosyal medyada konuya ilişkin paylaştığı yorumunda, inceden inceye eleştirerek ve sözlerine dikkat etmeye çalışarak Arkın için şu sözleri sarf etti:"Ustaya saygımız sonsuz da, bu ne Allah aşkına?" "Aman ya… Ustaya saygımız sonsuz da, bu ne Allah aşkına? Size ne, bize ne başkasının saçından küpesinden dinlediği müzikten? Madem özümüze döneceğiz, bu işe önce rızkımızı saklamak yerine paylaşmayı, Zulme râm etmek yerine dik durmayı, doğayı katletmek yerine onun parçası olarak yaşamayı hatırlayarak başlayalım!"İşte Nalçakan'ın o paylaşımı...Nalçakan bu yorumu, ünlü magazinci İzzet Çapa'nın Cüneyt Arkın'ın çıkışıyla ilgili yaptığı paylaşımın altına yazdı. Çapa da paylaşımı yaparken Cüneyt Arkın'ı şu notu düştü: "İş saçtan sakaldan, küpeden müzikten çok çok ilerilere gitti be abim" "Cüneyt Abim...Güzel abim...Can abim...Ben senin hangi iyi niyetli maksatla bunu söylediğini elbette biliyorum ama...İş saçtan sakaldan, küpeden müzikten çok çok ilerilere gitti be abim..."Bunlar bizim Mehmetçiğin kafasına çuval bile geçirdi" Bunlar bizim Mehmetçiğin kafasına çuval bile geçirdi...O yetmedi, her şekilde kılcal damarlarımıza kadar sızdılar...En bunlara karşı gibi görünenler, en çok bunlardan yana olanlar çıktılar..."Bunların ağababaları bizi zerre korkutmuyor" Ama çok şükür bizim gönlümüzde ‘Geldikleri gibi giderler’ diyen bir aslan yatıyor...O yüzden de ne bunlar ne de bunların ağababaları bizi zerre korkutmuyor...Hürmetlerimi arz eder, ellerinden öperim abim..."Cüneyt Arkın ne demişti? Usta oyuncu Cüneyt Arkın, Sabah Gazetesi'ne verdiği röportajda çok konuşulacak sözlere imza attı. İşte o açıklamalar:"Tarih bilinci olan bir genç kendini bilir, Amerikan tıraşı olmaz..." Çünkü bizim tarih bilincimize dokunuyor. Biz gençlerimize tarih bilincini aşılayamadık, veremedik. Tarih bilinci olan bir genç kendini bilir. Amerikan tıraşı olmaz, Amerikan küpeleri takmaz. "Tarih bilinci olan genç, Türk Müslüman bilincini değiştirdiği için öyle yaşar" Müziğini dinlersin ama onun hayranı olmazsın. Tarih bilinci olan genç, Türk Müslüman bilincini değiştirdiği için öyle yaşar. Çok olumlu bakıyorum." "Kara Murat'ı seyirciye yetiştiremezdik" Arkın, gençleri kendi kültürlerine sahip çıkmaya davet ederek şöyle konuştu: "Benim dönemimde çektiğim filmler de çok popülerdi. Malkoçoğlu, Kara Murat, Battal Gazi… Kara Murat'ı seyirciye yetiştiremezdik. Tarihi dizilerin çekilmesi her anlamda olumludur. Cüneyt Arkın kimdir? Cüneyt Arkın'ın gerçek adıyla Fahrettin Cüreklibatır'dır. Cüneyt Arkın 8 Eylül 1937'de Eskişehir'in Karaçay köyünde doğdu. Babası Türk Kurtuluş Savaşı'na katılmış Hacı Yakup Cüreklibatır'dır. Aslen Nogay'dır. Lise öğrenimini Eskişehir Atatürk Lisesi'nde gördü, 1961 yılında İstanbul Tıp Fakültesinden mezun oldu.Memleketi Eskişehir'de, yedek subay olarak askerliğini yaparken, Göksel Arsoy'un başrol oynadığı Şafak Bekçileri (1963) filminin çekimleri sırasında yönetmen Halit Refiğ'in dikkatini çekti. Askerliğini bitirdikten sonra Adana ve civarında doktorluk yaptı. 1963 yılında Artist dergisinin yarışmasında birinci oldu. Bir süre iş arayan Cüneyt Arkın, 1963'te Halit Refiğ'in teklifiyle sinema oyunculuğuna başladı ve 2 yıl içinde en az 30 film çevirdi.1964 yılında oynadığı Gurbet Kuşları filminin finalindeki kavga sahnesi, Arkın'ın kariyerinde bir kırılma noktası oldu. Bir süre daha duygusal-romantik jön karakterlerini canlandırdıktan sonra yine Halit Refiğ'in önerisiyle aksiyon filmlerine yöneldi. Bu dönemde İstanbul'a gelen Medrano Sirki'nde altı ay süreyle akrobasi eğitimi aldı. Burada öğrendiklerini Malkoçoğlu ve Battalgazi serilerinde beyaz perdeye aktararak, Türk sinemasına daha önce hiç örneği olmayan bir tarz getirdi.Kısa sürede avantür filmlerin en aranan oyuncusu haline geldi. Romantik filmlerle başladığı sinema yaşantısını hareketli filmlerle sürdürse de birçok farklı türde karaktere can verdi. Kariyeri boyunca westernden komediye, macera filmlerinden toplumsal filmlere kadar değişik türde filmler çekti. Özellikle Maden (1978) ve Vatandaş Rıza (1979) filmleri, Cüneyt Arkın'ın kariyerinde özel bir yer kaplar.12 Mart dönemi sırasında, 4. Altın Koza Film Festivali'nde (1972) jürinin ilk oylamasında Yılmaz Güney'i Baba filmindeki rolüyle en iyi erkek oyuncu seçilmesine rağmen daha sonra siyasi baskılarla Yılmaz Güney'in yerine, ilk oylamada Yaralı Kurt filmindeki performansıyla ikinci olan Cüneyt Arkın'ı en iyi erkek oyuncu seçti. Bu karara tepki gösteren Arkın ödülü reddetti. Cüneyt Arkın sinemasına ayrı bir renk getiren, yönetmenliğini Çetin İnanç'ın yaptığı 1982 tarihli Dünyayı Kurtaran Adam zamanla bir kült film haline geldi. 1980'li yıllarda Ölüm Savaşçısı, Kavga, Sürgündeki Adam ve İki Başlı Dev gibi aksiyon filmlerinden sonra, 1990'lı yıllarda da polisiye dizilere yöneldi. Cüneyt Arkın, binicilik ve karatede uzman sporcu unvanına sahiptir. Oyunculuğun yanı sıra televizyon izlenceleri sunmuş ve kısa bir süre gazetelerde sağlıkla ilgili köşe yazarlığı da yapmıştır. 2009 yılında omurgasındaki sinir sıkışmasından dolayı yaklaşık üç ay hastanede tedavi gördü. Cüneyt Arkın ilk evliliğini 1964 yılında kendisi gibi doktor olan sınıf arkadaşı Güler Mocan ile yaptı. 1966 yılında kızları Filiz doğdu. Cüreklibatır'ın yeni gelişen sinema oyuncusu kariyeri nedeniyle evlilik uzun sürmedi. 1968 yılında Cüneyt Arkın olarak sahne adını aldı ve bir çini fabrikası sahibi olan varlıklı bir ailenin kızı Betül Işıl ile tanıştı. İsviçre'de bir üniversite mezunu olan Işıl, o sırada uçuş görevlisi olarak çalışıyordu. Cüneyt Arkın, 1968 yılında boşandıktan bir yıl sonra, 1969'ta Betül (Işıl) Cüreklibatur ile nişanlandı, 1970'te evlendiler ve 1971'de boşandılar. Kısa süre sonra yeniden evlendiler ve bu evlilikten de Kaan ve Murat adlarında iki çocuğu oldu. Kızı bir şirkette genel müdürlük yapan Arkın'ın oğullarından Murat da dizilerde oyunculuk yapmaktadır.[11] Bir dönem alkolizm tedavisi görmüş olan Arkın, alkol, uyuşturucu ve gençliğin sorunları konulu sayısız konferans vermiş, bunlarla ilgili teşekkür beratları ve onur ödülleri almıştır.