Çelik:YÖK yargıya müdahale ediyor

Soruşturma izni vermemesine rağmen kendi müsteşarı hakkında da dava açıldığını belirten Hüseyin Çelik, “ben bu durumda 81 ilin Milli Eğitim müdürünü Ankara’ya çağırsam, bu yargıya müdahale midir değil midir? Tabi ki yargıya müdahaledir” dedi. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Yücel Aşkın'ın tutuklanması sürecinde hükümetin suskun kalmayı tercih ettiğini dile getiren Çelik "hükümetle YÖK karşı karşıya değil" diye konuştu. Bakan olarak yargıyı etkilemesinin mümkün olmadığını belirten Çelik, “yargıyı etkileseydim, benim ya da arkadaşlarım hakkında olan davalara etkim olurdu. Bu güne kadar bir dava hakkında hiçbir zaman bir hakim ya da savcıyı da aramadım. Bunu iddia eden varsa çıkıp söyleyebilir” ifadesini kullandı. "YÖK'ün Dinçer'i yargılama hakkı yok" Hüseyin Çelik, "sayın Teziç ve arkadaşları bize sormadan sayın Aşkın'ı rektör olduğu için yargılayamazlar diyor. Peki YÖK'ün Ömer Dinçer'i yargılama hakkı var mı?" diye konuştu. Ömer Dinçer'in Başbakanlık Müsteşarı olduğuna dikkat çeken Milli Eğitim Bakanı, "Dinçer şu an öğretim kadrosunda değil ki... Şu an fiili olarak öğretim üyeliği yapmıyor. Bu yüzden YÖK, Dinçer'i yargılayamaz" açıklamasında bulundu. Hüseyin Çelik, rektörlere, "Yücel Aşkın'a haksızlık yapılsın istemiyorsanız Ömer Dinçer'e de haksızlık yapmayın. Hukuk herkese lazım" diye seslendi. Hüseyin Çelik, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Sekreteri olan ağabeyi Ramazan Çelik'e yöneltilen eleştiriler hakkında da konuştu. Çelik, "fakülte hastaneleri rektörlüklere bağlıdır. 25 milyon dolarlık kredi hastanenin tıbbi cihazları için alınmıştır. Abimin bu konularla hiç alakası yok" dedi. "Üniversitelerle çatışma içinde değiliz" "Hükümet olarak kesinlikle üniversitelere çatışma içinde olduğumuz söylenemez" diyen Bakan Çelik, "siyasi yaklaşımımız çok farklı olabilir. Ama yönetme konumunda olan insanların kavga etme gibi bir lüksü olamaz" şeklinde konuştu. YÖK - hükümet gerginliği tırmanıyor Yüzüncü Yıl Üniversitesi rektörü Yücel Aşkın'ın 14 ekimde tutuklanmasının ardından yayımladıkları sert bildiriyle olayı eleştiren rektörler, 22 ekimde de Van'da rektöre destek açıklaması yapmıştı. Rektörü hapishanede ziyaret eden YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç, Dr. Yücel Aşkın'ın tutuklanmasını gerektirecek şartların oluşmadığını belirterek, "bir rektörün belirsizlikler içinde tutukluluk halinin devamı bizi daha baştan üzüntüye boğdu. Onun için de Rektörler Komitesi'nde görüşlerimizi dile getirirken tutukluluk haline yol açan nedenlerin belirsizliğine karşı duyarsız kalamazdık" demişti. Hükümet ile YÖK arasında Aşkın krizi ile başlayan gerginlik, 21 ekimde öğretim üyeliği YÖK tarafından alınan Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer'in durumu yüzünden devam etmişti. Erdoğan Dinçer'in öğretim üyeliğinin elinden alınması için 'intikam hırsıyla yapıldı' yorumu yapmıştı. YÖK Başkanı Teziç ise "bu konu bir senedir süren bir tahkikatın sonucu. Bizim açımızdan böyle bir bağlantı olmadığını samimiyetle söyleyebilirim" diye konuşmuştu. Rektör Yücel Aşkın, Üniversite Hastanesi'ne tıbbi cihaz alımında usulsüzlük yapıldığı iddiasıyla başlatılan soruşturma kapsamında 14 ekimde tutuklanarak cezaevine konulmuştu. Aşkın'ın tutuklanmasına gerekçe olarak da, Yeni Türk Ceza Kanunu'nun 'delillerin yok edilmesi, gizlenmesi veya değiştirilmesi'ne ilişkin maddesi gösterilmişti. Van Cumhuriyet Başsavcısı Kemal Kaçan da, Rektör Aşkın'ın bakanlıkça onaylanan sözleşmeler yerine farklı sözleşmeler hazırlayarak alımlar yaptığını öne sürmüştü.