Çelik'ten YÖK tepkisi
Abone olMilli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, ''Bugün YÖK Yasası önünde büyük bir engel teşkil eden insanlar, bence bu ülkeye en büyük kötülüğü yapan insanlar oldular'' dedi.
Bakan Çelik, Bahçeşehir Üniversitesi'nin ''Siyaset ve Liderlik
Okulu'' programı çerçevesinde Conrad Oteli'nde ''Türkiye'nin Eğitim
Politikaları'' konulu konferans verdi. Konuşmasından sonra
katılımcıların sorularını yanıtlayan Çelik, ''Üniversitelere
hazırlık için öğrencilerin dershanelere gitmesinin önüne geçmek
amacıyla bir sistem kurulacak mı?'' sorusu üzerine, Türkiye'de
dershaneciliğin patlamasının en temel nedenlerinden birinin lisede
okutulan derslerin müfredatı ile üniversite sınavında sorulan
soruların birbiriyle örtüşmemesi olduğunu söyledi. Çelik,
''Maalesef üniversite sınavında ne tür sorular sorulması
gerektiğine karar veren Milli Eğitim Bakanlığı değil. Bunun
kapsamının ne olup olmadığına da biz karar veremiyoruz'' dedi.
Dershanelerin ise ÖSS'de çıkan sorular paralelinde eğitim verdiğine
işaret eden Bakan Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü: ''O zaman siz de
bırakın dersleri, üniversite sınavı paralelinde eğitim yapın...
Böyle bir komedi yeryüzünde yok. Bugün YÖK Yasası önünde büyük bir
engel teşkil eden insanlar, bence bu ülkeye en büyük kötülüğü yapan
insanlar oldular. Bugün yükseköğretim mevzuatı, maalesef böyle bir
sonuç doğuruyor. Eğer dershanelerin patlama düzeninden kurtulmasını
istiyorsak, üniversite sınavında çıkan sorular ile lise müfredatını
mutlaka örtüştürmemiz lazım.'' ''YENİ ÜNİVERSİTE AÇMADAN...'' Milli
Eğitim Bakanı Çelik, ''Türkiye'deki üniversitelerin sayısı
çoğaltılacak mı?'' sorusu üzerine de, Türkiye'de 'ü devlet, 24'ü
vakıf olmak üzere 77 üniversite olduğunu hatırlatarak, 77
üniversitenin de 40 vilayete dağılmış durumda bulunduğunu söyledi.
Geriye kalan 41 ilin bir kısmında üniversitelere bağlı yüksekokul,
meslek okulu veya fakülte bulunduğunu anlatan Çelik, şunları
kaydetti: ''Yeni üniversite açmadan, altyapısı olan, yani
üniversitesi olmayan, ancak üniversitelere bağlı yüksekokul veya
fakülteleri olan illerde, mesela Çorum'da rektörlük birimlerini
oluşturacağız. Onlara akademik ve idari kadro vereceğiz. Bunların
müstakil bütçeleri de olacak ve kendi ayakları üzerine durarak
yollarına devam edecekler. Popülizm yapsak 41 ilde üniversite
açmamız lazım. Ama bugünkü şartlarda Şırnak, Mardin, Iğdır ve
Ardahan'da üniversite açmak mümkün değil.'' Çelik, Türkiye'nin 70
bin öğrencisinin yurtdışında eğitim gördüğünü dile getirerek,
Kırgızistan, Moldavya, İngiltere ve ABD'nin yanı sıra 18-19 bin ile
de en çok KKTC'de olmak üzere birçok ülkede Türk öğrenci
bulunduğunu anlattı. ''ÜNİVERSİTEYİ POLİTİZE ETMEMEMİZ LAZIM''
''Üniversitelere yeterince bütçe ayırmadıklarına'' dair bazı
eleştiriler olduğunu kaydeden Hüseyin Çelik, devlet
üniversitelerine geçen yıl verilen bütçedeki artış oranının yüzde
41.5 olduğunu, buna karşılık bakanlıkların artış oranının ise yüzde
10-15 civarında bulunduğunu vurguladı. Çelik, 2005 bütçesinde
TÜBİTAK'ın araştırma fonuna 450 trilyon lira ayrıldığını ve
TÜBİTAK'ın bütçesinin 40 kat artırıldığını belirterek, sözlerini
şöyle sürdürdü: 'Üniversite öğretim üyesi arkadaşlarıma söylüyorum;
Hükümet mensuplarına laf yetiştirme çabasında olmayın. Eğer siyaset
yapmak istiyorsanız sırtınızdaki cüppenizi çıkartın benim gibi,
çıkın halkın karşısına. Desteğinizi alın, milletvekili olun.
Üniversite bilim yapacak, araştırma yapacak. Bir bakıyorum bir
üniversiteden bir ses yükseliyor, tamamen siyasi söylem.
Üniversiteyi politize etmememiz lazım.'' ''ÇOK NADİR
RASTLANABİLECEK OLAYLAR'' Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik,
konferanstan sonra da gazetecilerin ''Okullarda şiddet olayları
tırmanıyor mu? Bu konuda alınan önlemler var mı?'' sorularına şu
karşılığı verdi: ''Aslında okullarımızda ürkeceğimiz sistematik bir
şiddet meselesi yoktur. 'Okullarda yaygın bir şiddet varmış' gibi
bunu kamuoyuna duyurmanın yanlış olduğunu düşünüyorum. 'Okullarda
sanki şiddet varmış, yaygınmış, her tarafta her gün olabilen normal
olaylarmış' gibi kamuoyuna yayın yapılmasını doğru bulmuyorum.
Bunlar, çok nadir rastlanabilecek olaylardır. Bunlar tabii ki bizim
istemediğimiz nahoş durumlardır. Biz şiddeti ve her türlü
olumsuzluğu okullarımızın uzağında tutmak için büyük bir gayret
içindeyiz. Ama bütün bu olumsuzlukların yaşanmaması için
arkadaşlarımızı pazartesi gününden itibaren bir kez daha
uyaracağız.'' Türkiye'de 20 milyonluk bir öğrenci kitlesi olduğunu
vurgulayan Çelik, ''20 milyonluk bir öğrenci kitlesi içinde zaman
zaman bu tür anormal durumlar ortaya çıkabilir. Çocuklarımız
çantalarında bıçakla vesaire okula gitmişler... 10 bin çocuktan
birisinde böyle bir şey olmuş. Maçlarda da bu tür olumsuzluklarla
karşılaşabiliyoruz'' dedi.