Çelik'ten Teziç'e tepki
Abone olYÖK Başkanı Erdoğan Teziç ile Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik arasında polemik tam gaz devam ediyor. Teziç'in siyasileri hedef alan konuşmasına Çelik'ten cevap geldi.
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan
Teziç'in dünkü Rektörler Komitesi'nin ardından düzenlediği basın
toplantısında ''hükümete, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a ve
Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne yönelik hoş olmayan ifadeler
kullandığını'' belirtti. Çelik, ''2547 sayılı Yükseköğretim
Kanunu'nun katsayı ile ilgili 45. maddesini bugünkü gibi düzenleyen
milli iradenin, aynı maddeyi farklı şekilde de
düzenleyebileceğini'' bildirdi. Bakan Çelik, yazılı bir açıklama
yaparak, Teziç'in, dün Hacettepe Üniversitesi Beytepe Kampusü'nde
toplanan Rektörler Komitesi'nden sonra düzenlediği basın
toplantısındaki sözlerine tepki gösterdi. Çelik'in açıklaması
şöyle: ''29 Haziran 2005 tarihinde Ankara'da toplanan Rektörler
Komitesi'nin ardından düzenlediği basın toplantısında YÖK Başkanı
Teziç, hükümetimize, Sayın Başbakan'a ve TBMM'ye yönelik hiç de hoş
olmayan ifadeler kullanmıştır. Halbuki, bundan 4 gün önce yani 26
Haziran 2005 tarihinde İstanbul'da benim de katıldığım YÖK Genel
Kurulu toplantısında yükseköğretimle ilgili birçok konuda çok
faydalı bir görüş alışverişinde bulunulmuş, yükseköğretim
kurumlarının kadro, finansman ve diğer hükümet organlarını
ilgilendiren meseleleriyle ilgili olarak üst düzeyde yetkililerin
bir araya gelmesi ve yaşanan problemler ile çözüm önerilerinin
tarafımıza iletilmesi kararlaştırılmıştır. Bu toplantıda tek
uzlaşılamayan konu Öğrenci Seçme Sınavı'ndaki katsayı meselesi
olmuştur. Hal böyleyken Sayın Teziç'in adeta muhalif bir parti
sözcüsü gibi hükümete, Sayın Başbakan'a hatta TBMM'ye yönelik
tehditkar olarak nitelenebilecek ifadeleri esefle karşılanmıştır.
Sayın Başkan'ın katsayı ile ilgili yasal düzenleme yapılmasını
gerginlik, hatta, üniversitelerin ayaklanma sebebi olacağını ima
etmesi, hukuk devleti ve demokratik anlayışla bağdaşmadığı gibi bir
Anayasa hukukçusu olan Sayın Teziç'e de hiç yakışmamıştır.
Teknokratlar, bürokratlar ve bilim adamları, siyaset kurumunu hedef
alan beyanlarda bulunamazlar. Sayın Teziç, bazen Sayın Meclis
Başkanı'nı, bazen Sayın Başbakan'ı, zaman zaman da şahsımı hedef
alan 'haddi tecavüz' anlamına gelecek beyanlarda bulunmaktadır.
Anayasal bir kuruluşun, bürokratik mekanizmasının başında bulunan
Sayın Teziç, bizim devlet adamlığı sorumluluğumuzu ve nezaketimizi
zaaf gibi telakki ederek bu tür konuşmalara devam ederse, ülkeye,
başında bulunduğu kuruma ve bilim adamlığı imajına zarar verir.
Halkımızın ve bizim hiç istemediğimiz gerginlikler işte o zaman
olur. Sayın Başbakan'ın meslek liselerinin önüne konmuş engelleri
'zulüm' olarak nitelemesini yadırgayan Sayın Başkan'ın vicdanı da
eminim ki farklı bir şey söylemiyor. TBMM'nin hangi konuda kanun
çıkarıp çıkaramayacağı elbette bellidir. Şüphesiz ki yasama
faaliyeti anayasal denetim altındadır. 2547 sayılı yasanın 45.
maddesini bugünkü gibi düzenleyen milli irade, elbette aynı maddeyi
farklı şekilde de düzenleyebilir.''