Çelik’ten Kışanak’a kabak yanıtı
Abone olAK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Sözcüsü Hüseyin Çelik, BDP Genel Başkan Yardımcısı Gülten Kışanak’ın demokratikleşme paketine ilişkin "...
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Sözcüsü Hüseyin Çelik, BDP
Genel Başkan Yardımcısı Gülten Kışanak’ın demokratikleşme paketine
ilişkin "İçinden kabak çıkacak” değerlendirmesine yanıt verdi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Sözcüsü Hüseyin Çelik,
partisinin Amasya İl Başkanlığı’na yaptığı ziyarette gündeme
ilişkin değerlendirmelerde bulunurken, Kışanak’ın sözlerine
değindi. Çelik, “BDP Genel Başkan Yardımcısı daha paket
açıklanmadan paketten kabak çıkacağını söylüyor. Ama bir taraftan
bunu söylüyorlar. Bir taraftan dağ fare doğurdu diyorlar. Ne
yaparsanız yapın bunu söylüyorlar. Bir taraftan da kendi
tabanlarına gidip diyorlar ki, ‘Bakın bunlar kendiliğinden mi oldu.
Biz bastırdık oldu. Kan döktük, can aldık. Canımız verdik, kanımızı
döktürdük. Bu oldu’ diyorlar” şeklinde konuştu.
"KÜRTLERLE İLGİLİ GEÇMİŞTE YANLIŞ POLİTİKALAR VARDI"
“Bu memlekette yaşayan Kürtlerle ilgili olarak da maalesef geçmişte
görmemezlikten gelme, yok sayma politikaları vardı. Yanlış
politikalar vardı” diyen Çelik, şöyle konuştu:
“Biz kurulduğumuz gün programımıza ne yazdıysak onu hayata
geçiriyoruz. Bu memlekette ister Türk, ister Kürt, ister Çerkez,
ister Abaza, ister Arnavut, ister Gürcü, ister Roman kim olursa
olsun Türkiye Cumhuriyeti devlet vatandaşı olan herkes bizim için
birinci sınıf vatandaştır, saygıdeğer insandır. Başımızın üstünde
yeri vardır. Bir ırkın diğerine üstünlüğü söz konusu değildir. 76
milyonu bir millet olarak kabul ediyoruz. 76 milyonluk milletin 100
özelliği varsa bunun 90’ı ortaktır. 10 özelliğimiz birbirinden
farklı olabilir. Biz bu 90 özelliğimiz bir tarafa bırakıp o 10
özelliği ön plana çıkararak ağzımızın tadını kaçırma lüksüne sahip
değiliz. Ama o 10 farklılığı da görmemezlikten gelmek gibi bir
hakkımız yoktur. İnsanlar ister kızının ismini Zozan koysun. İster
Suzan koysun. Biz buna takılıp kalmayacağız. Herkesin ana dili
ağzında annesinin sütü kadar helaldir. Memleketin resmi dili
Türkçedir. Ama etnik diller insanların kendi hakkıdır. İnsanlar
dünyaya gelmeden önce ırklarıyla ilgili Allah’a haşa sipariş
vermezler. Türk olmak, Kürt olmak, Çerkez olmak, Laz olmak
insanların kendi tercihiyle olan bir şey değildir. Dolayısıyla
insanların kendi etnik kökenini bire övünme veya yerime meselesi
yapması da akılla izan edilecek bir şey değildir. Bu açıdan Sayın
Başbakanımız tarafından yarın açıklanacak olan demokratikleşme
paketinin aslında 76 milyonu aidiyet duygusuyla bu devlete, bu
cumhuriyete, bu millete bağlamanın bir başka yoludur. Bunun bir
gerekliliğidir. Birbirimizin farkılığına sahip olacağız. Biz
gökkuşağına benzer bir toplum oluşturmak zorundayız. Gökkuşağındaki
farklı renklerin birbirine dönüşme mecburiyeti yoktur. Mavinin
sarıya, sarının kırmızıya, kırmızının yeşile dönüşme mecburiyeti
yoktur. Her renk kendisi olarak orada kalacak. Gökkuşağının
güzelliği o renklerin bir arada olması ve armonik şekilde bir arada
olmasıdır. AK Parti bunu yapmaya çalışıyor.”
Demokratikleşme paketinin yarın açıklanacağını anlatırken çözüm
sürecinin de önemine değinen Çelik, “Çözüm süreci olmasaydı. 30
yıldan beri yaptığımız gibi her gün ana haber bültenlerinin başına
oturacaktık. Kaç güvenlik görevlimizi şehit verdiğimizi ve kaç
PKK’lının etkisiz hale geldiğinin envanterini çıkaracaktık. Bundan
sonra da böyle devam edecekti. Ha buna rağmen PKK tekrar silaha
dönerse ne olur. PKK silaha dönerse herhalde bizim güvenlik
güçlerimizin eli mantar toplamıyor değil mi? Biz terörle mücadele
etmekte sonuna kadar kararlıyız” diye konuştu.
(İHA)