Çelik’ten kimyasal silah tepkisi
Abone olKültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, Suriye’de Beşar Esed yönetiminin kimyasal silah kullanmasına tepki gösterdi. Bu katliama karşı durması g...
Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, Suriye’de Beşar Esed
yönetiminin kimyasal silah kullanmasına tepki gösterdi. Bu katliama
karşı durması gerekenin Birleşmiş Milletler olduğunu hatırlatan
Çelik, "Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi ise kınamanın ötesine
geçen bir tutum alamıyor" dedi.
AK Parti Merkez Karar Yönetim Kurulu (MKYK) Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan başkanlığında AK Parti Genel Merkezi’nde toplandı. Toplantı
öncesinde AK Parti Genel Merkezi’ne gelen Kültür ve Turizm Bakanı
Ömer Çelik, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevaplandırdı.
Suriye’de Esad yönetiminin kimyasal silah kullanmasını
değerlendiren Çelik, daha önce uluslararası toplumun kırmızı
çizgilerinin belli olduğunu, Suriye’de kimyasal silah
kullanılmasının kırmızı çizgi kabul edildiğini hatırlattı.
Gelinen noktada kimyasal silahların kullanıldığına dair çok güçlü
delilerin ortaya çıktığını belirten Çelik, "Bir rejim kimyasal
silah kullanarak kendi halkını katlediyor. Çocukları katlediyor.
Bunun karşısında durması gereken öncelikli organ olan Birleşmiş
Milletler Güvenlik Konseyi ise kınamanın ötesine geçen bir tutum
alamıyor. Bu aslında uluslarası toplumun hukuk açısından, meşruiyet
açısından uluslararsı barışa katkı açısından tam anlamıyla bir
krizdir. Şimdiye kadar uluslararası toplum tarafından konulmuş,
takip edilmesi gereken, BM Güvenlik Konseyi’nin takip etmesi
gereken hava kuvvetlerinin kullanılması kırmızı çizgisi aşıldı, şu
anda kimyasal silah kullanılmasıyla ilgili kırmızı çizgi aşıldı"
diye konuştu.
İnsanlığın son 50 yılda yaşadığı katliamın sadece Suriye’de
gerçekleştiğini ifade eden Çelik, "Ve maalesef hiçbir ses çıkmıyor.
Yegane güçlü ses Türkiye’den çıkmaya devam ediyor. Uluslararası
organların Türkiye’nin gösterdiği tavır doğrultusunda bir tavır
almasını bekliyor" şeklinde konuştu.
"ABD’NİN CEVAP VERMESİ YADIRGANMALIDIR"
Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan’ın "Mısır’daki darbenin arkasında İsrail var" sözlerine,
ABD, Mısır ve İsrail’den gelmesini de değerlendirdi. "Mısır’daki
darbenin arkasında Mısırlılar ne kadar büyük bir koalisayon
olduğunu, şu andaki Mısır’daki darbe yönetimi biliyor ve zaten bu
açıkça ilan ediliyor" diyen Çelik, şöyle konuştu:
"Karşılıklı teşekkürler yapılıyor. Sina’daki hareketlilik, Sina
Yarımadası’nda Mısır’ın İsrail izniyle daha çok kuvvet
bulundurmasına dönük yaklaşımlar ortaya bir tablo çıkarıyor. Burada
enteresan olan şudur; ABD’nin kendisinin içinde ismi geçmeyen
devlet olarak yönetim olarak ismi geçmeyen bir tutum karşısında
cevap vermesi yadırganmalıdır. Eğer ABD ile ilgili bir iddia ortaya
konulmuş olsaydı buna cevap vermesi anlaşılabilirdi fakat isminin
geçmediği yönetiminden bahsedilmediği bir açıklamadan sonra başka
bir devlet ile ilgili açıklamadan sonra ABD’nin cevap vermesi
yadırganmalıdır.
Bu tabi ki yadırganmalıdır. Mısır ile ilgili İsrail ile ilgili
onların yaptıkları açıklamalara zaten cevap vermeye devam
ediyoruz."
"MÜBAREK’İN SERBEST KALACAK OLMASI, TAM BİR TRAJEDİ"
Ömer Çelik, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun, MİT Müsteşarı
Hakan Fidan’ın Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi ile görüşmesine ilişkin
açıklamalarını da değerlendirdi. Çelik, "Yani bu darbe bir günde
gelmedi. Göstere göstere geldi. Mısır’daki sıkışıklık devam ediyor.
Türkiye bu konudaki demokrasi adına, komşuluk ilişkileri adına
gördüğü dehditlerle tehlikelerle ilgili çeşitli ülkelerle normal
istişareleri çerçevesinde Mısır ile ilgili görüşmesini
paylaşmıştır. Bu görüşmeyi bu bağlamda değerlendirmek gerekir" diye
konuştu.
Çelik, Mısır’ın devrik lideri Hüsnü Mübarek’in serbest kalacak
olmasıyla ilgili olarak ise şunları söyledi:
"Bu tam bir trajedi. Seçilmiş cumhurbaşkanı içeride, Mursi içeride,
ama eli kanlı diktatör serbest bırakılıyor. Şimdi bunun karşısında
uluslararası organlarının hiçbir sesi çıkmıyor. Şimdi bundan sonra
demokrasi adına, insan hakları adına, hukuk devleti adına
uluslararası toplumun meşruiyetini oluşturan temel değerler adına
bundan sonra kim ne söyleyecek merak ediyorum doğrusu."
(İHA)