Çelik'ten Hz. Muhammed açıklaması

Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi kitaplarında Hz. Muhammed'in resminin bulunmadığını, bazı minyatürlerin içerisine siluetler konulduğunu ve bu siluetlerde Hz. Muhammed'in yüzünün ışık halesi ile kapatıldığını bildirdi. ''Adı geçen kitapların hiçbirisi hükümetimiz döneminde hazırlatılmış kitaplar değildir'' diyen Çelik, Din İşleri Yüksek Kurulu'ndan gelecek cevaba göre gerekenin yapılacağını belirtti. Çelik, yaptığı yazılı açıklamada, bazı basın yayın organlarında, ''ilköğretim okullarında okutulmakta olan bazı Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi kitaplarında Hz. Muhammed'in resminin yer aldığı'' yönünde tartışma başlatıldığını ancak söz konusu kitaplarda Hz. Muhammed'in resminin bulunmadığını ifade etti. Bahse konu kitaplarda yer verilen bazı minyatürlerin içerisinde Hz. Muhammed'e ait siluetlerin konulduğunu ve siluetlerin yüzünün bir ışık halesi ile kapatıldığını dile getiren Çelik, ''Resim ile minyatürün aynı gösterilmesi iyi niyetle bağdaşmaz'' dedi. Adı geçen kitapların hiçbirisinin hükümetleri döneminde hazırlatılmadığını vurgulayan Çelik, şöyle devam etti: ''Başka hükümetler döneminde ders kitabı olarak kabul edilen kitapların süresi dolmadan keyfi olarak saf dışı edilmesi hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmaz. Devlette devamlılık esastır. Hükümetimizin döneminde bir vatandaşın konuyla ilgili verdiği bir dilekçe üzerine mesele incelenmiş, uzman görüşü almak üzere Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı tarafından konuyla ilgili olarak Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanlığı'na resmi yazı yazılmıştır. Bunun üzerine, adı geçen fakülteden Prof. Dr. Cemal Tosun ve Doç. Dr. Recai Doğan'a bir rapor hazırlatılmış ve raporun sonuç bölümünde 'Hz. Muhammed'in yüzünün görülmeyecek şekilde resmedildiği bu minyatürlerin aynen kullanılmasında hiçbir sakınca bulunmadığı' ifadesi yer almaktadır. Hz. Muhammed'in tasvirinin de bulunduğu bir minyatür, 1995 yılında ders kitabı olarak kabul edilen, Prof. Dr. Süleyman Hayri Bolay, Prof. Dr. Abdurrahman Küçük (21. Dönem MHP Milletvekili ve Milli Eğitim Komisyonu Başkanı), Doç. Dr. Cemal Tosun tarafından yazılan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi-8 isimli kitapta da yer almaktadır. Mesele bu kadar eski iken sanki AK Parti'nin bir uygulamasıymış gibi sunulması hakkaniyetle, basın etiği ile bağdaşmaz. ''İYİ NİYETLE BAĞDAŞIR TARAFI YOK'' Çelik, söz konusu tasvirlerin çoğunun Topkapı Sarayı Kütüphanesi'nde bulunun ''Siyer-i Nebi'' ve benzeri kitaplardan alındığını ve bu eserlerin çoğunun aynı zamanda İslam Halifesi sıfatını taşıyan Osmanlı padişahlarına arz edildiğini belirtti. Çelik, şunları kaydetti: ''Bilinmelidir ki, şahsen bakan olarak benim ve Talim ve Terbiye Kurulu'ndaki bütün arkadaşlarımın Hz. Peygamber ve kutsal dini değerlere saygı konusundaki duyarlılığı basın ve yayın organlarında bu meseleyi farklı noktalara çeken, hatta istismar eden insanlardan daha az değildir. Hal böyleyken, Hz. Muhammed'in (s.a.v) minyatürlerde yüzü ışıkla kapatılmasına rağmen 'AKP, Hz. Muhammed'in kitaplara resmini bastı' şeklinde bir yayında bulunmanın iyi niyetle bağdaşır tarafı yoktur. Gelinen aşamada verdiğim talimat üzerine, Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı tarafından konu Din İşleri Yüksek Kurulu'na resmi yazı ile sorulmuştur. Buradan gelecek cevaba göre gereken yapılacaktır.'' İLAHİYAT FAKÜLTESİ'NDEN RAPOR Bakan Çelik, açıklamasının ekinde, Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nden Prof. Dr. Cemal Tosun ve Doç. Dr. Recai Doğan'ın konuya ilişkin hazırladıkları rapora da yer verdi. Raporda, ''İlköğretim Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi-4'' isimli ders kitabında Hz. Muhammed ve aile fertlerinin resimleri bulunduğu iddialarıyla ilgili incelemenin yapıldığı, şikayet konusu resmin aslı Cenevre Müzesi'nde bulunan ve Hz. Muhammed'i ve çevresindekileri gösteren İran Minyatürü olduğu ifade edildi. Aynı kitapta aslı Topkapı Sarayı'nda bulunan Osmanlı dönemi minyatürünün de bulunduğu belirtilen raporda, bunların İslam tarihi içinde öğretici amaçla kullanılmış tarihi malzemeler olduğu, Hz. Muhammed'in yüzünü görülmeyecek şekilde resmedildiği bu minyatürlerin aynen kullanılmasında hiçbir sakınca bulunmadığı kaydedildi.