Çelik'ten Çiçek'e rozet hatırlatması!
Abone olÇelik, Çiçek'in tartışmalara neden olan açıklamalarıyla ilgili olarak ilginç bir hatırlatma yaptı.
İNTERNETHABER- AK Parti Genel Başkan Yardımcısı
Hüseyin Çelik, TBMM Başkanı Cemil Çiçek'in açıkladığı "Milli
Mutabakat Metni"nde usul hatası yapıldığını iddia etti. Arınç'ın
açıklamalarında yer alan "muhtıra" kelimesinin ise abartıldığını
ima eden Çelik, Çiçek'in siyasi geleceği konusunda da oldukça
ilginç bir açıklama yaptı.
Hükümetin PKK'lı gençleri öldürmek gibi bir amacının bulunmadığını, asıl meselenin silahlı eylemler olduğunu söyleyen Çelik, PKK'nın silah bırakması halinde askeri operasyonlarında duracağını anlattı. Demirtaş'ın kullandığı dilin kışkırtıcı olduğunu, şiddete başvurmadan Öcalan'ın tüm fikirlerinin Meclis'te dile getirilebileceğini ifade eden Çelik, Oslo görüşmelerinde de benzer temennilerin yer aldığını iddia etti.
Türkiye'nin Nabzı'nda canlı yayın konuğu olan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. TBMM Başkanı Cemil Çiçek'in açıkladığı "Terörle Mücadele Mutabakat" metniyle ilgili tartışmalara değinen Çelik, tartışmalara neden olan "muhtıra" kelimesine Bülent Arınç'ın bizzat açıklık getirdiğini ifade ederek metinle ilgili AK Parti'nin fikrinin alınmadığını söyledi. Çelik, metnin "milli mutabakat metni" olarak kabul edilmesi için; tüm siyasi partilerin ve bu işin endişesini taşıyan herkesin onayıyla kaleme alınmış olması gerektiğini söyledi.
ÇİÇEK'E ROZETİNİ HATIRLATTI
Bugün bağımsız da olsa Cemil Çiçek'in AK Parti milletvekili olduğunu ve görevi bittikten sonra yeniden partiye döneceğini anlatan Çelik, başkanın partide "abi sıfatıyla" anıldığını hatırlattı. Hazırlanan metindeki 11 maddenin, ne bir eylem ne de bir çözüm planı olduğunu söyleyen Çelik, Arınç'ın açıklamalarının ise sadece şöyle olsa daha iyi olurdu anlamı taşıdığını iddia etti. Çelik, Milli Mutabakat Metni'n de usul hatası yapıldığını iddia ederek şöyle konuştu:
Hükümetin PKK'lı gençleri öldürmek gibi bir amacının bulunmadığını, asıl meselenin silahlı eylemler olduğunu söyleyen Çelik, PKK'nın silah bırakması halinde askeri operasyonlarında duracağını anlattı. Demirtaş'ın kullandığı dilin kışkırtıcı olduğunu, şiddete başvurmadan Öcalan'ın tüm fikirlerinin Meclis'te dile getirilebileceğini ifade eden Çelik, Oslo görüşmelerinde de benzer temennilerin yer aldığını iddia etti.
Türkiye'nin Nabzı'nda canlı yayın konuğu olan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. TBMM Başkanı Cemil Çiçek'in açıkladığı "Terörle Mücadele Mutabakat" metniyle ilgili tartışmalara değinen Çelik, tartışmalara neden olan "muhtıra" kelimesine Bülent Arınç'ın bizzat açıklık getirdiğini ifade ederek metinle ilgili AK Parti'nin fikrinin alınmadığını söyledi. Çelik, metnin "milli mutabakat metni" olarak kabul edilmesi için; tüm siyasi partilerin ve bu işin endişesini taşıyan herkesin onayıyla kaleme alınmış olması gerektiğini söyledi.
ÇİÇEK'E ROZETİNİ HATIRLATTI
Bugün bağımsız da olsa Cemil Çiçek'in AK Parti milletvekili olduğunu ve görevi bittikten sonra yeniden partiye döneceğini anlatan Çelik, başkanın partide "abi sıfatıyla" anıldığını hatırlattı. Hazırlanan metindeki 11 maddenin, ne bir eylem ne de bir çözüm planı olduğunu söyleyen Çelik, Arınç'ın açıklamalarının ise sadece şöyle olsa daha iyi olurdu anlamı taşıdığını iddia etti. Çelik, Milli Mutabakat Metni'n de usul hatası yapıldığını iddia ederek şöyle konuştu:
"Eğer TBMM Başkanı sıfatıyla böyle bir açıklama yaptıysa,
diğer siyasi partilerle istişarede bulunmadıysa zaten eksik kalır.
Eğer şahsı adına bir girişimiyse bu milli kelimesi havada
kalır. Bu terör bizim gözyaşlarımızı döküyor, annelerin
yüreğine kor düşüyor. Bu ancak topyekün iradeyle çözülür yaklaşımı
iyi niyetlidir. Ancak bizim üzerinde durduğumuz mesele yöntem
meselesidir. Sayın Başkanın çıkışı, irade beyanı
aslında çağrıda bulunduğu doğru bir zemindir fakat usul açısından
bazı sıkıntılar vardır.
AK PARTİ'DE ÇATLAK MI VAR?
Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan Erdoğan'ın danışmanlarının "cumhurbaşkanlığı seçimleriyle" ilgili açıklamalarıyla başlayan ve "AK Parti bölünecek mi" senaryolarına neden olan tartışmalara da değinen Çelik, ayrışma iddialarını yalanladı. Çelik, hem Gül'ün hem de Erdoğan'ın birbirlerine karşı olan güvenlerinin defalarca test edildiğini söyledi.
Parti içinde farklı düşünenlerin olabileceğini, bunun da demokrasinin gereği olduğunu ifade eden Çelik, AK Parti'yi gözleyip "tartışma olsun" diye bekleyen belirli bir siyasi kesimin bulunduğunu anlattı. Halen, Meclis Başkanlığı için bazı spekülasyonların yapıldığını söyleyen Çelik, farklı adayların çıkabileceğini ancak bunun kavgaya dönüşmeyeceğini ifade etti.
PKK İLE MÜCADELE
Programda Muharrem Sarıkaya'nın terörle mücadele konusundaki sorularına da cevap veren Çelik, hükümet olarak amaçlarının PKK'lı gençleri öldürmek olmadığını, silah bırakılırsa bu meselenin de çözüme kavuşacağını söyledi. Silah doğrultan birisine dünyanın hiçbir yerinde kucak açılmayacağını ifade eden Çelik, örgüt silah bırakmadıkça bu mücadelenin devam edeceğini açıkladı.
Habur meselesinin PKK tarafından şova dönüştürüldüğünü, Oslo görüşmelerinde temenni edilen asıl şeyinde bu silahsızlanma süreci olduğunu kaydeden Çelik, Şemdinli'de ki köylerin güvenlik nedeniyle boşaltıldığını söyledi.
DEMİRTAŞ'IN VE MEDYANIN DİLİ KIŞKIRTICI
Programda, medyanın PKK ve BDP'ye bilerek ya da bilmeyerek ziyaset zemini hazırladığını da iddia eden Çelik, kullanılan bazı ifadelerin ise yanlış olduğunu ifade etti. Demirtaş'ın dünkü açıklamalarına da değinen Çelik, o sözlerin kıştırtıcı olduğunu, ülkenin her metrekaresinin bu devletin himayesinde olduğunu anlattı. BDP'lilerin Abdullah Öcalan'ın her fikrini, şiddete bulaşmadan söyleyebileceğini de anlatan Çelik şöyle konuştu:
"Bir ülkede siz hükümetseniz. Halkınız size 'Bu adam gelip karakolu, askeri birliği basıyor, niye etkin mücadele etmiyorsun?' dediği zaman hükümet yetkilisi cevap veriyor. Selahettin Demirtaş 'şu kadar kilometreyi PKK kontrol ediyor' diyor. Bu sayın Demirtaş'ın temennisidir. Demirtaş'ın dili kışkırtan bir dil. Bu ülkenin her metrekaresinde devletimiz vardır.
Ana dilinde eğitim talebinde bulunmak bir suç değil. Bu talebi yapana bölücü demek de doğru değil. BDP'liler gelsinler TBMM'de Abdullah Öcalan'ın bütün fikirlerini söylesinler fikir özgürlüğü olarak. Ama bu şiddetle değil, terörle değil. Birisi çıkıp ayrılmaktan da söz edebilir. Bundan hoşlanmayız. Ama bu onun fikri ise söylesin.
AK PARTİ'DE ÇATLAK MI VAR?
Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan Erdoğan'ın danışmanlarının "cumhurbaşkanlığı seçimleriyle" ilgili açıklamalarıyla başlayan ve "AK Parti bölünecek mi" senaryolarına neden olan tartışmalara da değinen Çelik, ayrışma iddialarını yalanladı. Çelik, hem Gül'ün hem de Erdoğan'ın birbirlerine karşı olan güvenlerinin defalarca test edildiğini söyledi.
Parti içinde farklı düşünenlerin olabileceğini, bunun da demokrasinin gereği olduğunu ifade eden Çelik, AK Parti'yi gözleyip "tartışma olsun" diye bekleyen belirli bir siyasi kesimin bulunduğunu anlattı. Halen, Meclis Başkanlığı için bazı spekülasyonların yapıldığını söyleyen Çelik, farklı adayların çıkabileceğini ancak bunun kavgaya dönüşmeyeceğini ifade etti.
PKK İLE MÜCADELE
Programda Muharrem Sarıkaya'nın terörle mücadele konusundaki sorularına da cevap veren Çelik, hükümet olarak amaçlarının PKK'lı gençleri öldürmek olmadığını, silah bırakılırsa bu meselenin de çözüme kavuşacağını söyledi. Silah doğrultan birisine dünyanın hiçbir yerinde kucak açılmayacağını ifade eden Çelik, örgüt silah bırakmadıkça bu mücadelenin devam edeceğini açıkladı.
Habur meselesinin PKK tarafından şova dönüştürüldüğünü, Oslo görüşmelerinde temenni edilen asıl şeyinde bu silahsızlanma süreci olduğunu kaydeden Çelik, Şemdinli'de ki köylerin güvenlik nedeniyle boşaltıldığını söyledi.
DEMİRTAŞ'IN VE MEDYANIN DİLİ KIŞKIRTICI
Programda, medyanın PKK ve BDP'ye bilerek ya da bilmeyerek ziyaset zemini hazırladığını da iddia eden Çelik, kullanılan bazı ifadelerin ise yanlış olduğunu ifade etti. Demirtaş'ın dünkü açıklamalarına da değinen Çelik, o sözlerin kıştırtıcı olduğunu, ülkenin her metrekaresinin bu devletin himayesinde olduğunu anlattı. BDP'lilerin Abdullah Öcalan'ın her fikrini, şiddete bulaşmadan söyleyebileceğini de anlatan Çelik şöyle konuştu:
"Bir ülkede siz hükümetseniz. Halkınız size 'Bu adam gelip karakolu, askeri birliği basıyor, niye etkin mücadele etmiyorsun?' dediği zaman hükümet yetkilisi cevap veriyor. Selahettin Demirtaş 'şu kadar kilometreyi PKK kontrol ediyor' diyor. Bu sayın Demirtaş'ın temennisidir. Demirtaş'ın dili kışkırtan bir dil. Bu ülkenin her metrekaresinde devletimiz vardır.
Ana dilinde eğitim talebinde bulunmak bir suç değil. Bu talebi yapana bölücü demek de doğru değil. BDP'liler gelsinler TBMM'de Abdullah Öcalan'ın bütün fikirlerini söylesinler fikir özgürlüğü olarak. Ama bu şiddetle değil, terörle değil. Birisi çıkıp ayrılmaktan da söz edebilir. Bundan hoşlanmayız. Ama bu onun fikri ise söylesin.