Çelik: TÜSİAD susarak tarafını seçti

Devlet Bakanı Faruk Çelik, "TÜSİAD'ın suskunluğu, bence tarafını belirlemiştir. Ana problem de odur. O zaman çıkıp diyeceksiniz ki 26 maddenin neresi yanlış" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 'bitaraf olan bertaraf olur' sözlerini değerlendirirken, "Biz gönüllü bir sivil toplum kuruluşuyuz ve hiç bir vesayet altında da karar veremeyiz" diyen TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner'e Devlet Bakanı Faruk Çelik, Olay Televizyonu'nda yayınlanan "Odak Noktası" programında cevap verdi.

'HER KONUDA KONUŞUYORLARDI, SUSMALARI MANİDAR'

Türk demokrasisinin bu durumu hiç hak etmediğini kaydeden Devlet Bakanı Çelik, "Hele hele son 8 yıldır Türk müteşebbisinin önünü açmak için yaptığımız çalışmalar bunu haketmiyor. Bakınız, çıkıp bu 26 maddeyle ilgili TÜSİAD bilim adamlarına bir rapor da hazırlatabilirdi. Hükümet için de bu konuda yol gösterici görev alabilirdi. Geçmiş dönemlerde olduğu gibi. Böyle bir yolu izlemektense susmayı, adeta kabullenme değil de bu konuya reddiye şeklinde bir duruş sergilendi. Her konuda konuşurken, her konu hakkında rapor ortaya koyarken bu kadar önemli bir süreçle ilgili TÜSİAD'ın inisiyatif almamış olması çok manidardır" diye konuştu.

'SİZE DEĞEL MİLLETE GÜZEL ŞEYLER OLUYOR'

TÜSİAD'ın suskunluğuyla tarafını belirlediğini savunan Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ana problem de odur. O zaman çıkıp diyeceksiniz ki 26 maddenin neresi yanlış. Sivil vesayet falan. Neresi sivil vesayet allah aşkına. Ben tekrar soruyorum. Vesayetin halk tabiriyle daniskasını yaşıyoruz biz yıllardır. Kim kime, ne sivil vesayeti. Vesayetin 50 çeşidini yaşadı bu halk. 50-60 yıldır, demokrasiye geçtiğimizden beri, yani sivil inisiyatifi milli iradeyi yaşamamış olan kesimler ilk kez böyle birşey görünce 'acaba bize ne oluyor' diyor. Size değil, millete güzel şeyler oluyor .

'YATTIĞI YERDEN KAZANANLAR ÇEKİLMEK ZORUNDA'

8 yıllık iktidarımız süresince kimin menfaati bozuldu, kimlerin yani kendilerine göre sağlıklı ama millete göre sağlıksız sofralarında sıkıntı meydana geldi. Onları ben herkesin bildiği inancı içerisindeyim. Yani Türkiye normalleşiyor. Türkiye ticaret açısından da her alanda normalleşen bir ülke. Bundan dolayı kaybı olanlar olabilir. Yani oturduğu yerde rahat bir ortamda ayaklarını uzatmış, kahvesini içerken kazananlar artık piyasadan çekilmek durumundadır."