Çelik, operasyon tarihine dikkat çekti
Abone olAK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, "2014 yılının Mart ayında yapılacak seçimler Cumhurbaşkanlığı seçiminin bir provası gibi ol...
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, "2014 yılının
Mart ayında yapılacak seçimler Cumhurbaşkanlığı seçiminin bir
provası gibi olacak. Tam bu aşamaya gelince, 17 Aralık’tan 14 ay
önce başlamış olan bir soruşturmanın operasyonuna başlandı"
dedi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik,
TGRT Haber’de gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Çelik, 17
Aralık operasyonuna ilişkin, "Hayatım boyunca komplocu olmadım,
itibar da etmiyorum. Ancak, meseleye baktığınız zaman AK Parti 11
yıldır kesintisiz olarak merkezi hükümetle iktidarda ve
belediyelerin de yüzde 60’ını AK Parti idare ediyor. 10 yıldır
mahalli yönetimlerde iktidardayız ve bir yolsuzluk genel manada bir
yolsuzluktan söz etmek doğru değil. İnsanın olduğu her yerde
suistimaller, yanlış insanlar, yanlış yapanlar olabilir. Ben,
bakanlığım döneminde yolsuzluk yapanların üzerine gittim. Seçime 5
kala, mahalli seçimlere gidiyoruz. 2014 yılının Mart ayında
yapılacak seçimler Cumhurbaşkanlığı seçiminin bir provası gibi
olacak. Tam bu aşamaya gelince, 17 Aralık’tan 14 ay önce başlamış
olan bir soruşturmanın operasyonuna başlandı" diye konuştu.
Çelik, "Anamuhalafet 247 milyarlık bir yolsuzluk yapıldı’ diyor.
Siz bu hesabı neye göre yaptınız? Bütün TC devleti merkezi hükümet
olarak yılda 40 milyarlık yatırım yapıyoruz. Buna, hastaneler,
duble yollar içindedir. Bütün Türkiye’de bir tek kuruşluk yatırım
yapmasanız bir kişinin cebine aktarsanız 40 milyar olur. Adı geçen
firmalara bakın yüzde 90’ı 3. Havalimanı, 3. Köprüyü inşa edecek
olan firma. 3. köprüyü yapan insan İbrahim Çeçen o köprüyü kendi
finansmanıyla yapıyor. Kendisi kredi özkaynaklarını kullanacak,
işletecek ve devlete devredecek. Siz bu insanların mallarına tedbir
koyuyorsunuz. Bu şu demektir 3. köprüyü yaptırmayalım demektir.
Kanalistanbul’u da istemiyorlar. O şunun için istenmiyor. Boğazlar
Möntro Anlaşması’na tabidir. Bu bizim kendi kanalımız olacak.
Dolayısıyla biz burada istediğimiz gibi tasarruf edeceğiz. Türkiye
ne zaman başını kaldırsa birileri çelme taktı. THY’nin Avrupa’nın
en iyisi olması birilerini rahatsız ediyor. Dünyanın en büyük
havalimanının yapılması birilerini rahatsız ediyor" ifadelerini
kullandı.
"ÇARE GEMİNİN DİBİNİ DELMEK DEĞİL, GEMİ SU ALDIĞI ZAMAN HEP
BİRLİKTE HELAK OLURSUNUZ"
Dövizin ve faizin yükselmesinin ülke ekonomisine maliyetinin
yaklaşık 100 milyar TL olduğunu belirten Çelik, "Bu bizim kaybımız.
Bir şeye karşısınız diyelim, bir yanlış var diyelim. Biz hep
beraber bir gemiden seyahat ediyoruz. Recep Tayyip Erdoğan süvari
kaptan. Mürettebat var, bir taraftan da yolcular var. Bunun çaresi
gidip geminin dibini delmek değil. Gemi su aldığı zaman hep
birlikte helak olursunuz. Anamuhalefet, diğer muhalefet partileri
de, STK’lar da bir şeye karşı olabilir, farklı bir alternatif
sunabilir ama bunun yolu kendi ülkemize zarar vermek değildir" diye
konuştu.
"Bizim içimizde yanlış yapan birileri olabilir" diyen Çelik,
konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Ben Hüseyin Çelik olarak siyasi bir hata yaparsam bunun bedelini
öderim. Mahkeme de hesabını veririm. Kim kamunun malına zarar
verirse onun burnundan fitil fitil getiririz. Şu anda ne olduğunu
da bilmiyoruz. Sayın Bahçeli dün grup toplantısında neler söyledi.
MHP’de de yaşandı. O yargılanma esnasında biz bütün MHP’lileri
hırsız mı ilan ettik? Bütün herkese bu muameleyi yapıyorsunuz."
Çelik, "Sayın Kılıçdaroğlu, grup toplantısında Sayın Başbakan için
’mal beyanında bulunmadı’ diyor. Başbakanın özgeçmişine girin,
Sayın Başbakanın güncellenen mal beyanı var. Bankada ne kadar
parası, alacağı ne kadar hepsi var. Halkın gözünün içine baka bakan
neden yalan söylüyorsun. Bütün milletvekilleri, mal beyanında
bulunurlar. Herhangi bir dava söz konusu olduğunda mahkemeler bunu
ister bu gönderilir" şeklinde konuştu.
İzmir’de yapılan operasyona ilişkin değerlendirmede bulunan Çelik,
"3 yıl önce soruşturma başladı. Sayın Binali Yıldırım yakından
tanıdığım bir arkadaşım. Gerçekten kendini bu ülke için feda
edenlerden birisidir. Türkiye’de şu kadar yol yapıldıysa iftihar
kaynağımız olacak faaliyetlere imza atmıştır. İzmir’de insanlara
sunulan hizmetlere baktığımızda bu hakedilen bir şey değildir.
Seçime iki buçuk ay kala mı bunlar ortaya çıktı" diye sordu.
"YARGIDA YANLIŞ VARSA ÜSTÜNE GİDELİM AMA SUÇLARIN PRENSİBİ İLKESİNİ
GÖZARDI ETMEYELİM"
İçişleri Bakanlığı’nın 4 bin küsur belediyeye ön izleme izni
verdiğini belirten Çelik, "2009 seçiminden bu yana AK Parti
inceleme yaptırmam dememiş. Bizim belediyeyi soruşturmayın,
herhangi bir anormallik varsa bunu görmemezlikten gelelim demedik.
Bizim AK Parti Genel Merkezi olarak şu veya bu şeklide adı
karışanları ihraç ettiklerimiz var. Yargıda, polisin içinde yanlış
varsa üstüne gidelim ama suçların prensibi ilkesini göz ardı
etmeyelim" şeklinde konuştu.
Çelik, "Bugün bir kanun yaparsanız şartlar değişir öyle bir gün
gelir ki millet iradesiyle yaptıklarını yine millet iradesiyle
değiştirirsiniz. Anayasaya aykırı hiçbir şey yok. Anayasa 159.
maddenin son fıkrası bazı şeyleri kanuna bırakmıştır. Kurul
üyelerinin seçimi kanunla düzenlenir. Dairelerin oluşumu, toplantı
ve karar yeter sayıları, çalışma usul ve esasları kanunla
düzenlenir. Her şey Adalet Bakanlığı’na bırakıldı’ öyle bir şey
olabilir mi? Mahkemelerin kararlılığıyla ilgili olarak yapılacak
her değerlendirme HSYK ile yapılır" dedi.
Kanunların toplumun ihtiyacını karşılamak üzere yapıldığını anlatan
Çelik, "Beş sene sonra başka bir mesele ortaya çıkar, burada
değişikliğe gidilebilir. Bazı değişikler yapılıyor. Askerler bize
darbe yapmaya kalkarsa o askeri emekliye ayırırsınız. Bir asker
eğer darbeye teşebbüs etmişse bana da kalırsa emekliye ayırmaları
gerekiyor. Bir devlet içerisinde devlet gücünü kullanan bazı
insanlar, kamu, yargı, polis teşkilatında olabilir, kim yetkisini
aşarak gayri hukuki işler yapıyorsa, Türkiye’ye istikrarsızlığa
itecek manevra içindeyse yürütme ve yasama olarak üzerinize düşen
görevler var" ifadelerini kullandı.
(İHA)