Çelik: Atatürk'ten geçinenler var
Abone olMilli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Atatürkçülük'ten geçinenleri eleştirerek, "Atatürkçülük aklın ve bilimin gösterdiği yoldur" diye konuştu.
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, "Aklın, bilimin gösterdiği
neyse, Atatürkçülük odur. Ama bazı insanlar, maalesef kendilerine
doğru gelen, sonradan icat ettikleri bazı ideolojileri Atatürk’e
izafe etmeye çalışıyorlar" dedi. Milli Eğitim Bakanı Çelik, Türkiye
Cumhuriyeti’nin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün
ölümünün 67. yıldönümü dolayısıyla Bitlis’te düzenlenen anma
törenine katıldı. Cumhuriyet Meydanı’ndaki Atatürk Anıtı’nın önünde
saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla
başlayan anma töreni, Bakan Çelik ile Garnizon Komutanı Kurmay
Albay Zafer Cengiz, Belediye Başkanı Cevdet Özdemir, siyasi parti
ve sivil toplum örgütü temsilcilerinin anıta çelenk koymasıyla sona
erdi. Daha sonra, Kültür Merkezi’nde düzenlenen Büyük Önder Mustafa
Kemal Atatürk’ü anma programına katılan Bakan Çelik, burada yaptığı
konuşmada, ülkelerin kaderinde söz sahibi olan büyük liderlerin
anlaşılması ve yeni nesillere anlatılması gerektiğini belirtti.
Çelik, 10 Kasım’ların Atatürk’ü anma ve anlama günleri olması
gerektiğini ifade etti. Atatürk’ün askeri kişiliğini, devlet ve
düşünce adamı tarafını anlamanın ve anlatmanın zorunluluk olduğunu
vurgulayan Bakan Çelik, şunları söyledi: "Bunu yaparken, Atatürk’ün
bir insan, bir beşer olduğunu ve kendisine beşer üstü vasıfların
izafe edilmemesi gerektiği hususunu göz ardı etmememiz gerekir.
Bütün insanlar gibi o da faniydi, doğdu, büyüdü, gelişti, kubbede
hoş seda bıraktı ve ebediyete intikal etti." "ESER SAHİPLERİ
FANİDİR, KALICI OLAN ESERLERDİR" Eser sahiplerinin fani,
eserlerinin ise kalıcı olduğunu kaydeden Milli Eğitim Bakanı Çelik,
şöyle konuştu: "10 Kasım’ların Atatürk’ü anma ve anlama günleri
olması gerekiyor. Artık ağlama ve dövünmeyi bir tarafa bırakarak,
Atatürk’ün kurduğu cumhuriyeti nasıl daha ileri, çağdaş ve medeni
bir cumhuriyet ve toplum haline getirebiliriz, bunun hesabını
yapmalıyız. Bütün insanlar ve eser sahipleri fanidirler. Atatürk,
’Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır ancak Türkiye
Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır’ demiştir. Yani, kalıcı
olan Türkiye Cumhuriyeti devletidir, bizzat eserin kendisidir.
Bunun üzerinde durmak zorundayız. Atatürk’ü anarken ve anlamaya
çalışırken onu bir ideoloji konusu yapmanın, Atatürk’ün hatırasına,
başarılarına, kişiliğine yakışmadığını ifade etmek istiyorum."
"ATATÜRK’E HAKSIZLIK EDİLİYOR" Atatürk’ü ve Atatürkçülüğü bir
grubun, bir kesimin, dar çerçevedeki bir insanın sahip olduğu bir
değer olarak ifade edip, onu başka insanlara karşı ideolojik bir
dayatma unsuru olarak kullanmanın yanlış olduğunu belirten Bakan
Çelik, şöyle devam etti: "Atatürk’ü yüceltmek olmaz, anlamamak
olur. Bildiğiniz gibi bütün ideolojilerin karakteri itibariyle
saplantıları vardır, sabit doğruları vardır. Halbuki Atatürk’ün
ideolojisinde, ’Ben size akıl ve bilimden başka miras bırakmadım’
sözü vardır. Aklın, bilimin gösterdiği neyse, Atatürkçülük odur.
Ama bazı insanlar, maalesef kendilerine doğru gelen, sonradan icat
ettikleri bazı ideolojileri Atatürk’e izafe etmeye çalışıyorlar. Bu
yaklaşımı doğru bulmuyorum. Müşterek bir vatanımız, bayrağımız,
İstiklal Marşımız, maddi ve manevi değerlerimiz ile sembol bir
insan haline gelmiş olan milli bir liderimiz var. Bunlar, ülkenin
ortak paydalarıdır." "Türkiye’de bugün bir gerçekle karşı karşıya
bulunulduğunu" ifade eden Bakan Çelik, şunları söyledi:
"Atatürkçüler var. Gerçek manada Atatürk’ü anlayan, Atatürk’ün ne
yaptığını bilen, O’nun gösterdiği çağdaş medeniyet seviyesine
Türkiye’yi ulaştırabilen, Türkiye’yi yarınlarda daha başı dik, daha
ılımlı, değerlerini sıkı sıkıya elinde tutan müreffeh ve medeni bir
toplum yapmak isteyen Atatürkçüler var. Ama Atatürk’ün istismar
edilmesine fırsat vermemeliyiz. Atatürkçüler var, bir de Atatürkçü
geçinenler var ve en kötüsü de iğrenç olanı da Atatürk’ten
geçinenler var. Bunun özellikle altını çizmek istiyorum. Bu tür
fırsatçılara zemin bırakmamalıyız. Atatürk kimsenin menfaat,
pozisyon temin etmek için kullanabileceği bir değer değildir. O,
Türk milletine mal olmuştur ve Türk milletinin kabul ettiği milli
liderdir, ortak buluşma noktalarımızdan biridir." "ATATÜRKÇÜLÜK ADI
ALTINDA ECDAT DÜŞMANLIĞI YAPILIYOR" Atatürk’ün okuduğu kitaplara,
etkilendiği insanlara bakıldığında Namık Kemal’den etkilendiğinin
görüleceğini ve hürriyetçi, yenilikçi fikirlere sahip olduğunun
anlaşılacağını belirten Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik,
sözlerini şöyle sürdürdü: "Fakat bir bakıyorum, Atatürkçülük adı
altında ecdat düşmanlığı yapılıyor, geçmişe saldırılıyor. Kendinizi
ne kadar Osmanlıdan Selçukludan sıyırmaya çalışırsanız çalışın,
bunun bir faydası yoktur. Bizi bugün Ermeni soykırımı yapmakla
itham eden insanlar, Türkiye Cumhuriyeti devletinden 1915 yılındaki
tecridin hesabını sormaya çalışıyorlar. Siz diyebilir misiniz ki
’Beni orası ilgilendirmez, Osmanlı dönemine aitti. Biz Türkiye
Cumhuriyeti devletiyiz ve 1923’te kurulduk. Bizim böyle bir
sıkıntımız yoktur’. Unutmayın ki bu topraklar bize Osmanlıdan miras
kaldı. Bunları hesaba katmadan kültür tarihimizden söz edebilir
misiniz? Türk ordusunun kuruluşunun 4 bininci yılı kutlanıyor. Peki
hangi 4 bin yıldan bahsediyorsunuz? Türkiye Cumhuriyeti kurulalı 82
yıl oldu." Milletlerde, milletlerin kültüründe, devlet geleneğinde
devamlılık olduğunu, milletlerin kurduğu siyasal organizasyonları
olan devletin yapısının değişebileceğini belirten Çelik, şunları
söyledi: "Bir ağaç zamanla ihtiyarlar ve kesilir, ama onun
köklerinden filizler çıkar, adı Türkiye Cumhuriyeti devleti olur.
Ama o devlet yoluna devam eder. Dolayısıyla Atatürk’ü anarken,
anlamaya çalışırken, şunu göz ardı etmeyeceğiz: Atatürk,
cumhuriyeti kurarken geçmişle hesaplaşmak zorundaydı, yeni rejimin
ve sistemin oturması için geçmişle hesaplaşmak zorundaydı. Ancak
geçmişle hesaplaşmayı asırlar boyu devam ettirmenin anlamı yoktur."
"29 EKİM’DE ATATÜRKÇÜLÜK ADINA MASKARALIK YAŞANDI" "Atatürk’e
benzetilen bazı aktörlerin 29 Ekim’de İstanbul’da meydanlara
çıkarılmasıyla büyük bir maskaralık yaşandığını" savunan Bakan
Çelik, Atatürk’ün artık bedeniyle etiyle kemiğiyle değil,
yaptıklarıyla hatıralarıyla yazdıklarıyla söyledikleriyle ve
misyonuyla değerlendirilmesi gereken bir insan olduğunu, bu nedenle
de Atatürk’ün yapmacıklığa düşülmeden, bir kült haline getirilmeden
konuşulması gerektiğini sözlerine ekledi. Daha sonra anma töreni
kapsamındaki etkinlikleri izleyen Bakan Çelik, Atatürk Fotoğrafları
Sergisi’nin açılışını yaptı.