Çelik: Andımız faşizan bir uygulamaydı
Abone olEğitim Bir-Sen Şube Başkanı Abdullah Çelik, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı Demokratik Paket’teki andımızın kaldırılması ve kamu...
Eğitim Bir-Sen Şube Başkanı Abdullah Çelik, Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı Demokratik Paket’teki andımızın
kaldırılması ve kamuda başörtü serbestliği hakkında
değerlendirmelerde bulundu.
Eğitim Bir-Sen Şube Başkanı Abdullah Çelik, öğrencilerin faşizan
bir uygulamadan kurtulduklarını kaydederek, “36 farklı etnik gruba
tek bir ırkın dayatılması elbette sıkıntılı. Oysa hepimiz doğruyuz,
hepimiz çalışkan olmak zorundayız” dedi.
Açıklanan yeni Demokratik Pakette toplumu en fazla ilgilendiren
konulardan biri olan ‘Kamuda başörtü yasağının kalkması ve
okullardan andımızın kaldırılması’ konusunda veliler fazla bir şey
söylemezken, bir çoğunun kararsız oldukları gözlendi. Bazı
velilerin ‘Başbakan en iyisini bilir’ şeklinde yorum yaptığı konu
hakkında görüşlerini açıklayan Eğitim Bir-Sen Afyonkarahisar Şube
Başkanı ve Memur-Sen İl Temsilcisi Abdullah Çelik, 1933 yılından bu
yana öğrencilere istemedikleri bir şeyin dayatıldığını öne sürerek,
bu uygulamanın kaldırılmasından dolayı duyduğu memnuniyeti dile
getirdi. Çelik, konu hakkında şunları söyledi:
“Okullardaki andımızın önce konmasından başlarsak eğer, 1933
yılında bir şahıs rüyasında böyle bir şey gördüğünü ve bunu Mustafa
Kemal Atatürk’e söyleyerek okullarda andımızın okunmasını sağlamış.
Daha sonraki yıllarda bunun kaldırılması konusunda pek çok girişim
olmuş. Bunlar bazı bireysel mücadeleler neticesinde vehamete
uğratılmış. Andımız okullardaki çocuklar için pedagojik açıdan hiç
hoş bir şey değildi. Kış günlerinde çocukların okul bahçelerinde
toplatılıp, orada bekletilerek andımızı söylenmeye zorlanmaları
çocukların hem sağlık açısından çocukların olumsuz şeylerle
karşılamalarına neden oluyordu. Diğer taraftan artık çocuklara aynı
şeyleri söylete söylete bazı şeylerin öneminin kaybolmasına neden
oluyordu.”
“HEPİMİZİN VARLIĞI BU MİLLETİN VARLIĞI İÇİN ÖNEMLİ”
Türkiye’de 36 farklı etnik kökenin bulunduğunu hatırlatan Başkan
Çelik, şunları söyledi: “Şimdi ülkemizde 36 farklı etnik unsur
varsa bu 36 farklı etnik gruba tek bir ırkın dayatılması elbette
sıkıntılı. Bu faşizan bir uygulama idi. Bunu çıkaran kişinin belli
bir çıkarı olduğunu biliyoruz. Biz, Türkiye Cumhuriyeti
vatandaşıyız. Hepimizin farklı etnik unsurdan olsak bile farklı
kültürlerden olsak bile hepimizin ortak yaşadığı alandan kaynaklı
bir birlikteliğimiz var. Bu birlikteliğimizi de en güzel şekilde
götürmek durumundayız. Hepimiz doğruyuz, hepimiz çalışkan olmak
zorundayız. Hepimizin varlığı bu milletin varlığı için elbette
önemli.”
Açıklamalarında kılık kıyafet yönetmeliğinde yapılan düzenleme ile
bayan kamu çalışanlarına başörtüsü serbestliği getirilmesinin
önünün açılmasına da değinen Başkan Çelik, sözlerini şöyle
tamamladı: “Kılık kıyafetle ilgili yönetmelikle özellikle bayan
çalışanlar için daima açık ibaresi vardı ve bu da bayan çalışanları
rahatsız ediyordu. Özellikle 28 Şubat sürecinde pek çok kamu
çalışanı arkadaşımız kılık kıyafetinden dolayı işlerinden
olmuşlardı, görevlerine son verilip o dönemlerde ciddi mağduriyet
ve zulüm yaşanmıştı. Daha sonraki yıllarda o başı açık ibaresi kamu
çalışanlarının üzerinde kılıç gibi sallandırılmış durmuştu. Ama bu
gün artık fiili olarak Başbakan Erdoğan’ın da ifade ettiği gibi
bayanların kılık kıyafetleri ile ilgili bayanların kamuda
başörtüleri ile çalışmaları konusunda bir çalışma
başlatılıyor.”
(İHA)