Çelebiden borcum yok açıklaması

Abone ol

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Başkanı Süleyman Çelebi, kendisini vuran kişiye herhangi bir borcu bulunmadığını söyledi.

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Başkanı Süleyman Çelebi, kendisini vuran kişiye herhangi bir borcu bulunmadığını söyledi.

Çelebi, "Bu saldırının DİSK'i ve şahsımı yıpratmaya yönelik bir komplo olduğu yönünde endişem ağır basmaktadır." dedi.

Konuyla ilgili yazılı bir açıklama yapan DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, öncelikle, uğradığı silahlı saldırı nedeniyle geçmiş olsun dileklerini sunan başta Cumhurbaşkanı Abdullah Gül olmak üzere, önceki cumhurbaşkanları, hükümet adına arayan ve ziyaret eden bakanlara, parti genel başkanlarına, yöneticilerine, tüm devlet erkanına, dostlarına, arkadaşlarına ve DİSK'lilere teşekkür etti.

Kendisinin ve ailesinin böyle bir olay nedeniyle gündeme gelmiş olmasından dolayı ailece çok üzüntülü olduklarını söyleyen Süleyman Çelebi, Türkiye'nin yoğun gündemi içinde DİSK'in, şahsına yönelik bu saldırı ile gündemde yer almasının da üzüntüsünü artırdığını dile getirdi. Çelebi, "Bir üzüntüm de, saldırı ile ilgili yayınlanan haberlerdir. Bu konudaki spekülasyonları ve bilgi kirliliğini ortadan kaldırmak için bu açıklamayı yapıyorum." ifadelerini kullandı.

Süleyman Çelebi şu açıklamaları yaptı: "Hemen şunu ifade etmek isterim ki, saldırgan şahsın ifadelerine dayanılarak yapılan haberler gerçek dışıdır. Benim, saldırgan Rıza Tunçbilek ile hiçbir ticari ilişkim yoktur, hiçbir zaman olmamıştır. Bu şahısla herhangi bir alacak verecek ilişkim de yoktur. Benim, saldırgan ile hapishaneden tanıştığım iddiaları gerçek dışıdır. Ben, sendikacı arkadaşlarımla birlikte sadece DİSK davasından yargılandım ve ondan da beraat ettim. Bilindiği gibi, 1980 askeri darbesiyle DİSK'in faaliyetleri durdurulduğunda ben de diğer sendikacı arkadaşlarımla birlikte tutuklandım. 1984 yılına kadar tutuklu kaldım. Tutukluluğum sona erip hapishaneden çıktığımda, herkes gibi geçimimi sağlamak için ticari faaliyete başladım. DİSK'in yeniden faaliyete başlamasıyla, Genel Sekreter olarak DİSK'teki sendikacılık görevime döndüğüm 1992 yılına kadar ticari faaliyete devam ettim; sonra bıraktım."

Söz konusu şahsı ve kardeşini, 1980'li yıllarda oturduğu mahalleden tanıdığını söyleyen Süleyman Çelebi, "Halı ticareti yaptığım bu yıllarda, kendileri de hapishaneden çıkmış olan bu gençlere destek olmak için, kendilerine zaman zaman pazarda satmaları için halı verdim. Benim Rıza Tunçbilek ile başka hiçbir ilişkim olmadı. Bir ara, saldırganın kardeşi Cahit Tunçbilek ile ihracat yapmak amacıyla ortak bir şirket kurduk. Ancak bu şirket başarılı olamadı, zaten kısa bir süre sonra ben ve eşim de şirketteki hisselerimizi devrederek ayrıldık. Bu süre içinde aramızda herhangi bir borç ilişkisi oluşmadı. Sadece bir kez, Cahit Tunçbilek, ağabeyimin kendisinden 5 bin TL istediğini söyleyerek benim fikrimi sordu. Ben de, ağabeyimin bu borcu ödeyebileceğini, borcu verebileceğini söyledim. Sonra zaten bu borç ödendi. Bunun dışında asla hiçbir alacak verecek ilişkisine girmedim. Zaten yeniden sendikacılık görevine döndükten sonra, bu kişilerle görüşmemiz de kesildi." şeklinde konuştu.

Gazetelerde söylendiği gibi, bir otel satışından sonra kendisinin Rıza Tunçbilek'ten para aldığı, sonra da onu ödemediği yönündeki iddiaların kesinlikle gerçek dışı ve asılsız olduğunu belirten Çelebi, "Cahit Tunçbilek ile kısa süren ortaklık dışında bir ilişkimiz olmamıştır. Rıza Tunçbilek'le ise hiçbir zaman hiçbir ticari ya da borç ilişkimiz olmamıştır." açıklamasını yaptı.

SALDIRI ANINI ANLATTI

Süleyman Çelebi yaptığı açıklamada saldırı günü yaşananları şöyle anlattı: "Bundan 2,5 ay önce, Rıza Tunçbilek beni ziyaret ederek, 'Bana 2,5 trilyon borcun var' dedi. Ben 'Herhalde şaka yapıyor' diye düşündüm. O görüşmede, Rıza Tunçbilek'in ekonomik durumunun kötü olduğunu, büyük sıkıntı yaşadığını, yaşadığı sorunların psikolojik durumunu da olumsuz etkilediğini hissettim. Daha sonra arayarak yeniden gelmek istediğini söyledi. Ben de, 'Belki bu kez ikna ederim' diyerek kabul ettim. Bana silahlı bir saldırıda bulunacağı aklımın köşesinden geçmedi. Öyle bir şey hissetseydim, elbette daha tedbirli davranırdım. Görüşmeye geldi, odama girdi ve oturdu. O ara Genel Sekreterimiz Tayfun Görgün de odanın kapısına geldi. 'Özel ise girmeyeyim' dedi. Ben de, 'Özel değil, girebilirsin' dedim. Tayfun Bey de geldi ve oturdu. Saldırgan yine, 'Bana 2,5 trilyon borcun var, öde' dedi. Ben de ikna etmek, sakinleştirmek amacıyla, 'Ne zaman aldım bu borcu?' diye sordum. '1995 yılında 225 bin mark borç verdim, 50 binini ödedin, 175 bin mark borcun kaldı. O da şimdi 2,5 trilyon oldu' gibi ciddi olmayan, tamamen uydurma taleplerde bulundu.

Rıza Tunçbilek'in ruh halinin normal olmadığını anladım. Çünkü, 'Biz seninle Beylikdüzü'nde, Bakırköy'de parklarda buluştuk' gibi tamamen hayal mahsulü, uydurma sözler de söyledi. Daha sonra ayağa kalkarak ceketini çıkardı ve silahını eline alarak üzerime ateş etti. 'Seni öldüreceğim' diye bağırarak ikinci şarjörü takmak üzereyken, içeri giren koruma polisim tarafından engellendi. Sonra saldırgan polise teslim edildi; arkadaşlarım da beni hastaneye getirdi. Olay bundan ibarettir. Bir kez daha söylüyorum: Bu şahısla hiçbir ticari ilişkim veya alacak verecek meselem yoktur. Ya bu şahıs psikolojik bir travma içerisinde saldırıyı kişisel olarak yapmıştır veya bu durumunu bilen birileri tarafından yönlendirilmiştir. Bunu bilemiyorum, ancak bunun DİSK'i ve şahsımı yıpratmaya yönelik bir komplo olduğu yönünde endişem ağır basmaktadır. Esas araştırılması gereken budur. Umuyorum ki yargı sürecinde her şey bütün netliğiyle açığa çıkacaktır. Biz bu olayın sonuna kadar takipçisi olacağız. Hukuki olarak ne yapılması gerekiyorsa yapacağız. Ne yazık ki bugün ülkemizde, her an herhangi bir sebeple kan dökmeye hazır binlerce sorunlu insan vardır. Bu insanlar kişisel olarak veya kullanılarak suç işlemeye hazırdırlar. Bugün benim başıma gelen yarın başkasına da olabilir. Soruna bu boyutta bakıp gerekli tedbirler mutlaka alınmalıdır. Bir kez daha, bu olayla gündeme gelmiş olmaktan duyduğum üzüntüyü kamuoyuyla paylaşmak istiyorum. Beni yalnız bırakmayan herkese teşekkürlerimi sunuyorum."


Günün Önemli Haberleri