Çekilen PKK'nın en büyük korkusu

Stratejist Dr. Özcan’a göre PKK çekilmeyi özellikle hızlandırmıyor. Örgütün otorite açığını devlete ve yerel örgütlere kaptırmak istemediğini söyleyen Özcan “PKK yeni rakiplerin bölgede kendilerinden doğacak boşluğu doldurmasından korkuyor” diyor.

TOBB Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyesi Dr. Nihat Ali Özcan, Vatan gazetesine konuştu. Deniz Güçer imzalı söyleşide süreçle ilgili çarpıcı tespitler yer alıyor. İşte onlardan bazı başlıklar

BÖLGEDE DEĞİŞEN POLİTİK VE PSİKOLOJİK ORTAM

Çünkü silahlı unsurlar bu tür askeri bir harekata giriştiğinde, bunun politik sonuçlarını planlaması, propaganda boyutunu değerlendirmesi, askeri ve teknik tedbirlerini alması gerekir. Sonuçta, o da siyaset yapıyor ve enstrümanlarından birisi de dağdaki adamları. Dağdaki adamlarınızı Kuzey Irak’a çekmek için harekete geçirdiğinizde, değişen politik ve psikolojik ortamı, kendi çıkarlarınıza göre yeniden dizayn etmeniz gerekiyor. Bu PKK, açısından anlaşılabilir bir durum. Dünyadaki her silahlı örgüt böyle davranır.

DOLDURMA PLANI

BDP’nin açıklamalarına bakın, 40 küsur ilde toplantı, konferanslar, mitingler... Bütün bunlar, Mao’nun deyimi ile “Gerilla balık, halk denizdir”. Deniz olmadan balık yaşayamaz. O halde, “Balıklar denizin bu bölgesini terk ederken, başkalarının denizin özelliklerini değiştirmesine fırsat vermemek gerekir.” Terk ettiği bölgelerdeki fırsat alanlarını başkalarına kaptırmak istemez.

PKK'NIN RAKİPLERİ

Bir taraftan devlete, AKP’ye kaptırmamak var. Çünkü bu bir hükümet etme sorunu. Bir taraftan da, olası yerel muhaliflere burayı kaptırmak istemiyor. Bunun için de zamana ihtiyacı var. O nedenle çekilmeyi 3-5 aya yayıyor. Bu sürede alanı doldurması gerekiyor. Hükümetin bu alanı nasıl dolduracağı, ya da planının olup olmadığı çok önemli. Hükümet, güvenlik enstrümanlarından çok psikolojik, ekonomik ve sosyal politikalarla doldurmak isteyecektir. Şunu unutmamak gerekiyor; Her ne kadar masa üzerinde çekilmeyi tartışıyor da olsak aslında geri planında bir hükümet etme sorunu olarak bir rekabet, yarışma var. Bu yarış devlet ve PKK arasında olduğu gibi aynı zamanda devlet dışı, PKK’nın rakibi aktörler arasında da yaşanıyor. Bölgedeki bazı İslami gruplar, aşiretler gibi.

GERİ GELİRLER Mİ?

Hayır diyemezsiniz. Sürece bağlı. Bu mesele dediğim gibi Ankara’dan bakarak, ulusal sınırlar içinde çözebileceğiniz ve yönetebileceğiniz bir mesele değil. PKK’nın Kandil’de şubesi var, aktif. Suriye’de, İran’da, Avrupa’da var. PKK ‘Silah bıraktım’ dediğinde Suriye’de devam eden sürece bağlı olarak neyi bırakacak? Veya Irak’taki varlığı? Yeniden bir model üretmeniz gerekiyor. Bunun nasıl evrileceğini PKK ve hükümet kadar bölgesel şartlar belirleyecektir.

ÖCALAN SERBEST KALIR MI?

Kısa vadede sanmıyorum . Her şey zamana, ortama ve gelişmelere bağlı. PKK, çekilme sürecini tamamladığını ilan ettiğinde, Anayasa ve yasal düzenlemelerin yapılmasını beklediğini açılayacaktır. İşler planlandığı gibi giderse af da gündeme gelecektir. Sonuçta, PKK da Öcalan da siyaset yapıyor. Öcalan, Yardım Sevenler Derneğinin lideri değil. Siyaset yaparken de akıllıca ve ustaca gündeme müdahil oluyor. Bunu yaparken iç ve dış dengeleri gözetiyor, izliyor. Çoğu zamanda iyi niyetli davranmıyor.