Ceketimi fırlattım
Abone olGalatasaray'ın türk futbol tarihine altın harflerle yazdırdığı UEFA kupasının finalinde devre arasında neler olmuş?
G.Saray Teknik Direktörü, ‘‘Soyunma odasına girdiğimde
futbolcularım buz gibiydi. Ceketimi masaya fırlattım. Sular yere
düştü. Oyucularım irkildi. Bütün millet arkanızda. Bu odaya gülerek
geleceksiniz. Size fazla bir şey söylemiyorum dedim’ diye konuştu.
17 Mayıs 2000. Yer; Danimarka. Stat; Parken. G.Saray ile Arsenal
UEFA Kupası finalinde karşı karşıya geldi. Cimbom tarihi zafere
imza attı, kupayı havaya kaldırdı. Aradan 3 yıl geçti. Teknik
direktör Fatih Terim, G.Saray'ın Türk futbol tarihine adını altın
harflerle yazdırdığı başarının perde arkasını dün dolaştığı Parken
Stadı'nda anlattı. Soyunma odasında neler olmuştu. Neler
yaşanmıştı. Teknik patron bilinmeyenleri tek tek anlatırken, hem
heyecanlandı, hem de duygulandı: Millet arkanızda ‘‘Soyunma odasına
girdiğimde futbolcularım buz gibiydi. Ben bir an durakladım.
Takımın lideri olduğum için ne yapmam gerektiğini düşündüm.
Ceketimi çıkartıp, masaya attım. Masanın üzerinde bulunan sular
yere dökülünce, oyuncularım bir anda irkildi. Onlara dönerek, bütün
millet arkanızda. Size fazla bir şey söylemiyorum. Siz ne
yapacağınızı zaten biliyorsunuz. Karşılaşma bitiminde soyunma
odasına ağlayarak değil, gülerek döneceğinize inanıyorum.’’
Piontek'ten destek Terim konuşmasını şöyle sürdürdü: ‘‘Devre
arasında Sepp Piontek bana Murat Beyazıt aracılığıyla, ‘Fatih Terim
oyunu iyi götürüyor. Başarıyla ayrılacak. Merak etmesin’ mesajını
göndermişti. O da beni daha çok kamçılamıştı.’’ Arsenal karşısında
sarı kırmızılı takımın ilk penaltısını atan Ergün Penbe o unutulmaz
anki duygularını şöyle aktardı: ‘‘Kalenin arkasına baktığımda
hepsinin Türk olduğunu gördüm. Ben de onlara baktım. Alkışlarını
hissettim. Kaleye baktım. Hiç de heycanlanmadan topu 90'a
taktım.’’