Cehaletin bedeli 3 ay hapis!
Abone olUşak'ta bankadan aldığı kredi borcunu ödeyemeyince çareyi, okuma-yazma bilmeyen ablasını kandırmakta buldu.
Uşak'ta kardeşinin bir bankadan aldığı 26 bin TL'lik
tarım kredisi borcuna bilmeden ödeme taahhüdünde bulunduğunu
söyleyen kadına borcu ödemediği gerekçesiyle mahkeme tarafından 3
ay hapis cezası verildi.
İddiaya göre, Yusuf Ö., traktör almak için 2008 yılında bankadan 26
bin TL kredi çekti ve borcu ödeyemeyince icralık oldu. Yusuf Ö., bu
durumdan kurtulmak için okuma yazma bilmeyen ve Kısık köyde yaşayan
ablası Döndü Kılıç'a (58) borcu üstüne alacağına dair taahhütname
imzalattı. Ablası Döndü Kılıç'ı "Borcumun ertelenmesi için
imza vermen gerekiyor" diye kandırdığı iddia edilen Yusuf
Ö., kredi borcunu ablasının üstüne yükletti. Kardeşine yardım etmek
amacıyla icra dairesinde istenilen imzayı veren ancak imzaladığı
evrakların içeriğini bilmediğini savunan Döndü Kılıç, durumu
bankadan ödeme emri gelince anladı. Kardeşinin traktör almak için
çektiği 26 bin TL'lik borcu bilmeden üstlenen ve borcu ödeyemeyen
Döndü Kılıç, bunun üzerine davalık oldu.
Uşak İcra Mahkemesi'nde görülen davada Döndü Kılıç, cahil olduğunu
ve okuma yazma dahi bilmediğini belirterek, imzaladığı
taahhütnamenin içeriğini bilmediğini öne sürdü.
"Taahhütnameyi kardeşimin borcunu ertelemek için
imzaladığımı sanıyordum" diyen Kılıç, mahkemeye cahil
olduğuna dair belgeler sundu. Döndü Kılıç'ın cahil olduğunu
ispatlamaya çalışmasını mahkeme kabul etmedi ve kadını 3 ay hapis
cezasına çarptırdı. Döndü Kılıç, bunun üzerine avukatı aracılığı
ile Adalet Bakanlığı'na başvurdu.
Kardeşi Yusuf Ö.'nün borcu erteletmek için kendisinin imzasına
ihtiyaç duyduğunu söylediğini belirten Döndü Kılıç, "İcra
dairesine giderek imzaladığım evrakların borcun ertelenmesi için
formalite icabı olduğunu düşündüm" dedi.
İmzaladığı evrakların içeriğini kendisine gelen borç
bildirimiyle öğrendiğini öne süren Kılıç, "Bankadan gelen
ödeme emri ile durumu öğrendik. Kardeşim konuyu geçiştirip
vurdumduymaz davrandı.
Biz de borcu ödeyemeyince banka dava açtı. Uşak İcra Mahkemesi'nde
yargılanmaya başladım. Mahkemede imzaladığım evrakların içeriğini
bilmediğimi ve cahil olduğumu ispatlamaya çalıştım. Cahil olduğuma
dair belgeler sundum ama mahkeme kabul etmedi ve 3 ay hapis cezası
verdi. Kararın bozulması için Adalet Bakanlığı'na başvurduk. Ben
kendi adımı dahi yazamıyorum. Bugüne kadar resmi yazışmalarda hep
parmak basarak işlerimi gördüm. Kardeşim borcunu erteletmek için
imzam gerektiğini söyledi ve ben de insanlık namına yardımcı
olduğumu düşündüm.
İmza atmayı bilmediğimi söylememe rağmen bana adımın baş
harfini yazdırıp yanına bir çizgi çekmemin yeterli olacağını
söylediler. Fakat sonradan borcun benim üstüme yüklendiğini
öğrendim. Yaklaşık 1 yıldır bu sorunla uğraşıyorum ve her ay
psikiyatri servisine gidiyorum. Kardeşimin borcuna sahip çıkmaması
beni ayrıca üzüyor. Keşke gücüm olsa da borcu kapatsam"
dedi.
Döndü Kılıç'ın eşi İbrahim Kılıç ise, kayınbiraderi Yusuf Ö.'nün
ablasına böyle bir davranışta bulunmasına bir anlam veremediğini
söyleyerek, "Eşim her an tutuklanma korkusuyla yaşıyor. Ben
de huzursuzum" dedi. İbrahim Kılıç, şöyle devam etti:
"Eşimin psikolojisi hapis cezasından dolayı bozuldu.
Evimizin tadı tuzu kaçtı. Cahil bir kadının suçsuz yere hapis
yatmasını hangi yürek kaldırır? Eşim bu yaşta hapse girerse
mahvolur. Yusuf, ablasını bu durumlara düşürmemeliydi. Biz Yusuf
Ö.'den ailenin daha fazla zarar görmemesi için davacı olmadık. Ama
borcunu sahiplenip ödemesini istiyoruz. O ise vurdumduymaz
davranıyor." Döndü Kılıç'ın oğlu Serdar Kılıç da,
"Annem dayımı da yakmak istemediği için ondan davacı
olmuyor. Fakat dayımın vurdumduymaz tavrı annemi daha çok üzüyor.
Dayım borcunu sahiplenip ödemiş olsaydı bunlar yaşanmazdı. Biz
kendisine borcu ödemesi için baskı yapıyoruz" dedi.
Kısık Köyü Muhtarı Niyazi Güler, Döndü Kılıç'ın okula gitmediğini
ve resmi işlemleri başkasının yardımı olmadan yapamadığını ifade
ederek, olayın doğru olduğunu söyledi. Ablasını kandırarak borcu
üzerine yüklediği öne sürülen Yusuf Ö. ise konuyla ilgili konuşmak
istemediğini ifade ederek, gazetecilerin görüşme talebini
reddetti.