Çeçenistan, Filistin yolunda
Abone olMoskova'nın, normal hayata dönülmesi için aldığı bütün idari ve askeri tedbirlere rağmen Çeçenistan yarası kapanmıyor.
Moskova'nın, normal hayata dönülmesi için aldığı bütün idari ve
askeri tedbirlere rağmen Çeçenistan yarası kapanmıyor. Ruslar da,
Çeçenler de 1994-1996 yıllarındaki ilk savaşa oranla farklı
taktikler kullanıyor, ancak küçük cumhuriyette barışın
sağlanabileceğine dair bir umut ışığı görünmüyor. Rus işgaline
direnen silahlı Çeçen gruplar, en sık uyguladıkları rehin alma
eylemlerinin ardından şimdi de intihar saldırıları düzenlemeye
başladı. Ama sonuçta, ne referandum, ne af kararı, ne de intihar
eylemleri, taraflara bekledikleri sonucu getirebildi, çember yine
kırılamadı. Siyasi gözlemciler, kazananın olmadığı Rus-Çeçen
savaşında kaybedenlerin ise her zamanki gibi siviller olduğunu
belirtiyor. Birinci savaşta Rusya'nın en büyük hatasının,
silahlı-sivil Çeçen ayrımı yapmaya yanaşmaması olduğunu vurgulayan
gözlemciler, 2000 yılında başlayan ikinci savaşta da aslında
Moskova'ya yönelik insan hakları ihlalleri suçlamalarının sürdüğünü
hatırlatıyor. Ancak Kremlin'in, sivilleri kazanmadan savaşı
kazanamayacağını anladığını gösteren adımlar attığına dikkat çeken
siyasi gözlemciler, bu adımlardan ilkinin, mart ayında
Çeçenistan'da yapılan referandum olduğunu bildiriyor. Gözlemciler,
bu oylamayla Çeçenistan'ın, Rusya Federasyonu'na bağlı olduğunu
bildirdiğini, karşılığında da özerklik elde ettiğini kaydediyor.
AFFA RAĞBET YOK İkinci adımın ise Rusya Parlamentosu'nun 6
Haziran'da af ilan etmesi olduğunu vurgulayan siyasi gözlemciler, 1
Eylül'e kadar yürürlükte kalacak aftan, adam öldürme suçundan
aranmayan Çeçenler'le insan hakları ihlalleri sebebiyle haklarında
dava açılan Rus askerlerinin yararlanabileceğini hatırlatırken,
affın yürürlüğe girmesi üzerinden bir haftaya yakın süre geçmesine
rağmen teslim olan Çeçen sayısının ise 40'a bile ulaşmadığına
dikkat çekiyor. Gözlemciler, Rus işgaline direnen silahlı Çeçen
grupların birinci savaşta en sık uyguladığı taktiğin, ses getirecek
büyük rehin alma eylemleri düzenlemek olduğunu belirterek,
Çeçenlerin bu taktiği, geçen yılın ekim ayında, hiç beklenmeyen bir
yerde, Rusya'nın başşehri Moskova'da da denediğini, ancak bu kez
istediklerini elde edemediğini savunuyor. Bunun üzerine daha kanlı
bir eylem biçimini seçen Çeçenlerin, intihar saldırıları
düzenlemeye başladığını kaydeden siyasi gözlemciler, biri
Çeçenistan'a komşu Kuzey Osetya'da düzenlenen üç ayrı intihar
saldırısının 100'den fazla kişinin hayatına mal olduğunu
hatırlatıyor. Rusya Federal Güvenlik Servisi (FSB-eski KGB) Başkanı
Nikolay Patruşev'in, 'Çeçenistan'daki durumun Filistin'e
dönebileceği' uyarısında bulunduğuna dikkat çeken gözlemciler,
''Belli ki, attığı adımların yeterli olmadığını, daha doğrusu kağıt
üzerinde kaldığını Moskova da kabul ediyor. Çünkü Çeçenistan'daki
Rus birlikleri yine takviye ediliyor'' diyorlar. Kaynak:
Habervitrini