Çeçen konsolosun ölümüyle ilgili yeni görüntüler
Abone olAnkara’daki ofisinde uğradığı silahlı saldırıda hayatını kaybeden Çeçenistan Fahri Konsolosu Medet Önlü’nün ölümüne ilişkin yeni güvenlik ka...
Ankara’daki ofisinde uğradığı silahlı saldırıda hayatını
kaybeden Çeçenistan Fahri Konsolosu Medet Önlü’nün ölümüne ilişkin
yeni güvenlik kamerası görüntülerine ulaşıldı.
22 Mayıs 2013 yılında Ankara’daki konsolosluk olarak da kullandığı
ofisinde boynundan iki, ensesinden bir kez ateş edilerek öldürülen
Çeçenistan Fahri Konsolosu Medet Önlü’nün suikastine ilişkin yeni
güvenlik kamerası kayıtlarına İHA tarafından ulaşıldı. Olaydan 15
ay sonra ortaya çıkan yeni görüntülerde Ankara Emniyet Müdürlüğü
Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü (TEM) tarafından hazırlanan 49
sayfalık polis fezlekesinde adı geçen 5 şüpheliden M.A., Ö.P.,
M.M., D.K, O.K. ve Rus vatandaşı olan Rivzan Ezbulatov’un 17-22
Mayıs tarihleri arasında farklı zaman dilimlerinde merhum konsolos
Önlü’nün hem ofisinde hem de bölgede keşif yaptıkları görüldü.
GÖRÜNTÜLERDE NE VAR?
17 Mayıs günü saat 18.28’de şüpheli M.A. yüzü belirgin şekilde
Önlü’nün ofisinin önüne gelerek kısa süreli keşfinden sonra geri
dönüyor.
18 Mayıs saat 11.29’da şüpheliler M.A. ile Ö.P. birlikte Önlü’nün
ofisine gelerek sekreter S.K. ile ayak üstü görüşerek içeri giriş
yapıyor. Daha sonra iki şüpheli 11.32’de ofisten ayrılıyor. Şüpheli
M.A. aynı gün içerisinde binaya saat 12.13’de tekrar giriş yaparak
12.26’da ayrılıyor.
21 Mayıs saat 17.53’te şüpheli M.A., Önlü’nün ofisine geliyor.
Şüpheli M.A. 17.55’de binadan ayrılıyor.
Ve cinayet günü 22 Mayıs saat 19.07’de suikastı gerçekleştiren
şüpheli M.A üzerinde mavi bir tişört ile elinde binaya giriş
yaptıktan sonra kafasına taktığı şapkasını çıkararak elinde tuttuğu
görülüyor. Kafasını önüne eğerek ofis önüne gelen M.A., içeri
girerek ofiste 4 dakika kalarak saat 19.11’de binadan ayrılıyor.
Çıkışında kendisini bekleyen beyaz renkli araca binerek bulunduğu
noktadan hızla uzaklaşıyor. Olayda susturucu takılı tabanca
kullanıldığı gerekçesiyle silah sesi de duyulmadı.
“17 ARALIK OPERASYONU DOSYAYI ETKİLEDİ”
Önlü ailesinin avukatı Erdal Doğan, olayın faillerinin kimlikleri
tespit edilmesine rağmen yakalanmadıklarını ve 15 aydır
iddianamenin de oluşturulamadığına dikkat çekti. 17 ve 25 Aralık
tarihleri arasında hükümete yönelik gerçekleştirilen iki operasyon
süresince dosyanın da olumsuz etkilendiğini aktaran Avukat Doğan,
açıklamasına şöyle devam etti: “17 Aralık operasyonu bu dosyada da
çok olumsuz etki oluşturdu. Çünkü fezleke diye tabir ettiğimiz
savcılara yardımcı niteliğindeki taşıyan bilgi notlarını toparlayan
ekip şu anda dosyada görevli değil. Aynı zamanda cinayetin işleyen
şahısların ikamet adresleri yaşamlarını sürdürdüğü il İstanbul.
Savcılığın bunu İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ile bir
ilerleme yapılabilir. İddianamenin hazırlanamama hususunda bu
dosyada ciddi eksiklikten ziyade faillerin yakalanamamış olması bir
eksikliktir. Bu konuyla alakalı İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü ve
Ankara Emniyet Genel Müdürlüğü ile koordinasyon halinde yürütülmesi
ve bu işin izini sürmeleri gerekiyor.”
ÖNLÜ TEPKİ ÇEKMİŞTİR
Avukat Doğan, katledilen Medet Önlü’nün İçkerya Cumhuriyeti’nin
fahri konsolosluğu görevini yürüttüğünü ve aynı zamanda Türkiye’de
sığınmacı olarak hayatlarını idame ettiren Çeçenlerle yakından
ilgilenen ve yardımlarda bulunan bir isim olduğu için hedefte
olduğunu hatırlattı.
Medet Önlü’nün, kendi milli davasına Çeçenlerin kullanılmaması
yönünde bir mücadele verdiğini anlatan Avukat Doğan, şöyle konuştu:
"Aynı zamanda ailesinin isabetle belirttiği gibi eşi Leyla Eser
Önlü’nün de savcılığa verdiği dilekçesinde Çeçen milli davasına bu
kişi bazı çevrelerin ve kişilerin tepkilerini çekmiş olabileceği de
göz önünde bulundurulabilir. Yakın çevresinin Medet Önlü’nün bir
tehdit hedefinde olmasını tahmin etmeleri zor değil. İstediğiniz
kadar tedbir alın organize yapının
hedefinde ve sonuçlanması mümkün olabiliyor.”
“AHİM’E BAŞVURURUZ”
Cinayetin Çerkez soykırımının yıldönümüne denk getirilerek
böylelikle farklı mesajlar verilmek istendiğine dikkat çeken Avukat
Doğan, suikastin siyasi ve organize boyutunun tartışmalı olduğunu
dile getirdi. Türkiye’de iç hukuk yollarını tükettikten sonra
suikastin aydınlatılması için uluslararası hukuk mücadelesi
başlatabileceklerini belirten Avukat Erdal Doğan, şunları söyledi:
“Dosyanın savcılık ve emniyet birimleri nedeniyle el değiştirmesi
nedeniyle biraz daha bekleyeceğiz. Dosyanın özellikle İstanbul
faillerinin bağlantılı olduğu noktasında bu konuyla alakalı belki
şikayet yollarına başvuracağız. İç hukuk yollarını tükettiğimiz
takdirde öncelikle Anayasa Mahkemesi ardından da gerekirse tabi
AHİM’e başvururuz. Ama öncelikle biz Türkiye yargı mekanizması
içinde çözülmesi gerektiği çabasındayız. İhlal kararları çıkar ama
daha önceki cinayet vakalarından olduğu gibi herhangi bir şekildeki
bir fotoğrafı göstermekten başka bir şey olmaz. Önemli olan
buradaki hukuki irade ve ona bağlı olan adli birimlerin iradesi hem
de bu soruşturmayı siyasi iradenin bu konuyla alakalı olarak bunu
erozyona uğratmaması. Yoksa bütünlüğün ve takibin zorlaşacağı
anlamına gelir.”
İŞTE O FEZLEKE
Ankara Emniyet Müdürlüğü tarafından hazırlanan 49 sayfalık polis
fezlekesinde yaşanan suikast şöyle anlatıldı:
“Olay gününe ilişkin ofisin bulunduğu binanın güvenlik kameraları
görüntüleri öncelikli olarak incelenmiş, 22.05.2013 günü saat 17.45
sıralarında polis memuru Ş.Y.’ın Medet Önlü’nün ofisinden
ayrıldığı, daire kapısını gören güvenlik kamerasından tespit
edilmiştir. Bu saatten itibaren 180-185 cm boylarında mavi tişörtlü
koyu pantolon giyimli elinde şapka olan ofise giriş yaptığı saat
19.07’ye kadar ofise herhangi bir şahsın giriş-çıkış yapmadığı, söz
konusu şahsın saat 19.07 sıralarında belirtilen ofise girdiği, saat
19.10 sıralarında ofisten hızlı adımlar ile başında tanınmamak
amacıyla taktığı değerlendirilen bir şapka ile çıktığı tespit
edilmiştir. Sonrasında da polis memuru Ş.Y. ile sekreter S.K.’ın
Medet Önlü’nün kardeşinin istediği üzerine Önlü’nün ofiste bulunup
bulunmadığını kontrol etmek için ofise giriş yaptıkları saat
23.55’e kadar ofise herhangi bir şahsın giriş yapmadığı tespit
edilmiştir. Sekreter S.K.’nın maktul Medet Önlü’nün günlük olarak
yaptığı bütün işlemleri ve görüşmüş olduğu şahısları Kiril alfabesi
ile ajandasına not ettiğini belirtmesi üzerine cumhuriyet
savcısından gerekli araştırma talimatı alındıktan sonra ajanda
üzerinde tercüman vasıtasıyla yapılan çalışmada, ajanda da yazılı
notlarla ilgili olarak, ofisin bulunduğu binanın güvenlik kamera
görüntüleri, elde edilen telefon numaralarına ilişkin HTS kayıtları
ve baz bilgileri üzerinde çalışma ve birbirleri ile
karşılaştırmalar yapılmıştır. Söz konusu şahsın Medet Önlü’nün
ofisine gelişi hakkında ajanda da not olup olmadığı konusu
araştırılmış; 18.05.2013 tarihine ilişkin alınan notta ‘K. Bey
geldi R.İstanbul 700 TL getirdi’ , 21.05.2013’te ‘K. Bey R. geldi
gitti’ şeklinde notların bulunduğu dikkate alındığında K.AK isimli
şahısla ilişkisi olduğu ya da K. AK isimli şahsın R. AK isimli
şahsın referansı ile Medet Önlü’nün ofisine geldiği
değerlendirilmiştir.”
Fezlekede, HTS kayıtlarının incelenmesi sonucu Medet Önlü’nün R.K.
olarak ajandaya aldığı notta geçen şahsın R.E. olduğunun
belirlendiği anlatıldı. Daha sonra söz konusu şahıslarla irtibatlı
olan kişilerin yine HTS ve kamera görüntüleri ile kimliklerinin
tespit edildiği ifade edildi.
FEZLEKEDE SUİKASTTAN SONRA YAPILAN GÖRÜŞME
Cinayetin olduğu gün fezlekeye şöyle yansıdı: “R.E. isimli şahsın
kullandığı ve baz bilgisi İstanbul adresini gösteren 0 554 …….
numaralı telefon ile maktul Medet Önlü’nün sabit telefonun saat
19.03 ve 19.06 sıralarında arandığı ve 77-97 saniyelik iki görüşme
yapıldığı, ardından saat 19.07 sıralarında M.A.’nın Medet Önlü’nün
iş yeri kapı zilini çaldığı ve kapının açılması ile içeriye
girdiği, aynı şahsın 22.5.2013 günü saat 19.10 sıralarında ofis
kapısını açmak suretiyle kafasında koyu renkli şapka takılı
vaziyette, hızlı adımlarla merdivenleri inerek bina çıkışından 52
numaralı binaya yakın yerde hazır bekleyen gri renkli hachback tipi
bir araç ile olay yerinden ayrıldıkları güvenlik kameraları
görüntülerinden tespit edilmiştir. Akabinde saat 19.14 sıralarında
M.A. kullanmış olduğu ve baz bilgilerinden Kızılırmak Çankaya
Ankara adresini gösteren 0 507 ……. numaralı telefon ile olayın
azmettiricisi olan R.E. isimli şahsı aradığı ve 29 saniyelik bir
görüşme yaptıkları tespit edilmiştir. Bu görüşmede M.A.’nın eylem
sonrası R.E.’yi arayarak eylemi gerçekleştirdiğini söyleyen bir
görüşme yaptığı değerlendirilmiştir.”
(İHA)