CDde Büyükanıta küfür var
Abone olErgenekon'un en önemli sanıklarından Muzaffer Tekin, mahkemede öyle sözler etti ki çok konuşulacak!
Ergenekon'da işler karışıyor. Sanıklar haklarındaki
suçlamaları kabul etmezken hakim karşısına çıkan Muzaffer
Tekin bu kez hakim ve savcıları suçladı. Danıştay kararını
eleştiren Tekin, Ergenekon için tertip derken tutukla sanık
Yıldırım ise yeni iddialar ortaya attı.
''Ergenekon'' davasının tutuklu sanıklarından Muzaffer Tekin,
mahkemenin, bu dava ile Danıştay'a saldırı davasının
birleştirilmesi yönündeki görüşüne tepki göstererek, ''Bu
benim son söz almam. Bugünden itibaren söz almayacağım gibi hiçbir
sorunuza da cevap vermeyeceğim'' dedi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada söz alan Tekin,
''Ergenekon'' davasında savunmasını yapan hemen her sanığın,
''emniyet ve savcılık ifadelerini verirken Veli Küçük ve kendisine
iftira atmaları konusunda nasıl zorlamaya tabi tutulduklarını
anlattıklarını'' söyledi.
Tekin, ''Bu genç delikanlıların, devşirilmeleri konusunda
istihbarat birimleri ve iddia makamları tarafından ne kadar
zorlandıklarını görmelerine rağmen, 'insanın en büyük
değeri onurudur' diyerek oradan dimdik çıkmaları da
tarihte yerini alacaktır'' şeklinde konuştu.
''Mahkeme heyetinin taraflı olduğunu'' da iddia eden Tekin, şunları
kaydetti:
''Geçtiğimiz Cuma günü yaptığınız uygulama ile taraf olduğunuzu
açıkça belirttiniz. Hukuki tabiriyle 'ihsas-ı rey'
yaptınız. Danıştay kararının verildiği gün, önce beni
sorgulamanızın amacı neydi? Yeni bir delil mi elde etmiştiniz?
Zira, 'Osmancık' mahkemenize yeterli delil sunmuştu. Sorgulandığım
günün ertesinde medyada çıkan yayınların müsebbibi
mahkemenizdir.''
Daha sonra çıkan ''Danıştay'ın arkasında Ergenekon
var'' başlıklı haberlerden, bu kararıyla mahkemenin
sorumlu olduğunu öne süren Tekin, davaların birleştirilmesini uygun
bulma kararı sonrasında, Danıştay baskınına kadar görmediği
bir ''meczupla'' saldırıdan önce son dakikaya kadar görüştüğü
izleniminin yaratıldığını savundu.
Tekin, ''Birleştirme kararını aldığınız gün bizleri bu
saldırıyla özdeşleştirerek kurtlar sofrasına attınız. Bu
kararınız bu davaları birleştirdi, ama bu insanları ne vicdanen ne
de başka anlamda asla özdeşleştirmeyecek. Bu benim son söz almam.
Bugünden itibaren söz almayacağım gibi hiçbir sorunuza da cevap
vermeyeceğim'' şeklinde konuştu.
TEKİN'DEN MÜTHİŞ İDDİA:
GİZLİ SANIKLARIN MAL VARLIĞI
ARAŞTIRILSIN!
''DENİZ FENERİ'Nİ ARAŞTIRIN''
''Savcı Zekeriya Öz'ün soruşturmanın ilk gününden itibaren taraflı
ve siyasi bir dava yürüttüğünü, suç ve suçlu yaratmaya
çalıştığını'' iddia eden Tekin, ''Sizler asıl
Ergenekonlar'ı ve onun finans kaynaklarını bulmak istiyorsanız,
Mersin Serbest Bölgesi'nde Barzani ve ortaklarını hedef alınız.
Gizli tanıklık yapanlar ne elde etti? Gizli tanıklık
yapanların, ondan sonraki menkul ve gayrimenkul artışlarını
araştırınız. Deniz Feneri yolsuzluğunun arkasında kimler
var, onları araştırınız'' diye konuştu.
Danıştay saldırısı öncesi çektiği mesajın tamamını da okuyan Tekin,
''Bu mesajdan algılamak istediğiniz manayı ben çözemedim. Şayet bu
mesaj yerine, 'Efendi, türban senin işin değil, git ulemaya
sor' deseydim, kesinlikle bu menfur saldırıyla
bağlantılandırılmadığım gibi bu sorgulamanın içinde de
olmayacaktım. Türk, bu saldırı gibi bir şerefsizliği asla
yapmaz'' şeklinde konuştu.
CD'DEN BÜYÜKANIT'A KÜFÜR ÇIKTI
AYRINTILAR HABERİN DEVAMINDA...
CD'DEKİ KONUŞMALAR
Tutuklu sanıklardan Oktay Yıldırım da İstanbul Emniyet Müdürlüğü
Olay Yeri İnceleme ve Kimlik Tespiti Şube Müdürlüğü tarafından
Ümraniye'de ele geçirilen el bombalarına ilişkin Ümraniye Asayiş
Büro Amirliği'nde çekilen görüntülerin bulunduğu CD'de duyulan
konuşmaları okudu.
Bu CD'yi duruşma salonunda izlettiren Yıldırım, konuşmaların Asayiş
Büro'da geçtiğini ve tutanağın olay yerinde değil, burada
hazırlandığını savundu.
Yıldırım, tutanağı hazırlayan memurların, ''Soruşturma
Ergenekon olduğu zaman s….rim hakimi de savcıyı da''
ifadesini kullandıklarını dile getirerek, daha soruşturmanın
içeriği ve bir örgüt bağlantısı belli değilken, bunun ''Ergenekon''
diye adlandırılmasının, Ergenekon davasının sürecin başından beri
bir tertip olduğunu ortaya koyduğunu öne sürdü.
Söz konusu konuşma çözümlerinde, ''Genelkurmay var bunun
altında'' denilerek, Genelkurmay Başkanı'na da küfür
edildiğini söyleyen Yıldırım, ''Yaşar Büyükanıt, TV'lerde geçen
hafta kendisinin de Ergenekon mağduru olduğunu söyledi. Bu
kadar örtüşmezdi. Doğru, onu da çok mağdur ettiler. Bu
konuşmalarda, ağza alınmayacak bir küfürle öyle mağdur ettiler ki
Büyükanıt'ı'' dedi.
Yıldırım, bu dava sürecinde telefonu dinlenen, haklarında
soruşturma açılan hakim ve savcı haberleriyle mahkeme heyetinin de
korkutulmaya, sindirilmeye çalışıldığını savundu.
Oktay Yıldırım, ''Bu nasıl bir cesarettir ki bu adamlar, hakim ve
savcılar hakkında, Genelkurmay Başkanı hakkında böyle konuşur? Olay
yeri tutanağını nasıl kılıfına uyduracağını konuşur? Hiç korku yok
mudur? Bu nasıl bir organize iş?'' diye konuştu,
ERGENEKON BOMBALARI
NEREDEN ÇIKTI?
AYRINTILAR HABERİN DEVAMINDA...
''BOMBALAR ÇATIDA DEĞİL, KARAKOLDA
BULUNMUŞTUR''
İşçi Partisi (İP) Genel Başkanı Doğu Perinçek'in avukatı Mehmet
Cengiz de Oktay Yıldırım'ın duruşma salonunda izlettiği video
kaydındaki konuşmalara göre, Ümraniye'deki gecekonduda bomba
bulunmuş gibi tutanak düzenlendiğinin anlaşıldığını savunarak,
''Olay yeri gecekondu değil, karakoldur. Bombalar çatıda
değil, karakolda bulunmuştur. Suç, bombaların karakola getirilip
Ümraniye tertibinin başlatılması suçudur'' dedi.
Cengiz, bombalara ilişkin video kaydının 12 Haziran 2007'de 18.30
ile 19.00 saatleri arasında yapıldığının belirtildiğini ifade
ederek, ''Polislerin videoda iki ayrı tutanak düzenlediği
saptanıyor. Aynı zamanda, aynı mekanda biri bilgisayarda,
biri elle düzenleniyor. Bilgisayarda yazılan tutanak Asayiş Büro
ekiplerine ait, saati 19.40. Elle yazılan tutanak bomba imha
ekibine ait, saati de 20.30'' diye konuştu.
Kayıttaki konuşmaların sonunda ''Bugün 27
Haziran'' denildiğini, ancak bombaların 26 Haziran'da imha
edildiğini ifade eden Cengiz, imhanın da şüpheli olduğunu
anlattı.
Bu video kaydının bulunduğu CD'nin gelişmiş laboratuvarda teknik
incelemeye tabi tutulmasını isteyen Cengiz, elle ve bilgisayarda
yazılan tutanaklar ile bomba imha tutanağında imzası bulunan
memurlar hakkında da mahkemeden suç duyurusunda bulunulmasını talep
etti.
Mahkeme Heyeti, sanık ve avukatların taleplerini değerlendirmek
üzere duruşmaya ara verdi.
Mahkeme Heyeti'nin ara esnasında duruşma salonundan çekilmesinin
ardından sanıkların bulunduğu yerde tutulan Doğu Perinçek'in,
duruşmayı izlemeye gelen partililere hitaben konuşması dikkati
çekti.
Yanında Veli Küçük ve Muzaffer Tekin de bulunan Perinçek,
bombaların yalan olduğunu, video kaydından bunun anlaşıldığını
savunarak, ''Seferber olacaksınız. Bu gerçekleri herkese
söyleyeceksiniz'' dedi.