Çaykur batsın mı?
Abone olÇay Sanayicileri, Çaykur'un desteklenmesinden yakınarak "Zor durumdayız" dedi.
Çay Sanayicisi İşadamları Derneği (ÇAYSİAD) Yönetim Kurulu
Başkanı Rahmi Üstün, yıllarca ÇAYKUR'un desteklenmesinin, maliyet
hesapları yapmadan satış yapmasının, sektörü, dolayısıyla da
sanayiciyi zor durumda bıraktığını savundu.
Üstün, Doğu Karadeniz'in en temel geçim kaynağı olan çay ürününde
önemli sorunlar yaşandığını belirtti.
Türkiye'de çay bahçelerinin oldukça yaşlı olduğunu ifade eden
Üstün, ''Son yıllarda uygulanan budama sistemi de bu yaşlılığı
ortadan kaldırmamaktadır. Çay bitkisinin ömrü azami 50 yıldır.
Çaylık alanlarımızda büyük oranda bu yaşın üzerinde bitkiler
bulunmaktadır.
Budama sistemi uygulansa bile yaşlı çay bahçelerinden kaliteli
yaprak
alınması mümkün değildir'' dedi. Toprak analizleri yapılmadan ve
toprağın ihtiyaçları belirlenmeden yapılan gübre kullanımının da
başlı başına bir sorun olduğunu dile getiren Üstün, ''Toprağın
ihtiyacı belirlenmeden atılan gübre bu
durumda bitkiye fayda sağlamıyor ve toprağı daha da
verimsizleştiriyor'' diye konuştu.
Üstün, 2.5 yaprak olarak adlandırılan çayın toplanmamasının
kaliteyi olumsuz etkilediğini kaydederek, şöyle devam etti: ''Çay
niteliği olmayan odunsu kısım da doğrudan çaya karışarak kaliteyi
düşürmektedir. 2.5 yaprak çay alınması fiyat ve randıman açısından
sanayicilere, kalite açısından çay tüketicisine fayda
sağlayacaktır. Özellikle sanayicilerin randımandan kazanması
için
kaliteli çay alımı zorunludur. ÇAYKUR'un kaliteyi ön plana
çıkarmayan
mevcut politikalarla yaptığı alımların da etkisiyle özel sektör
de
çayda kaliteli alım yapamamaktadır.''
Çay tarımında önemli bir sorunun da arazilerin bölünmesi olduğunu
belirten Üstün, ''Babadan oğula yöntemiyle bölünen arazilerin
giderek küçülmesi nedeniyle çay tarımı tam anlamıyla bir geçim
kaynağı olmaktan çıkmakta ve adeta yardımcı bir ekonomik dayanak
haline gelmektedir'' dedi.
-ÖZEL SEKTÖRÜN SORUNLARI-
Üstün, yıllarca ÇAYKUR'un desteklenmesinin, maliyet hesapları
yapmadan satış yapmasının sektörü, dolayısıyla da sanayiciyi zor
durumda bıraktığını savunarak, ''Çay piyasasında birçok özel firma
kayıtsız, kalitesiz, sistem dışı yollarla çay üretmektedir. Aynı
zamanda yaş çay üreticisine verdiği sözleri yerine getirmediğinden
ve üretici alacaklarını çok geciktirdiğinden güven sorunu ortaya
çıkmıştır. Sektördeki bazı firmaların bu olumsuz davranışları bütün
sanayicilere yansıtılmakta ve dürüst çalışan çay sanayicilerini
de
etkilemektedir'' diye konuştu.
Özel sektördeki bu sağlıksız gelişmeyi devletin uyguladığı yanlış
politikaların teşvik ettiğini iddia eden Üstün, ''Modern devletin
görevi, piyasada gerekli denetim ve kontrolleri yapmaktır. Ancak
sektörde devletin özellikle kuru çay üretimi ve paketleme
aşamalarında, üretim izin belgesi olup-olmamasına bakmadığı, bu
durumun da halk sağlığını tehdit ettiği kadar, haksız rekabete yol
açtığı görülmektedir'' dedi.
Üstün, çayda KDV oranının yüzde 8 olduğunu kaydederek, bu oranın
yüksekliğinin faturasız ve kaçak çay satışlarını teşvik ettiğini
öne sürdü.
Üstün, 1985 yılında özel sektörün devreye girmesine rağmen, çay
sektörünün hala ÇAYKUR tarafından yönlendirildiğini savunarak, ''Bu
nedenle de kurumun yaş çay yaprağına uygulayacağı alım fiyatı
sektör için önemlidir. Ancak bu fiyat, şimdiye kadar kampanya
açıldıktan ve fabrikalar işlemeye başladıktan sonra
açıklanmaktadır. Bu durum, sezon için yapılacak planlama açısından
sakıncalıdır'' dedi.