Çavuşoğlu'ndan koalisyon uyarısı
Abone olDışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu: “Türkiye'yi eski koalisyon günlerine götürmek Türkiye'ye kaos getirmek demektir. Önümüzdeki seçim Türkiye için bir dönüm noktasıdır."
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Cumhur İttifakı giderek
güçleniyor. Yedili masalardan Türkiye'ye bir şey gelmez, hayır
gelmez. Niyetleri diyelim ki tamamen iyi. Türkiye'yi eski koalisyon
günlerine götürmek Türkiye'ye kaos getirmek demektir. Koalisyonlar
ne kadar iyi niyetli olursa olsunlar bu sistem çalışmaz. Ama iyi
niyetli olup olmadığını da sizler benden daha iyi biliyorsunuz.
Nasıl oluyor da tüm terör örgütlerinin hepsi aynı anda bu yedili
masayı destekliyor“ dedi.
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Sakarya’da katıldığı iftar programında hemşehri dernekleriyle bir araya geldi. Programda konuşan Çavuşoğlu, asrın felaketi olan depremde devletin tüm imkanlarının bölgede sefer olduğunu aktardı. 14 Mayıs’ta gerçekleşecek olan seçimle ilgili konuşan Çavuşoğlu, koalisyonun ülkeyi kaosa sürükleyeceğini söyledi.
“6 Şubat'ta meydana gelen deprem, tarihimizin en büyük
felaketidir”
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Maalesef buruk bir ramazanı
geçiriyoruz. 6 Şubat'ta meydana gelen deprem, tarihimizin en büyük
felaketidir. Sadece asrın değil insanlık tarihinin de karşı karşıya
kaldığı en büyük doğal afetlerden bir tanesidir. Ben de deprem
bölgesine gittiğim zaman 54 plakalı araçları çokça gördüm, adeta
bir seferberlik var. Gerçekten de o bölgeyi en iyi anlayan
sizlersiniz. 1999 depreminde ben de Sakarya'daydım şartlar
başkaydı. Ama bugünkü şartları devletimiz, milletimizle beraber el
ele vererek daha ilk saatlerinden itibaren şehirlerimizde
depremzede kardeşlerimizle bir olduk. Ben sabah kalktığımda çok
erkendi, telefona baktım deprem. Sonra televizyonu açtım başta
İçişleri Bakanımız, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği
Bakanımız olmak üzere tüm bakanlarımız bölgedeydi. Hemen AFAD
merkezine gittik, tüm kurumlarımız oradaydı el ele verdik gece
gündüz çalıştık. Depremzede kardeşlerimizin yanında olduk. Ama
şimdi hedefimiz var, daha iyisini yapmak daha sağlamını yapmak,
daha çevreye duyarlı, daha güzel şehirler yapmak Cumhurbaşkanımızın
vaadidir. Cumhurbaşkanımızın talimatıyla tüm arkadaşlarımız gece
gündüz çalışıyor. İnşallah bir sene içinde şehirlerimizi ayağa
kaldıracağız” dedi.
“Önümüzdeki seçim Türkiye için bir dönüm noktasıdır”
Seçimlere vurgu yapan Bakan Çavuşoğlu, “Evet önümüzde bir seçim var
önemli bir seçim. Halkın iradesinin yansıması bakımından önemli bir
seçim. Milletimiz devleti ve milleti kim yönetecek? Kim hizmet
edecek onu belirliyor hür iradesiyle, yurt dışındaki
vatandaşlarımız da artık Türkiye'deki, yönetime yani seçim yoluyla
kimin yöneteceğine katkı sağlıyor. New York bölgesini, New Jersey
bölgesinde dolaştım. Oradaki vatandaşlarımız bizden çok daha
heyecanlı Türkiye'deki seçimle ilgili. Çünkü son 20 yıldır
Türkiye'nin geldiği noktayı en iyi onlar kıyaslıyor. Biz bazen
içinde yaşadığımız için göremiyoruz bunu ve bazen de görmek
istemiyoruz. Daha doğrusu görmek istemeyenler var. Türkiye'nin
itibarının nasıl arttığını o ülkede yaşayan vatandaşlarımız çok
daha iyi görüyor. Önümüzdeki seçim Türkiye için bir dönüm
noktasıdır. Türkiye son 20 yıldır kazanımlarıyla Atatürk'ün hedef
gösterdiği muasır medeniyetler seviyesine ve üstüne çıkmak için
önemli bir mesafe kat etmiştir” diye konuştu.
“Türkiye sadece bölgesel bir güç değildir, küresel bir aktördür”
Türkiye’nin geldiği noktalara değinen Çavuşoğlu, “Bugün Türkiye
sadece bölgesel bir güç değildir, küresel bir aktördür ve dünyanın
neresinde nasıl bir mesele varsa mutlaka ve mutlaka Türkiye
oradadır. İnsani yardımlarıyla bakın işte yaşadığımız depremde bir
dayanışma diplomasisi 90 ülkeden 11 bin 320 arama kurtarma ekibi
geldi Türkiye'ye. 3 gün sonra doğada en az gelişmiş ülkeler
toplantısına katıldım. Dünyanın en zengin ülkeleri de en fakir
ülkeleri de Türkiye'yle dayanışma için birbiriyle yarışıyorlar.
Elbette depremin büyüklüğünün bunda etkisi var. Ama esas
Türkiye'nin yıllardır nerede bir mazlum varsa, nerede bir afet
olduysa onların yardımına koşan ilk ülke olmasıdır. İnsani
yardımlarda milli gelire göre dünyada birinciyiz. Ama insani yardım
yetmez. Kalkınma yardımlarında da milli gelire göre dünyada ilk üç
ülke arasındayız. İşte bunun karşılığını görüyorsunuz. Türkiye
nerede bir sorun varsa o sorunun çözüm için gece gündüz çalışıyor.
Ukrayna Savaşı'nda barış için, gerçek anlamda çaba sarf eden ülke
hangisi? Türkiye'den başka bir ülke var mı? Herkesin kendi ajandası
var bugün Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'nin hayatımın en
büyük başarısı dediğin olay nedir? İstanbul tahıl antlaşmasıdır.
Genel Sekreter çok iyi bir insan, dostumuz, Birleşmiş Milletler
dünyanın çatı kuruluşu. Birleşmiş Milletler ve Genel Sekreter
Türkiye olmasaydı, Recep Tayyip Erdoğan olmasaydı bu anlaşmayı
imzalayabilir miydi? Bunun sebebi ne peki? Niye bu kadar bizden
daha güçlü ülkeler var yapamadı biz yapıyoruz. Bu bir güven
meselesidir. İstikrar meselesidir, saygı meselesidir” şeklinde
konuştu.
“Türkiye'nin ilk asrı başarılı bir şekilde tamamlandı ama bu yetmez”
Türkiye’nin hedefleri istikametinde ilerlediğini belirten
Çavuşoğlu, “Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'nda ve de İslam
İşbirliği Teşkilatında barış için ara buluculuk dostlar grubunun eş
başkanlığını yapan tek ülke Türkiye bu tesadüf olabilir mi? Yine
merkez bankasının yaptığı bir araştırmada diplomatik
misyonlarımızın açıldığı yerlerde ihracatımız en az yüzde otuz
artmış. Çünkü ekonomi diplomasisi. Bu kadar çaba sarf ediyoruz
savaşlar var, krizler var doğru. Çatışmaların yüzde altmışı bizim
etrafımızda. Krizlerin yüzde altmışı bizim etrafımızda
Afganistan'ın da dahil edecek olursak. O yüzden biz girişimci ve
insani dış politika istemek zorundayız. Bunları çözmek için çaba
sarf etmek zorundayız ama bu krizlerle beraber ortaya çıkan
fırsatlar var. Bu fırsatları da başta milletimizin çıkarı olmak
üzere ülkemizin ve bölgemizin çıkarı için çok iyi kullanmamız lazım
işte enerji krizi maalesef bir yansıma şimdi şu anda enerji
kaynakları inşallah Sakarya havzasını şeyinden parselinden gelecek
doğal gazla bağlanacak yakında sisteme girecek ama bu daha
başlangıç ama halen ithal ediyoruz. Enerjimiz ihtiyaç duyduğu yüzde
seksenin yüzde doksanını ithal eden bir ülke olarak nasıl oluyor da
enerjide en önemli bir aktör oluyoruz? Son yirmi yılda
yaptıklarımızla Türkiye'nin ilk asrı başarılı bir şekilde
tamamlandı ama bu yetmez. Türkiye'nin ikinci yüzyılını ikinci
asrını Türkiye yüz yılı, Türk yüzyılı, Türk dünyası yüzyılı
yapmanız lazım” ifadelerini kullandı.
“Türkiye'yi eski koalisyon günlerine götürmek Türkiye'ye kaos getirmek demektir”
Koalisyonların ülkeyi kaosa sürüklediğini aktaran Bakan Çavuşoğlu,
“Bağımsız bir devlet ve millet demek. Bunların hepsi bir vizyon bir
inanmışlık bir adanmışlık ve gece gündüz çalışmayla Türkiye'yi
ikinci asrının Türkiye'yi yüzyılı olabilmesi için çok çalışmamız
lazım. O yüzden Cumhur İttifakı giderek güçleniyor. Yedili
masalardan Türkiye'ye bir şey gelmez, hayır gelmez. Niyetleri
diyelim ki tamamen iyi. Türkiye'yi eski koalisyon günlerine
götürmek Türkiye'ye kaos getirmek demektir. Hepimizin geçmişte Ak
Parti kurulmadan önce oy verdiği, çalıştığı, üye olduğu, partiler
olduğu, hükümetler de kuruldu, iyisi vardır, kötüsü vardır. Ama
sistemin kendisi yanlış. Bu arada cumhuriyetimizin yüzüncü yılını
kutluyoruz ama hariciye teşkilatımızın temeller önüne atılmasının
reisulküttaplığın kurulmasının 500. yılını kutluyoruz. Bugün
Avrupa'da herkes diyor ki, 'Fransa beş yılda bir seçim diyor yarı
başkanlık sistemi' bugün en iyi ülkelerde bile bu sistem
çalışmıyor. Benim bakanlık dönemimde bugüne kadar çalıştığım
İtalyan Dışişleri Bakanı ya sekizinci oldu ya dokuzuncu oldu yani
ortalama bir yılın o insanlar da kötü insanlar değil. Koalisyonlar
ne kadar iyi niyetli olursa olsunlar bu sistem çalışmaz. Ama iyi
niyetli olup olmadığını da sizler benden daha iyi biliyorsunuz.
Nasıl oluyor da tüm terör örgütlerinin hepsi aynı anda bu yedili
masayı destekliyor. Bu da tesadüf olabilir mi? Bu yedili masaların
başından beri yedili olduğunu da biliyorduk. Her toplantıdan sonra
ortaya çıkardıkları metni bazı Büyükelçilerine gösterip
okuttuklarını da biliyoruz. İçişleri Bakanımız da geçmişte
açıkladı. Yani Türkiye'nin bu yedili masaya teslim edilmesi
Türkiye'nin farklı güçlerin eline geçmesi demek. Ne demek
FETÖ'cüleri hapisten çıkaracağız, işlerine geri döndüreceğiz?
Meclisi bombalayan, külliyeyi bombalayan insanların üzerinden
tankla geçen bu teröristleri tekrar onların eline mi vereceğiz? Ama
bunların amacı bu kim yaptırıyor bunları? Yerel seçimler öncesinde
de dedik HDP demek PKK” dedi.
“Seçimle ilgili bir korkumuz yok”
14 Mayıs’ta gerçekleşecek seçim hakkında konuşan Çavuşoğlu,
“Önümüzdeki seçim her bakımdan Türkiye için bir dönüm noktası
olacak. Yani biz bunları söylüyoruz. Seçimle ilgili bir korkumuz
yok. Ama milletimizin de şeffaf bir şekilde kimin ne niyetle ne
yapacağını bilmesi lazım biz ortaya vizyon koyuyoruz Cumhur
İttifakı olarak. Peki bu yedili masanın ortaya bir vizyon koyduğunu
gördünüz mü? Eski siyasetçiler gibi, “Söz veriyorum” bizim
çocukluğumuzda öyle dedi. Ben yirmi yıldır siyaset yapıyorum. Yani
bir defa, iki defa çok önemli bir noktada böyle olmuştur ama hiç
böyle söz veriyorum siyaseti yapmıyorsun. Neye söz veriyorsun? Ne
politikan var, ne vizyonun var. Ülke için ne yapacaksın? Hep,
'Hesap soracağız, yıkacağız, yakacağız, durduracağız, satacağız'
başka bir şey duydunuz mu siz? Kimden hesap soruyorsun? Ülkede
yargı var, hukuk var. Herkes hukuk önünde eşittir. Hesap vermesi
gereken kim varsa hesabını da verir. Sen kime güvenerek tehdit
ediyorsun bizi? Ağa babalarına mı güvenerek tehdit ediyorsun? Senin
ağa babalarına karşı bu millet 15 Temmuz'da ne yaptığını gördü.
Sonuçta bunların bu memlekete bir faydası olmaz. Nefret üzerine,
kin üzerine kurulmuş hiçbir ittifak, hiçbir inisiyatif, hiçbir adım
neticeye götürmez. Kendilerini de götürmez, milletimizi de
götürmez. Ama bizim vizyonumuz ortada. Ülkemiz için milletimiz için
çalışacağız” diye konuştu.
“Dünyanın en büyük sorunlarından birisi İslam düşmanlığı”
İslam düşmanlığına dikkat çeken Bakan Çavuşoğlu, “Bugün dünyanın en
büyük sorunlarından birisi İslam düşmanlığı, ırkçılık. Buna karşı
da mücadeleyi yapan biziz. Neden Danimarka'da diğer yerlerde bu
sapkın insanlar Kur'an-ı Kerim'e, kutsal kitabınıza hakaret
ederken, bunu Türk büyükelçiliğinin önünde yapıyorlar. Neden? Çünkü
onlar da biliyor bu gerçeği. Hem Kur'an-ı Kerim'i hem de şanlı
bayrağımızı aynı anda. Bunun bir sebebi var. 14 Mayıs'ta inşallah
bu iş bitecek. İlk turda Cumhurbaşkanımız sizlerin güçlü oylarıyla
tekrar cumhurbaşkanı olarak seçilecek. Cumhur İttifakı olarak biz
ülkemizi, milletimizi kalkındırmak için var gücümüzle, daha
çalışacağız, daha çok çalışacağız ve Türk'ün Türk dünyasının
şahlanış dönemi inşallah gerçek anlamda başlamış olacak” şeklinde
konuştu.