Çavuşoğlu'ndan flaş Yunanistan açıklaması
Abone olDışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, CNN Türk'te gündeme ilişkin soruları cevapladı. Yunanistan'ın Doğu Akdeniz politikasını eleştiren Çavuşoğlu, Oruç Reis'in faaliyetlerine ara vermesini ise teknik mesele olduğunu ifade etti.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Yunanistan'ın Doğu Akdeniz konusunda beklediği desteği bulamadığını söyledi. Fransa'nın AB liderliğini oynadığını ve bu konuda kendisine rol biçmeye çalıştığını ifade eden Çavuşoğlu, Oruç Reis'in periyodik bakımının tamamlanmasının ardından faaliyet alanına dönebileceğini kaydetti.
Bakan Çavuşoğlu CNN Türk'te Ahmet Hakan'ın sorularını cevapladı. Doğu Akdeniz ile ilgili olarak Yunanistan tavrını eleştiren Çavuşoğlu, Atina'nın bu konuda beklediği desteği göremediğini ifade etti. Yunan hükümetinin Oruç Reis'in limana dönmesiyle birlikte pozitif mesajlar vermeye başladığını söyleyen Çavuşoğlu, Oruç Reis'in periyodik bakımlarının yapıldığını ifade etti.
İşte Çavuşoğlu'nun açıklamaları;
"Atina beklediği desteği bulamadı. Bu güne kadar Avrupa Birliği'nden de bulamadılar. Şimdi ise Oruç Reis'in limana dönmesine pozitif mesajlar vermeye başladılar. Son - günlerdeki mesajlar biraz daha ılımlı.
- Önkoşul koymaya başlarlarsa bizim de önkoşullarımız olur, onlar da bunları yerine getirmek zorunda.
- Biz çok samimi bir şekilde Yunanistan'la sorunları diplomasi yoluyla çözmek için iyi niyetli tekliflerde bulunduk. Ama Yunanistan buna yanaşmadı.
- Geminin periyodik bakımı yapıldıktan sonra faaliyet alanına döner. Barbaros Hayrettin Paşa da periyodik bakımı yapıldıktan sonra bölgeye döndü, araştırmalarını yapıyor. Bu bakımların yapılma süreci faaliyetten taviz verildiği anlamına gelmez.
- Geçmişte diplomasiye bir fırsat verdik ama Yunanistan bunu ters tepti.
Oruç Reis'in periyodik bakımları yapılıyor
- Gemiyi periyodik bakım için bölgeden limana çektik. Bu süreç Yunanistan tarafından bir fırsat olarak değerlendirebilir dedi sayın Cumhurbaşkanımız. Bizzat kendim de söyledim.
- Rum Kesimi ve Yunanistan yıllardır Mısır'la, İsrail'le anlaşmalar imzalayarak tek taraflı faaliyetlerini devam ettirdiler. Biz ciddi uyarılarda bulunduk. Sonra Türkiye'yi tamamen dışlamaya çalıştılar ve Kıbrıs Türk halkının haklarını da yok saydılar.
- Biz bölgede faaliyetlerimiz başlattıktan sonra sesleri çıkmaya başladı.
- Doğu Akdeniz'deki zenginliklerden herkesin faydalanacağı bir ortamın olması gerekiyor.
- Bugüne kadar bizim haklarımızı yok saydıkları için biz bu adımları attık. Biz somut adımları attıktan sonra gerginlikler artmaya başladı, arkalarına AB'yi aldılar.
- Yunanistan'la biz niye oturup konuşmayalım? Haklı olduğun yerde de oturup hakkını en iyi şekilde savunup hakkını alabilmen gerekiyor.
- Fırsatı değerlendirmezlerse biz bakım bittikten sonra faaliyetlerimiz sürdürmeye devam edeceğiz.
- Merkel kesinlikle Fransa'dan daha objektif ve yapıcı. Sonuç elde etmeye çalışıyor. Bizim haklı olduğumuzu teslim ediyorlar.
Fransa'nın Türkiye politikası
- Merkel her zaman, göç konusunda da en kararlı duruşu gösterdi. Midilli'den de göçmen çocukları ülkesine alacak. En cesur adımları attı. AB içerisinde Fransa'dan farklı bir tutum sergiliyor.
- Fransa'nın derdi şu: 1) AB liderliğine oynuyor 2) Orta Doğu'nun da liderliğine oynuyor. Her konuda kendisine rol biçiyor.
- (Fransa) Libya'da Hafter'i destekledi, silah verdi ama sonuçta başarısız oldu. Fransa bu gerginlikleri artırarak silah satmak istiyor, Libya'da da öyle. Silah satan firmalar Fransa'daki bir bakanın şehrinde.
- Fransa'nın kendi ajandası ve gündemi var. Ama Almanya'nın Fransa'ya katılmadığını da görüyoruz.
- Borrell'in de son derece objektif olduğunu söylemek istiyorum.
- (Türkiye tarafından dün yayınlanan Navtex'teki Lozan ihlali vurgusu) Lozan Anlaşması'na göre ve 1947 Anlaşması'na göre Sakız Adası silahsızlandırılmış adalardan bir tanesi. Yunanistan burada bir tatbikat yapacağını Navtex yayınlayarak bildirdi. Biz de bir Navtex yayınlayarak bunun anlaşmaya aykırı olduğunu bildirdik. Yani bu, uluslararası hukuka aykırı olduğu ve yapmamaları gerektiği konusunda bir uyarıdır.
"Adalara ağır silahlar da getirmişler"
Doğruları söylemiyorlar, dürüst olmaları gerekiyor. Bu sorunları çözebilmemiz için samimi olma gerekiyor. Sevilla haritasından vazgeçmeleri gerekiyor. Görüşmelerde biz bunu gündeme getirince ‘sizinle müzakere etmek istemiyoruz bu bir milli mesele’ diyorlar. Bir kere silahlandırmıyoruz demesi de dürüst bir yaklaşım değil. 1974’te adaları silahlandırdıklarını söylediler. Türkiye’den bu adalara hiçbir şekilde saldırı olmadı. Türkiye’den askeri hamle gelecek olursa buradaki silahlandırmanın bir faydası olmaz. Tüm dünyanın bildiği konuda burada ‘silahlandırmadık’ diyorsa o zaman yapacak bir şey yok.
Yanı başımızda vermişiz adaları, geçmişteki anlaşmaları büyük başarı diye anlatmaya çalıştılar bizlere ama maalesef görüyoruz.
Yunanistan rutin bir görev değişimi olduğunu söyledi sonradan. Orada ağır silahlar var. Anlaşmaya uygun olmayan silahlar var. Sonuçta bazen gemilerle ve uçaklarla bu ihlali gerektiren adımlar atılınca tedbirlerimizi alıyoruz. Adaların fiili yapısıyla ilgili Kardak krizinden sonra adaların ihlal ve statüsünde değişiklik olmamıştır.
"Bu harita durduğu sürece bunu çözemeyiz"
En son Avrupa Parlamentosuna hitap ettiğimizde şunu söyledik. Aranızda böyle bir haritayı ülkesi için kabul edecek var mı? Kesinlikle halısınız diyorlar. Hatta hatta bazıları diyor ki biz hukukçuyuz hiç anlatma bu saçma sapan bir şey. Ama diyoruz ki Bugün Yunanistan'ın itirazının temeli budur. Avrupa Birliği dedi ki biz bu haritayı tanımıyoruz. Ama bugüne kadar Yunanistan'ın talebinin sebibi bu haritadır. Dediler ki gemiyi geçici olarak siz sorunsuz bölgeye gönderir misiniz? Neyi kast ediyorlar diye merak ettik. Üçgen olan bölge. Bu arada kal diyorlar. Siz bunu nasıl söylersiniz kardeşim. Bunu ne demektir biliyor musunuz. Saçma sapan Sevilla haritasını kabul etmek demektir. Yunanistan bu haritayı kabul etmediğini açıklaması lazım. Bu harita durduğu sürece bunu çözemeyiz. Müzakere de olmaz. Müzakere olsa da sonuç elde edemezsiniz."