Çatlıyı odunla öldürdük
Abone olİkinci Ergenekon iddianamesinin delilleri açıklandı. Gizli tanığın Abdullah Çatlı ile ilgili anlattıkları yenilir yutulur gibi değil.
Gizli tanık Kıskaç, JİTEM'ci bir başçavuşun kendisine
"Abdullah Çatlı'nın kazada sadece kolu kırılmıştı. Odunla öldürdük"
dediğini iddia etti..
Ergenekon davasının ikinci iddianamesine ilişkin 248 klasörden
oluşan ve 2 DVD'ye kaydedilen 70 bin sayfalık ekleri dijital ortama
aktarılması işlemi tamamlandı. Ergenekon davasının görüldüğü
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin sanık sayısına göre çoğalttığı
DVD'ler dün sanık avukatlarına verildi.
Bu ek belgelere göre, sanık emekli generaller Ergenekon
savcıları hakkında bilgi topladı. İkinci iddianamenin ekleri
arasında yer alan gizli tanık 'Kıskaç', ifadesinde "Susurluk
kazasında Mercedes'in arka sol koltuğunda oturan Abdullah Çatlı'nın
sadece sağ kolunun kırıldığını, ancak olay yerine gelen
JİTEM'cilerin odunla vura vura öldürdüğünü" ileri sürdü.
"ÇATLI'NIN SAĞ KOLU KIRILMIŞTI"
Gizli tanık Kıskaç'ın, 30 Kasım 2008 tarihinde alınan ifadesinde,
Antalya JİTEM'de görevli başçavuş Hakan'ın kendisine, "Bütün
uyuşturucu babalarını Abdullah Çatlı'ya biz vurdurduk, sonra o
kendi çıkarları için çalışmaya başladı. Her şeyin bir sonunun
geleceğini bilmeliydi. Zannediyor musun bu bir trafik kazası, bizde
kayıtları var. Araç çarptıktan sonra Abdullah Çatlı sağdı. Sağ kolu
kırılmıştı, yaralıydı. Araba sağ ön taraftan çarpmış, Abdullah
Çatlı arka solda oturuyordu. Kolunu büktük, köpek gibi
yalvarıyordu. Trafik kazasından değil, darptan öldü. Abdullah
Çatlı'yı odunla öldürdük" dediğini iddia etti.
'KAZAYI JİTEM AYARLADI'
Kıskaç, başçavuş Hakan'a, Sedat Bucak'ı kastederek "Öbürünü niye
öldürmediniz" diye sorduğunda ise "Antep'ten tut Silopi'ye kadar
olan bölümde bir güzergâh var, bu adamın 14 bin silahlı adamı var,
bu güzergâhı kaybetmek istemiyoruz' yanıtını aldığını aktardı.
Kıskaç, başçavuş Hakan'ın daha sonra, Başbakanlık Teftiş Kurulu
Başkanı Osman Nuri Oduncu'nun kazanın oluş şekliyle ilgili
gerçekleri dillendirmeye çalıştığını, ancak onu kimsenin
dinlemediğini söylediğini öne sürdü.
Kıskaç, başçavuş Hakan'ın, Susurluk'ta meydana gelen kazayı kendilerinin ayarladığını, aracın arkasından JİTEM mensuplarının takip ettiğini, Osman Gürbüz'ün takip eden araçta olduğunu söylediğini iddia etti. Kendisine "Osman Gürbüz, Veli Küçük'ün adamıdır" dendiğini de ileri süren Kıskaç ifadesinde ayrıca şunları söyledi: "Bize çalış, sana kimlik çıkaralım, dokunulmazlığın olsun dediler. JİTEM terörle mücadale için kurulmuş bir birim olmasına rağmen terör hariç her türlü haraç ve koparma işleriyle uğraşıyorlardı."