Çatışmaların ortasında gazetecilik
Abone olPKK'nın kaçırdığı er Coşkun Kırandi, serbest bırakıldıktan sonra bazı gazeteciler gözaltına alınmıştı. Gözaltına alınan gazetecilerden biri "Doğu'daki zor şartları" anlat
PKK'nın kaçırdığı er Coşkun Kırandi, uzun süre gündemde kaldı. Kırandi, sonunda serbest bırakıldı. Bu gelişmeyi yakından takip eden bazı kişiler ve gazeteciler gözaltına alındı. Gözaltına alınan gazetecilerden Ferit Demir'in "Doğu’da gazeteci olmak" isimli yazısını Yalçın Bayer, köşesine taşıdı. Demir, zor şartları dile getirdi...
Yazı: Yalçın Bayer
Kaynak: www.hurriyetim.com.tr
PKK’lı teröristlerin Tunceli’de kaçırdıktan 24 gün sonra serbest bıraktığı jandarma eri Coşkun Kırandi olayını izlerken üç gün süreyle gözaltında kaldık. Beş kişilik İHD heyeti, iki köylü ve onları izleyen biz dört gazeteci ile birlikte...
İlgililer, bizlerin ‘arabuluculuk’ yaptığını düşünüyorlar. Ama bizler gazeteciyiz, olayı takip eder, haber veririz.
Doğu ve Güneydoğu’da gazeteci olmak sahipsiz olmak demektir. Bizler kritik bölgede zor şartlar altında görev yapmaya çalışıyoruz.
Fransa’daki Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü, Reuter Ajansı ve çalıştığım DHA’nin sorumluları, Başbakanlığı, Dışişleri Bakanlığı’nı ve Adalet Bakanlığı’nı arayarak gözaltına alınmamız üzerine bizlere sahip çıktılar.
Ancak hiç sesleri çıkmayan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Çağdaş Gazeteciler Derneği ve Basın Konseyi gibi mesleki kuruluşları ‘Bu arkadaşlarımız görevlerini yapmışlardır’ diye bir tepki de gösteremezler miydi?
Halbuki bu dernekler, İstanbul’da bir gazeteciye bir şey olduğu zaman hemen kınama bildirisi yayınlıyorlar.
Ama bizlere sahip çıkan yok. Böyle bir günde bizlere sahip çıkılmazsa, mesleki kuruluşlarımızın varlığının anlamı kalır mı?
Bu eşitsizliğe ve haksızlığa isyan ediyorum.
Ferit DEMİR-Gazeteci TUNCELİ
Yazı: Yalçın Bayer
Kaynak: www.hurriyetim.com.tr
PKK’lı teröristlerin Tunceli’de kaçırdıktan 24 gün sonra serbest bıraktığı jandarma eri Coşkun Kırandi olayını izlerken üç gün süreyle gözaltında kaldık. Beş kişilik İHD heyeti, iki köylü ve onları izleyen biz dört gazeteci ile birlikte...
İlgililer, bizlerin ‘arabuluculuk’ yaptığını düşünüyorlar. Ama bizler gazeteciyiz, olayı takip eder, haber veririz.
Doğu ve Güneydoğu’da gazeteci olmak sahipsiz olmak demektir. Bizler kritik bölgede zor şartlar altında görev yapmaya çalışıyoruz.
Fransa’daki Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü, Reuter Ajansı ve çalıştığım DHA’nin sorumluları, Başbakanlığı, Dışişleri Bakanlığı’nı ve Adalet Bakanlığı’nı arayarak gözaltına alınmamız üzerine bizlere sahip çıktılar.
Ancak hiç sesleri çıkmayan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Çağdaş Gazeteciler Derneği ve Basın Konseyi gibi mesleki kuruluşları ‘Bu arkadaşlarımız görevlerini yapmışlardır’ diye bir tepki de gösteremezler miydi?
Halbuki bu dernekler, İstanbul’da bir gazeteciye bir şey olduğu zaman hemen kınama bildirisi yayınlıyorlar.
Ama bizlere sahip çıkan yok. Böyle bir günde bizlere sahip çıkılmazsa, mesleki kuruluşlarımızın varlığının anlamı kalır mı?
Bu eşitsizliğe ve haksızlığa isyan ediyorum.
Ferit DEMİR-Gazeteci TUNCELİ