Çatışmalar Şemdinli kırsalını boşalttı
Abone olTürk ordusu ile PKK arasındaki çatışmaların şiddeti, Şemdinli'nin güneyinde halkın mezraları terk etmesine sebep oluyor.
Türk Silahlı Kuvvetleri ile PKK’lılar arasında 9 gündür devam eden çatışmaların şiddeti, kilometrelerce karelik bir bölgede halkın mezraları terk etmesine sebep oluyor.
Kamuoyuna yansıyan haberlerde çatışmalarda 40 PKK'lı ve iki askerin öldüğü ileri sürülüyor.
PKK’nın askeri kanadı HPG, 23 Temmuz’da başlattıkları
saldırıların dünkü bölümünde bir üyeleriyle 14 askerin öldüğünü,
Türk ordusunun kullandığı kirpi tipi bir aracın tahrip edildiğini
öne sürdü.
HPG Askeri Konsey üyesi Kemal Garzan, ANF’ye yaptığı açıklamada, “kuşatmanın, PKK lideri Abdullah Öcalan’a 2 yıldır sürdürülen tecridin sonucu olduğunu” söyledi.
Gediktepe’nin de içinde yer aldığı yaklaşık 30 kilometrelik yol ve bölgenin HPG kotrolüne geçtiği de örgütün iddiaları arasında.
Genelkurmay Başkanlığı’nın internet sitesinde, üç uzman çavuş ile bir piyade erin 29 Temmuz’da hayatını kaybettiği duyuruldu.
Ayrıntılı bilgi verilmeyen duyuruda, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel’in başsağlığı mesajına yer verildi.
Hakkari Valiliği ise iki uzman çavuşun Yiğitler Köyü kırsalında öldüğünü, ayrıca 10 askerin yaralandığını doğruladı.
‘En az bin köylü kaçtı’
Şemdinli Belediye Başkanı Sedat Töre, ilçe merkezine 1 kilometre mesafede de çatışmalar yaşandığını, bölgeye tanklar sevk edildiğini söyledi.
Töre’nin Twitter mesajlarına göre, en az bin köylü evlerini terk etmek zorunda kaldı.
Dağlıca-2 köprüsünün havaya uçurulması nedeniyle, Yüksekova’nın Dağlıca köyüne kara bağlantısı kesildi. Karayolları ekipleri yolu açmak için çalışma başlattı.
Dicle Haber Ajansı, bölgede 13 köyde yaşayanların ancak özel izinle hareket edebildiklerini aktardı.
Ajansa konuşan Beysaran Köyü’nden Metin Atis, 7 çocuğunun bombardıman sesinden uyayamadıklarını ve geceleri Bağlar Köyü’ndeki akrabalarının yanına gittiklerini söyledi.
Güzelkaya Köyü'nde yaşayan 22 yıllık elma yetiştiricisi Feymi Çelik ise çatışmalarda tüm emeklerinin yok olduğundan şikayet etti.
Kuzey Irak sınırındaki Derecik beldesine giden karayolu güvenlik gerekçesiyle kapatıldığından, Belediye Başkanı Töre ile BDP’li milletvekilleri Esat Canan ve Özdal Üçer’in aralarında olduğu heyetin çatışmaların yoğunlaştığı bu bölgeye girişine izin verilmedi.
Canan, BBC Türkçe’ye yaptığı açıklamada, giriş yasağının Şemdinli Belediyesi’ne bağlı bir mahalleyi de kapsadığına dikkat çekti.
Valilikle ve diğer yetkililerle görüşmelerinin sonuçsuz kaldığını belirten Canan durumu şöyle anlattı: “Çem mezrası ve bütün Bağlar Köyü civarında halk yerlerinden çıkarılmış veya kaçmış durumda. Sayılarının ne kadar olduğunu bilemiyoruz. Asker ailelerine de sesleniyorum. Dağlara sürülen çocuklarının akıbetini bilmeye hakları var. Orada neler olup bittiğini kimse bilmiyor.”
İnternette yayın yapan Yüksekova Haber’in muhabiri Mazlum Doğan, bazı köylülerin “çok sayıda PKK’lı ve asker ölüsü gördüklerini ancak çatışmalar nedeniyle bunlara ulaşılamadığı” iddiasını aktardı.
Goman Dağları’nın bombardımana tutulduğunu belirten Zaman gazetesi, öldürülen PKK’lı sayısının 39’a çıktığını yazdı.
Hükümetin sessizliği
“Kuzey Irak Güncesi” köşesinde Şemdinli’deki gelişmelerle ilgili arka arkaya 4 yazı yayınlayan Cevdet Aşkın’a göre, çelişkili iddialara rağmen, kayıp sayısını teyit etmek şu anda mümkün değil.
HPG saldırısını yöneten Kemal Garzan’ın açıklamalarına dikkat çeken Aşkın da “kuşatma” tarifine dikkat çekiyor: “Eskiden saldırıdan birkaç gün sonra üslerine çekilirken, şimdi çekilmeyeceklerini belirttiler. Kişisel görüşüm; Şemdinli’yi düşürmek istiyorlar.”
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç’ın açıklama yapmaktan kaçındığını hatırlatan Aşkın, bunu “durumun ciddiyetinin göstergesi” sayıyor: “Hükümet Sözcüsü Arınç operasyonların devam ettiği için her gün açıklama yapılmasına gerek olmadığını belirterek aslında hükümetin bu konuda sessiz kalmayı tercih ettiğini gösterdi. Yani ne PKK’nın açıklamaları palavradır denilebiliyor ne de güvenlik güçleri duruma hakimdir. Bu durumda söylentiler, bölük pörçük gelen haberler üzerinden orada olup bitenler tahmin edilmeye çalışılıyor ve kuşkusuz bu durum sağlıklı olmayan bir yöntem.”
Aşkın, BBC Türkçe’ye yaptığı değerlendirmede, Suriye’de Kürt partilerinin özerk yönetimler kurmasıyla Şemdinli’deki gelişmelerin doğrudan bağlantılı olmadığı görüşünü dile getiriyor: “Suriye’deki gelişmeler olmasaydı da PKK bu tür bir saldırı düzenlerdi. Çünkü daha şubat ayında sistemi felç etme hedeflerinin olduğunu açıklamışlar ve buna paralel çok yoğun bir eylem çizgisinin olacağını hissettirmişlerdi. Yaz başından itibaren giderek arttırılan saldırı temposu da böyle büyük çaplı bir saldırının geleceğini haber veriyordu. Bununla birlikte Suriye sinerjisi onlar için önemli ve bu eylem bir anlamda Ankara’ya ‘Suriye’deki Kürt oluşumuna müdahale etmekten söz ediyorsun ama bak biz buradayız’ mesajını da içeriyor.”
PKK’nın 15 Ağustos 1984’te ilçe merkezini basarak silahlı mücadeleyi başlattığı Şemdinli’de silah sesleri bugün de aralıksız sürerken, en az 5 mezranın tamamen boşaldığı söyleniyor.
Ancak doğrulanması neredeyse imkansız olan bu sayının artmasından endişe ediliyor.