Çarşı'dan en delikanlı açıklama
Abone olŞike soruşturmasında Beşiktaş'ın ünlü taraftar grubu Çarşı, son gelişmelerle ilgili çarpıçı bir açıklama yaptı
Formaya ve atkılara siyah kurdele bağlanmasını öneren
Çarşı, zanlılara destek vermedi, mesafe koydu. Futbolda temizlik
harekatı çağrısı yapan grup, şike soruşturmasında zor günler
geçiren Beşiktaş'a ve spor komuoyuna örnek sayılacak bir açıklama
yaptılar:
"Sonuna kadar inanacağımız 'zanlı' Beşiktaşlılarla aramıza mesafe koymalıyız. Masumiyetlerini kanıtlayıncaya kadar ne 'büyük' diye bağırırız ne de 'yanındayız' diye destek veririz."
Fenerbahçeli taraftarların internetteki buluşma adresi "Antu", Galatasaray Kulübü Başkanı Ünal Aysal'a, dün yaptığı açıklama nedeniyle tepki gösterdi.
ANTU AYSAL'A KIZGIN
"Antu.com"un açılış sayfasında yer alan "Bugün Bize Yarın
Size" başlıklı açıklamada, "Ali Dürüst'ün TFF
açıklamasının altına imzasını atarken, siz Ünal Aysal, bugün futbol
ailesi tek yürek olmuşken, bu garip açıklamayı yaptınız. Yarın aynı
şey Galatasaray'ın başına gelirse ne yapacaksınız? Bugün bize yarın
size" ifadelerine yer verildi.
ULTRAASLAN'DAN AYSAL'A DESTEK
Galatasaray taraftar grubu "ultrAslan", Türkiye Futbol
Federasyonunu (TFF) eleştirip, kulüp başkanı Ünal Aysal'a dünkü
açıklamalarından dolayı destek verdi.
Taraftar grubunun internet sitesinden, "Sustuysak bir yere kadar"
başlığıyla yapılan açıklamada, futbolda şike iddialarına yönelik
soruşturma sürecinde yaşanan sıkıntılı döneme vurgu yapılarak,
"TFF'nin, sadece gecikmeyen adalet isteyen Sayın Başkanımız Ünal
Aysal'ı 'Disiplin kurallarını uygularım' diye tehdit etmekte
gösterdiği aceleciliği adaletin yerini bulması için göstereceğine
inanmak ve Türk futbolunun üstündeki bu kara bulutların bir an önce
kaldırıldığını görmek istiyoruz. UltrAslan olarak, kulübümüzün,
başkanımızın ve bugüne kadar sarı kırmızıyı temsil etmiş herkesin
yanında olduğumuz gibi, bundan sonra da olmaya devam edeceğiz"
ifadesine yer verildi.
Futbolu temizleme adına yapılan bu operasyonları başlatan Türk
yargısının kararlılığı, olayların üzerine gidişi, Ulu Önder Mustafa
Kemal Atatürk'ün 'Ben sporcunun zeki, çevik ve aynı zamanda
ahlaklısını severim' deyişiyle son derece örtüşmekte olduğu
savunulan açıklamaya, şöyle devam edildi: "Hak edenlerin
hak ettikleri cezaları çekmeleri anlamında Türk adaletine olan
inancımız tamdır ve bu sürecin Türk futbolunun temizlenmesi adına
büyük bir fırsat ve milat olduğunu düşünmekteyiz. Ancak, olayların
başladığı gün 'İvedi karar vereceğiz, yargıyı beklemeyeceğiz' diyen
Türkiye Futbol Federasyonunun, 6 gün sonra karar değiştirip 'Acele
karar vermeyeceğiz' demesi de son derece manidardır.
Türkiye Futbol Federasyonunun elinde kanıt olmadan harekete
geçememesi ne kadar normalse, basına sızan belgeleri önemsememesi,
böyle kritik bir ortamda ligin sağlıklı ve hak edenlerle
başlatılması adına harekete geçmemesi ve geciken adaletle daha alt
sıradaki takımların hakkının yenecek olması gerçeğiyle belgelerin
bir an evvel temin edilebilmesi için uğraşı içinde olmamak ve
bekleyeceğiz demekte bir o kadar anormaldir."
"TEK MERCİ SADECE VE SADECE..."
Açıklamada, şunlar kaydedildi: "Türk futbolunda eşi ve benzeri
görülmemiş böyle özel bir durum oluşmuşken sadece gerekenlere
cezaları vermek ve adaleti hemen sağlamak adına kamuya yansımış
yani gizliliği kalmamış delilleri talep edip, bir an önce gereğini
yapma kararını veremezken, Galatasaray Spor Kulübü başkanının
açıklamasına yakışmıyor diye karar verebilmek ne kadar
doğrudur.
Ayrıca unutulmamalıdır ki, 1481'den beri kültürün simgesi, 1905'ten
beri sporun beşiği olmuş anlı, şanlı Galatasaray Spor Kulübü'nün
başkanına neyin yakışıp neyin yakışmadığını karar verecek tek merci
sadece ve sadece yine Galatasaraylıların ta kendisidir.
Türkiye Futbol Federasyonunun, sadece gecikmeyen adalet isteyen
Sayın Başkanımız Ünal Aysal'ı 'Disiplin kurallarını uygularım' diye
tehdit etmekte gösterdiği aceleciliği adaletin yerini bulması için
göstereceğine inanmak ve Türk futbolunun üstündeki bu kara
bulutların bir an önce kaldırıldığını görmek istiyoruz.
UltrAslan olarak, kulübümüzün, başkanımızın ve bugüne kadar sarı
kırmızıyı temsil etmiş herkesin yanında olduğumuz gibi, bundan
sonra da olmaya devam edeceğiz."
BİR AÇIKLAMA DA ÇARŞI'DAN GELDİ
Beşiktaş'ın önde gelen taraftar grubu "Çarşı", futbolda şike
iddialarına yönelik soruşturma ile ilgili açıklamada bulundu.
"Futbol endüstriyelleşmiş olabilir ama biz meta değiliz,
taraftarız, seyirciyiz, renklerine sevdalandığımız tutkunlarız"
ifadeleri kullanılan açıklamada, bugün Türk futbolunun büyük bir
sınavdan geçtiği kaydedilerek, şu görüşlere yer verildi:
"Kaybettiğimiz, üzüntüden kahrolduğumuz maçların nasıl parayla
satın alındığını, nasıl 'ille de başarı' diyenlerin hayatımızın
biricik sevdasını istismar ettiğini öğreniyoruz. Bugün maaşımızdan
arttırdığımız bir biletin, umudumuzu bağladığımız bir kuponun,
harçlığımızdan biriktirdiğimiz bir deplasman biletinin ardında
aslında ne oyunlar oynandığını, ne hile ve düzenbazlıklar olduğunu
öğreniyoruz. Bugün sevdalandığımız renklerin süregelen
soruşturmanın sadece mağduru değil, zanlısı da olabileceğini
öğreniveriyoruz."
"(O) BEŞİKTAŞLILAR BİZDEN OLDUĞUNU KANITLAMAK
ZORUNDA"
Çarşı Grubu'nun açıklamasında olayda ismi geçen Beşiktaşlılara da
değinilerek, şu ifadeler kullanıldı:
"Mahkemenin kararını vereceği son güne kadar bu olayda ismi geçen
bütün Beşiktaşlılar bizim için masumdur, onlara ön yargı ile
bakmayacağız. Ancak diğerlerinin yaptığı gibi arkalarından peşi
sıra gitmeyi de reddetmeliyiz. Acı ve sancılı da olsa
doğrusu budur. Artık 'o' Beşiktaşlılar bize bizden olduğunu
kanıtlamak zorundadır. Zira bizim yıllardır (perde arkasını
bilmeden) yaşadığımız düş kırıklığını Kayseri'de yaşayan 'Boz
Baykuşlar' ile empati kurmadan gerçeğin peşinde koşamayız. Şimdi
iki takım var. Biri namuslu ve dürüst olanların takımıdır.
Diğerinde ise şikeci, düzenbaz ve hile ile çıkar peşinde koşanlar
var. Biz Beşiktaşlılar ilkini temsil ediyoruz. Etmeliyiz. Onun
içindir ki, masum olduğuna inandığımız, sonuna kadar inanacağımız
'zanlı' Beşiktaşlılarla aramıza mesafe koymalıyız. Masumiyetlerini
kanıtlayıncaya kadar ne 'büyük' diye bağırırız ne de 'yanındayız'
diye destek veririz. Artık aidiyet değil hukuk devreye
girmiştir. Adaleti simgeleyen o gözü bağlı kadın kadar tarafsız ve
objektif düşünürüz. Zira biliriz ki eğer ki ortada Beşiktaşımızı
zan altında bırakacak bir iddia varsa. Biz utanacağız. Eğer ki puan
ya da kupa için anlaşılmışsa o kupaya saygı duymayacağız. Eğer ki
bir kişi bile vaatle Beşiktaş'a karşı yeterince koşmamışsa biz
sevinemeyeceğiz. Kimse 'Beşiktaşk' dediğimiz için her şeyi mubah
göreceğimizi beklemesin. Biz sevdiğimiz renklerin sevdalısıyız,
belalısı olmayacağız."
"ARININ, TEMİZLENİN..."
Açıklama, şu ifadelerle sona erdi:
"Diyoruz ki, arının... Temizlenin... Masumiyetinizi sadece yargıya
değil bizlere de kanıtlayın. Sizi kucaklayalım. Coşkuyla gücünüze
güç katalım. Ama siz de arınıncaya, temizleninceye ve
masumiyetinizi kanıtlayıncaya kadar Beşiktaş'la aranıza mesafe
koyun. Beşiktaş'a yapılacak en büyük iyilik budur. Diyoruz ki,
tarihi bir fırsat elimizdedir. Adını dürüstlüğü ile bizleri
'şerefli ikinciliklerle' onurlandıran efsanevi başkanımızın diliyle
adlandıralım.
'Fitbol'da temizlik hareketini biz Beşiktaşlılar
başlatalım. Formalarımıza, atkılarımıza bir siyah kurdele
bağlayalım. Bilelim ki o kurdele sahibi olan bizler 'Fitbolda
Temizlik Hareketi'nin erleriyiz. Manifestomuzu birlikte
yazalım.
Ey diğer renklere gönül verenler... Bu yazıdaki bütün
Beşiktaş sözcüklerinin yerine kendi takımınızı, siyah beyaz yerine
kendi renklerinizi yazın. Var mısınız?"