Çarkın, faili meçhulleri bir bir anlattı!
Abone olEski Özel Harekat polisi Ayhan Çarkın, 1988'ten itibaren tanık olduğ faili meçhul cinayetlere ilişkin savcıya ifade vermek istiyor.
Susurluk kazasından sonra yıllarca ortalarda görünmeyen
ve geçen hafta sonu İstanbul'da yapılan Nevruz kutlamalarında
yeniden ortaya çıkan eski Özel Harekat polisi Ayhan Çarkın yine
konuştu.
1988'den itibaren işlenen faili meçhul cinayetler ve kamuoyunda yargısız infaz olarak bilinen öldürme olayları hakkında savcılıkta ifade vereceğini söyleyen, Çarkın savcıya Behçet Cantürk, DEP'li vekillerin avukatı Medet Serhat, işadamı Savaş Buldan, MİT'çi Tarık Ümit, Dev-Sol'un muhalif liderleri Bedri Yağan, Sinan Kukul, kumarhaneler kralı Ömer Lütfü Topal cinayetleri konusunda bilgiler vereceğini ifade etti.
İLK KEZ RAHAT UYUDUM
Radikal'e konuşan Çarkın, yaşadıklarını anlatmaya başladıktan sonra 19 yıldır ilk kez huzurlu bir uyku çektiğini söyledi ve ekledi: "Eskiden kafam rahattı. Şimdi içim de rahat" diye konuştu. Çarkın, bazı sorularımıza "Bunu savcılara saklıyorum. Şimdi konuşursam gerçek suçlular kaçar" diyerek cevap vermedi.
100'DEN FAZLA POLİSİN ÖLDÜRÜLMESİNE GÖZ
YUMDULAR
Çarkın'ın yeni açıklamaları şöyle:
"Başta Mehmet Ağar olmak üzere tüm ekibi önce polisleri öldürttü. Muhsin Bodur adlı polisin Mecidiyeköy'de öldürülmesinden sonra 1993'e kadar 100'den fazla polisin öldürülmesine göz yumdu bu yöneticiler. Cinayetleri hep Dev-Sol'a yüklediler. Hanefi Avcı çözecek bu işi."
YARGISIZ İNFAZLAR
Sinan Kukul ve Bedri Yağan ile yanındakilerin öldürülmesi olayları yargısız infazdır. Bedri Yağan'ın öldürüldüğü evden iki bebek çıkardım. Ben kurtardım onları. Tuzla'da TİKKO'cuların öldürülmesi yargısız infazdır. 12 Temmuz operasyonunda çatıştım. Bahçelievler'de 3.5 saat uğraştık. Onlar gerçek devrimciydi. Vuruştuk; asaletleriyle öldüler.
GAZİ'Yİ ŞEVKİ KUL'E SORUN
Gazi olaylarında dahlim yoktur. Şefik Kul'u bulun. Siyasi Şube'de operasyon müdürüydü 1990'larda.
SUSURLUK KAZASI
Ben duyunca Ankara'dan geldim. Çatlı'yı gördüm. Birisi onu vura vura öldürmüş eminim. Mercedes olaydan bir süre önce İstanbul Atatürk Oto Sanayi Sitesi'nde tamirdeydi. O arabayla oynandı. Tamirde bir şeyler oldu o arabaya.
İNFAZA KURBAN GİDEN POLİSLER
Fadıl Şişman adlı arkadaşım da bizimle birlikte cezaevine girecekti. Esenyurt'ta 7.65 mermiyle öldürüldü. Ahmet Sakarya için beyin kanseri dediler. Bu arkadaşlarımız pek çok önemli cinayet işledi. Çok biliyorlardı yani. Sami Hoştan ve Veli Küçük ayrıca meslektaşım Oğuz Yorulmaz'ın öldürülmesi olayı nedeniyle de sorgulanmalı. O benden daha fazla şey biliyordu.
BEN VURDUM
Bahçelievler operasyonunda İbrahim Yalçın Arıkan evden fırladı
ben de ona ateş ettim. Ama orada 20 kişilik operasyon timi vardı.
Nasıl olduysa bu çocuğu ellerinden kaçırıverdiler. Çocuk da sokakta
benimle karşılaştı. Uyanık davranmasam o can havliyle beni
vuracaktı.
O dönem bazı polisler erken emekli edildi. Kim varsa hepsi
alınmalı, sorgulanmalı... Siyasi Şube'deydiler, ödüllendirildiler.
Mal varlıklarına bakılsın. Kim servet sahibi?
SUİKASTTAN KURTULDU
Ömer Lütfü Topal cinayetinden gözaltına alındıktan sonra Ankara'ya götürülmem kurtarma değil infaz girişimiydi. Boğaz Köprüsü'nün ortasında kendimi arabadan attım. Pala lakaplı bir polisi öldürdüler sonra bu yüzden. Ömer Lütfü Topal olayına özellikle kafayı taktım. Zaten kasetler var, kayıtlar var.
SAVCILIK İNCELEME BAŞLATTI
İstanbul Başsavcılığı Susurluk davası hükümlüsü eski özel harekatçı Ayhan Çarkın'ın Radikal'e yaptığı itiraflarıyla ilgili inceleme başlattı. Avukatlar 62 maktül için 128 kişi hakkında suç duyurusunda bulundu.
Susurluk davasında çete üyesi olmak suçundan 4 yıl ceza alan eski özel harekatçı Ayhan Çarkın, geçtiğimiz günlerde Radikal'e yaptığı açıklamada, 'terörle mücadele' adı altında birçok cinayet işlediklerini belirtmişti. Birçok insana işkence yaptıklarını da söyleyen Çarkın, o dönemde JİTEM'in de birçok katliama imza attığını öne sürmüştü. Vicdan azabı çektiği için şimdi gerçekleri açıkladığını ifade eden Çarkın, "Ergenekon hepimizin çıkış noktası. Bizim çıkış noktamızdır. Ergenekon'dan şu anda kimse içeride değil. Hepsi dışarıda. Veli Küçük'ün Dağlık Karabağ'la da alakası var. Orada da bir Ergenekon var" demişti. Mehmet Ağar ve İbrahim Şahin gibi isimlerin de dinlenmesi gerektiğini de belirten Çarkın'ın açıklamaları üzerine İstanbul Özel Yetkili Savcılığı harekete geçti. Savcı Hakan Karaali, Çarkın'nın açıklamalarına ilişkin inceleme başlattı. İnceleme sonunda Çarkın'ın ifadeye çağırılıp çağırılmayacağı belli olacak.