Cari açık vermeyen tek sektör
Abone olHasoğlu Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Sever, inşaat sektörünün sıcak gündemini değerlendirdi.
Hasoğlu Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Sever, İnşaat
sektörünün gündemindeki Mütekabiliyet Yasası, KDV Oranı Konularını
değerlendirerek, inşaat sektörüyle ilgili öngörülerde
bulundu.
Mütekabiliyet Yasası ve KDV oranı gibi konularda görüşlerini
paylaşan Sever, sektörün gidişatı ile ilgili fikir ve öngörülerini
de açıkladı.
CARİ AÇIK VERMEYEN TEK SEKTÖR İNŞAAT
SEKTÖRÜ
Hasoğlu Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Sever öncelikle
Mütekabiliyet Yasası ile ilgili yaptığı açıklamada; “Mütekabiliyet
yasasının çıkmasıyla, dengelerin sektörün büyümesine, gelişmesine
ve standartlarının yükselmesine de faydalı olacağı inancındayım.
Ayrıca mütekabiliyet yasası ile yerli yatırımcının da çok daha
hacimli projelere yabancı ortaklarla yelken açacağını düşünüyorum.
Büyüyen ekonomilerde cari açık olmasının çok normal ve hatta
kaçınılmaz olduğunu; ama, İnşaat sektörü olarak cari açık vermeyen
tek sektör olduğumuzun altını çizmek isterim. Ayrıca iş olanağı
yaratan, istihdamı arttıran motor sektörlere devletin daha çok
sahip olması durumunda ekonomik gelişme anlamında daha agresif
büyüme oranlarına sahip olacaktır. Bizce bu konunun başarıyla
çözümlendiği ülkelerdeki sistemi ele alarak sorunsuzca konuyu
halletmiş kanun ve yönetmeliklerden yola çıkılmalı. Bununla ilgili
mutlaka bir heyet ile tüm dünyadaki yaklaşımlar, çözümler ve
sorunlar araştırılarak kusursuza gidecek bir yol ortaya
konulmalıdır. Tabii ki mütekabiliyet tarafında alınan yolu
destekliyoruz. Kaldı ki böyle bir yasa var ise, paralelinde
oturumun tartışılması da yersiz diye düşünüyoruz. Yabancıların
konut almasına izin verilmesi, ancak oturum alması konusunda aynı
kolaylığın gösterilmemesinin doğru bir yaklaşım olmadığını ve
yabancıları ürküterek mülk alımından soğutacağını düşünüyoruz.
KDV ORANLARI
KDV Oranı uygulamasını ise çok rahatsız edici bulmuyorum.
Ayrıca kentsel dönüşüm alanları zaten şehirlerin son derece
ortasında, yaşam alanı içinde kalmış alanlar. Dönüşüme imza atmış
konut sahipleri zaten yeni konutları ile ciddi anlamda kazançlı
oluyorlar. Hem daha sağlam daha yeni bir konut sahibi olurken hem
de yatırım anlamında da kazançlı hale geliyorlar. Burada kentsel
dönüşüm bölgesinin lokasyon olarak öncesi ve sonrası ile ilintili
bir fizibilitesi yapılarak KDV oranı ayarlamaları yapılabilir.
Çünkü kentsel dönüşüm yapılacak öyle bölgeler var ki tek kat
yıkıntı bir gece kondudan, süper lüks bir konuta geçiş fırsatları
doğurabilecek. Bu dengeler de göz önünde tutularak bir oranlandırma
yapılabilir.
Ben açıkçası yeni KDV düzenlemesinin ciddi bir fark yaratacağını
düşünmüyorum. Küçük ya da fiyatın yüksek olmadığı kesimlerde ciddi
fark getirmez. Pahalı, lüks tüketimi gerçekleştiren A+ hedef
kitlenin de çok üzerinde duracağı bir oran değil.
DÜNYA EKONOMİSİ YENİDEN YAPILANIYOR
Bence dünya ekonomisi yeniden yapılanıyor. Kitaplar bile tekrar
yazılıyor. Bu yapılanmada inovasyona inanan şirketlerin çok
büyüyeceğini düşünüyorum. Nasıl Avrupa’da kriz yaşanırken
Türkiye’de %8-9 oranında büyüme yaşadıysak, orta ve kısa, orta ve
uzun vadeli değerlendirmelerde ülkemizin ekonomisin daha iyi
olacağını düşünüyorum. Kaldı ki şu an bazı büyük yabancı sermayeler
de ülkemize gelmeye başladı ve gelmeye de devam edecekler.
Dolayısıyla uluslararası arenada da ülkemizin kaybetmesini
istemeyen güçlü şirketler ve ekonomiler oluşacak. Bunun da uzun
vadede bizim avantajımıza olacağına inanıyorum. Global anlamda tüm
ekonomilerin motor sektörünün inşaat sektörü olduğunu düşünüyorum.
Ülkemizde uluslararası standartlara yaklaşıldığına ve önümüzdeki
yıllarda Türk inşaat şirketlerinin dünyanın birçok yerindeki dev
projelere imzalar attıklarını görüyoruz. Önümüzdeki yıllarda bu
projelerin sayısının ve büyüklüğünün daha da artacağı
şüphesiz.”