Carew'in sırları açığa çıktı

Saha içinde ve dışında sinirlidir. Başarılı olanlara büyük saygı duyar. Formda olduğu zaman onu kimse tutamaz. Bunlar Kartal'ın yeni transferi Carew'in bazı özellikleri Norveç'in VG gazetesi yazarı Knut Espan Sveaaard, futbol yıldızının özelliklerini Milliyet için kaleme aldı... Carew saha içi ve dışındaki hırçın kişiliğiyle tanınır. Tekniği ile fiziğini kullandığında ve formu iyi olduğunda, Avrupa'da ondan iyisi yoktur. Fizik olarak çok güçlü ve çabuktur. Formunun zirvesinde olduğu bir dönemden örnek vereyim; Rosenborg'da oynarken, Şampiyonlar Ligi'nde, Dortmund ve Boavista maçlarını tek başına kazandı. Aşırı derecede yüksek performansta olduğu, kazanmayı istediği zaman çok tehlikelidir. Düşündüklerini direkt olarak çekinmeden söyler. Diplomatik davranmayı bilmez. Dikkat çekmek için değişik tarzda giyinir, takı takar. Çok kez kendini Norveçli gibi hissetmediğini söyler. Babası Gambia, annesi Norveç'lidir. Oslo'nun 2 mil dışında "Finstad Jordet" adlı lüks semtte yetiştiği için, kendisini sürekli savunmak zorunda olduğunu zanneder. En büyük olayı, 2002 yılı Eylül ayında Oslo'da, Norveç Milli Takım kampındaki antrenman sırasında, ayakkabılarına tüküren Liverpoollu John Arne Riise'yi otobüste tokatlamasıdır. Bu olay sonrası Milli Takım'dan da ihraç edildi. Futbol Federasyonu ile arası bozuldu. O zamanki teknik patron Nils Johan Semb ile hiç konuşmadılar. Milli Takım'ın başına geçen yıl, Aage Hareide geldi, ama durum yine düzelmedi. Carew hiçbir zaman özür dilemedi. Norveç halkı da bu yüzden onu hatalı ve hırçın olarak görüyor. İtirafı sevmez Son 5 yıldır sürekli izlediğim ve kendisine en yakın gazeteci olarak söyleyebilirim ki, neşelidir, gırgırı sever. İyi işler yapan, büyük başarılar elde edenlere saygı duyar. Bu yüzden del Bosque'ye saygısı sonsuzdur. Büyük yetenek olduğunu 13 - 14 yaşlarında güçlü fiziği ve boyuyla göstermeye başladı. Fiziğiyle ilgili hiçbir çalışması olmadığı halde sağlam ve dayanıklıdır. 17 - 18 yaşlarına geldiğinde ileride büyük yıldız olacağını gösterdi. Norveç küçük bir ülke olduğundan, en popüler takımı Valerange ve gelmiş geçmiş en iyi kulüp Rosenborg'ta forma giydi. Son 4 yıl İspanya ve Avrupa'nın en iyi takımlarından Valencia, 1 sezonda yine İtalya'nın en iyi takımlarından Roma'da forma giydi. Avrupa takımlarında futbolu, Norveç'te ve Milli Takım'da oynadığından çok daha iyi oynadı. Kötü oynadığı zaman, kendisine sorulduğunda itiraf etmez. Ancak aradan bir - iki hafta geçtikten sonra kendiliğinden itirafta bulunur. Örneğin önceki gün, Beşiktaş ile ilgili kendisiyle telefonda konuşurken, hiç sormadan Norveç Milli Takımı'nda iyi oynamadığını itiraf etti. Carew, Beşiktaş formasıyla ne kadar büyük futbolcu olduğunu gösterecektir. Çünkü, formunun zirvesinde. 24 yaşında hemen hemen 2 metre boyunda. Güçlü fiziği ve çabukluğu ile adından çok söz ettireceğine inanıyorum. Bosque'nin özellikle istemesi onun için gurur kaynağı oldu. Kaynak: Milliyet