Çaresiz kadına Gökçek sahip çıktı

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'in eşi Nevin Gökçek, kirasını ödemediği gerekçesiyle evden atılınca sokakta yaşamaya başlayan Hatice G.'ye yardım elini uzattı.

Hatice G., Büyükşehir Belediyesi'nin Şefkatevi'ne yerleştirildi.

Ankara'da yardımları ile tanınan Melih Gökçek'in eşi Nevin Gökçek, önceki akşam çıktığı yardım dağıtımında yaşadığı manzara karşısında gözyaşlarını tutamadı. Bölge muhtarının 'Sokakta yaşayan bir teyzemiz var, yardım bekliyor' sözleri üzerine kadını ziyaret eden Gökçek, 2 aydan bu yana sokakta tek başına yaşayan Hatice G.'ye yardım elini uzattı. Ev sahibi tarafından kirasını ödemediği için sokağa bırakılan Hatice G.'ye 2 çocuğunun ise sahip çıkmadığı öğrenildi.

"Bu kadını sokağa atanlar insan olamaz" diyen Nevin Gökçek, "Hatice G'nin kocası ölmüş, 2 çocuğu var. Ev sahibi sokağa attı. 2 aydan bu yana dışarıda tek başına yaşıyor. Kendisini huzurevine yerleştirmek için bir girişimde bulundum. Ancak 'Ben huzurevinde kalmam, herkes orada dayak yiyor' dedi. Biz de vakıf olarak Büyükşehir Belediyesi'ne başvurduk. Kendisini ikna ederek Şefkatevi'ne yerleştirdik" dedi.

Türkiye'de yapılan yardımlar ile fakir sayısının azaldığına dikkat çeken Gökçek, "Herkesin evine iyi kötü bir şey giriyor. Devletin yaptığı özürlü sosyal yardımlar yerini buluyor. Ramazan gezisine çıktığım evlerde bu yıl 50 fakir çocuğa burs verdik. Ayrıca yardımlarımızda gıda yardımı, 2 kilo et götürüyorum" şeklinde konuştu.

Gökçek, Hatice G.'nin kirayı ödemediği için 2 aydır sokakta yaşadığını hatırlatarak şöyle devam etti: Hatice teyzenin iki çocuğu Ankara'da yaşıyor. Ancak çocukları annelerine sahip çıkmıyor. Başına eski eşyaların üzerinde yaşıyor. Muhtar bilgi verdi. Teyzenin huzurevine gitmesi gerekiyor. Evlatları yıllardır aramıyor. İki çocuğu Ankara'da yaşıyor. Büyükşehir Belediyesi, Şefkatevi'ne yerleştirdi. Huzurevine yerleştirmek istedik. Ancak arkadaşı huzurevinde dayak yediği için korkudan gidemediğini söyledi. Bugün Şefkatevi'ne gitti. Bir halısı bile yok. Ev sahibi dışarı atıyor, muhtar oğlunu arıyor, 'Anneni götür' diyor. Kızından bir haber yok, kızının nerde olduğunu bilen yok. İkametgah olarak muhtarın evini gösteriyor."