Çapkınlık tarihe karışıyor!
Abone olKadınlara iyi haber. Artık kocanız çapkınlık yapamayacak! Araştırmacılar, çapkınlık genlerini yok etmeyi başardı.
Çok eşli tarla farelerinin genetiği ile oynayan bilim adamları
farelerin tek eşli olmasını sağladı. Bu araştırmanın ardından tıp
dünyası "Şimdi sıra insanlarda mı" sorusunu tartışıyor
ABD'de tarla farelerinin genetiği üzerinde yapılan bir araştırma
sadakat ve çapkınlığın kalıtımsal olduğunu ortaya çıkardı. Çok eşli
olan tarla farelerinin geniyle oynayan bilim adamları tarla
farelerini tek eşli hale getirdi.
GENLERİYLE OYNANDI
Atlanta kentinde bulunan
Emory Üniversitesi'nde Zoe Donaldson ve ekibi tarafından yapılan
araştırmanın sonuçları Biology of Reproduction (Üremenin
Biyolojisi) isimli dergide yayınlandı. Sabah Gazetesi'ne göre
araştırma için çok eşli olan tarla farelerinin genetiği ile oynandı
ve ortak yaşam alanlarında tek eşliliğe geçtikleri gözlendi.
Uzmanlar bir gün sadakat kavramı için insan embriyosu üzerinde de
değişiklik yapılabilecek mi sorusunu sormaya başladılar. Bir gün
genetik müdahale ile insanlar tek eşli olabilecek mi?
ÇAPKINLIK GENİ
Bu sorular tüm dünyada tıp
otoriteleri tarafından tartışılmaya başlandı. Kocaeli Üniversitesi
Gen Terapi Merkezi Başkanı Prof. Dr. Erdal Karaöz fareler üzerinde
yapılan bu çalışmanın insana uygulanabileceğini düşünüyor. Karagöz,
bu işin teknik olarak mümkün olduğunun altını çiziyor. Ancak bu tip
araştırmaların şu anda etik olmadığı için yapılamayacağını anlatan
Prof. Erdal Karaöz tedavi yöntemleriyle ilgili şunları söylüyor:
"Şu anda gen bilimi genetik müdahaleleri ancak hastalık söz konusu
olduğunda yapmaya çalışıyor. Bozuk genler ancak hastalık durumunda
insandan temizleniyor. Sadakat, yeşil göz, beyaz ten gibi isteklere
yönelik genetik oynamaların yapılması ise şu anda dünyada yasak.
Belki gelecekte yapılabilir ama önce bunun ne kadar doğru
olacağının tartışılması gerekir"
İNSAN ASLINDA ÇOK EŞLİ
Çukurova Üniversitesi
Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tuncay Özgünen ise insanların
biyolojisinin aslında çok eşli olduğunu vurguluyor. Tek eşliliğin
ise sonradan öğrenildiğini anlatan Prof. Dr. Özgünen, "genetikle
oynamaya gerek yok, tek eşlilik öğretilebilir. Zaten yüzyıllar
içinde insanlar bunu öğrendi. Buna rağmen 'benim genetiğimde çok
eşlilik' var diyenler bunu ancak bahane olarak kullanıyor" diyor.
Kadının da erkek kadar biyolojik olarak çok eşli olduğunu iddia
eden Prof. Dr. Tuncay Özgünen şunları söylüyor: "Biz tabiattaki
diğer canlılar gibi yalnızca biyolojimize göre hareket etmiyoruz.
Tabiattaki canlılar ya çok eşlidir ya tek eşlidir. Bizim
biyolojimiz de çok eşli ama tek eşliliği öğrendik ve öyle yaşama
planları geliştirdik. 'Ben öğrenemedim, ancak genlerimle oynanması
gerekli' diyenlerin kişilik bozukluğu vardır. Onların genleri ile
oynanacağına psikolojik tedavi almaları daha kolay."
"DON JUAN'LIK ÇOCUKKEN ÖĞRENİLİR"
AİLE Sağlığı
Araştırma Derneği Uzman Psikologu Meliha Karayay da cinsel
davranışların genetik değil sonradan öğrenildiğini iddia ediyor.
Karayay, "Don Juan doğulmaz, olunur. Bu bir kişilik özelliğidir.
Sonradan kazanılır. Beş altı yaş arasında öğrenilir. Yetişkin
olduğunda ortaya çıkacak cinsel kişilik üç ile altı yaşında
edinilir. Bunun için genetikle oynamaya gerek yok" diyor.
Çapkınlığın genetik yapısı üzerine araştırmalar ise sürüyor. Bu
araştırmaların sonuçları daha uzun süre tartışılacak gibi
görünüyor.