Çanta'dan hangi Sert çıkacak?
Abone olSert kardeşlerin Silivri'ye bağlı Çanta beldesindeki başkanlık yarışı en çok belde halkını düşündürüyor.
5000 nüfuslu Çanta beldesi farklı bir seçim yarışına tanık
olacak. İki kardeş belediye başkanlığı için birbirlerine düşünce,
halk kime oy vereceğini şaşırdı Bu öyle "sıradan" bir yarış değil.
28 Mart'ta yapılacak yerel seçimlerde iki kardeş, 5000 nüfuslu
Çanta beldesinin başkanlık koltuğuna oturmak için kıyasıya mücadele
edecek. Tahir ve Saffet Sert kardeşler, "Osmanlı dönemindeki
şehzadeler arası koltuk kavgası"nın aksine, birbirini çok seviyor.
Ama koltuk sevdası rakip tanımıyor. Hikâye son derece ilginç.
Silivri'ye bağlıyken, 1992'de belediye statüsüne geçen Çanta, köyün
ilk mimarı Tahir Sert'i göreve çağırır. Sert, DYP'den aday olur,
iki dönem açık farkla kazanır. Halka göre, belediyeyi cazibe
merkezi haline getirir, sanayicileri bölgeye yatırıma ikna eder.
1998 seçimlerinde artık belde belediyeciliği dar gelir ve
Silivri'den aday olur. Yerini de DYP'den aday yaptığı kardeşi
Saffet Sert'e bırakır. Halk, 2. Sert'ten de desteğini esirgemez,
koltuk yine onlara kalır. Ancak, aynı seçimde ağabey Sert
Silivri'de kaybeder, kardeşi Çanta'da başkan olur. Geçen zamanda
yenik ağabey DYP'den istifa ederek AKP'ye geçer, 28 Mart seçimleri
için yeniden Çanta'ya döner. Koltuğunu da kardeşinden geri ister.
Asıl olaylar da bundan sonra başlar. Anne Emine Sert çocuklarının
koltuk kavgası nedeniyle hasta olur ve şehri terk eder, eltiler
küser, aynı okulda okuyan çocuklar birbiriyle konuşmaz olur. Aile
kavgasına karışmak istemeyen Çanta halkı ise kime oy vereceğini
şaşırır! Ağabey Tahir Sert: 'Kardeşim borç içinde' Şimdi dönüp
neden görevi geri istiyorsunuz? Kardeşim iyi biridir, ancak iyi
devlet adamı değildir. Borç içindeler, sanayiciler küsmüş. Bu
hizmet yarışı. Kardeşim koltuğun yükünü taşıyamadı, despotça
yaklaşıyor. Ama, siz bir kere "Benden bu kadar" demişsiniz! Babamı
kaybettiğimizden, kardeşimi ben büyüttüm. Haksızlık yapmıyorum. İyi
hizmet yapsa, bu yarışta ne işim var? Hatalı olabilirim ama, benim
karşıma çıkması doğru değil. Anneniz, şehri terk etmiş. Üzülmüyor
musunuz olanlara? Hâlâ gözlerim sulanıyor. Bir gün ortanca
kardeşim, Saffet'e 'Sen bu işi beceremedin, çekil' dedi, cevabı
"Ama, alıştııım" oldu... Annemi de üzülmesin diye ben gönderdim
Ankara'ya. Eşiniz, adaylığı çok istiyormuş? Eşim, bu işlere asla
karışmaz. Karışan kendi eşidir. Bunu kardeşim söylediyse, çok ayıp
etmiş. Kardeşiniz kazanırsa ne yapacaksınız? Gider makamında
sarılır öperim. Kardeşlik devam edecek. Küçük kardeş Saffet Sert:
'Ben kazanacağım' Ne oldu da, ağabeyiniz görevi tekrar istiyor?
Bana "Sen başarısızsın, hiçbir şey yapamadın, belediyenin borcu
var, halk beni istiyor, geri çekil" dedi. Belediyenin çok mu borcu
var? Su borçlarını toplasam, öderim. 400 milyar borcum var. Zaten,
anket yaptırdım, seçimleri ben kazanacağım. Kardeş kardeşin neden
siyasi rakibi olur? Onur meselesi yapmış ama attan inmiş, eşeğe
tekrar neden biniyor? Ailede kötü adam kim oldu? Ortada ahlaki
olarak bir doğru var. Ben herkese soruyorum; 'Yaptığım yanlış mı?"
diye, 'Hayır' diyorlar. Annem, abimi uyarmış ama dinlememiş.
Ailelerin arası nasıl? Tamamen onlardan kaynaklı, arası açık!
Hanımlar görüşmüyor. Eşi, abime başkanlık için etkide bulunuyor.
Benim eşimse aday olmamamı bile istedi. Ağabeyinizi düşünüp
yarıştan çekilmez misiniz? Bu niye benim çekilmem anlamına geliyor?
Genel başkanın beni yakın gelecekte iyi yerlerde değerlendireceğini
söylediler. Böyle bir süreç yaşayınca çekilmedim. Ağabeyinize
öfkeleniyor musunuz? Bazen kızıyorum. Rahat bir seçim geçirecekken,
kendimizle uğraşıyoruz. Çantalılar ne diyor? 2800 seçmenin
bulunduğu Çanta'da sakinler şöyle düşünüyor: Serkan Karadel:
"Duyunca inanamadık, siyaset işte! İkisi de dünya iyisi insanlar,
çok iyi işler yaptılar. Kime oy vereceğimizi şaşırdık." Tuncay
Çabuker: "Bu çok saçma sapan bir şey oldu. Saffet başkan haklı."
Yusuf Özcan: "Barıştırmak için çok uğraştık, dinlemiyorlar. Tahir
Başkan, çok iyi belediyecidir, iyi işler yaptı." Kaynak :
Milliyet