Canlı yayında Tilbe gerginliği

Şarkı Söylemek Lazım yarışmasında jüri üyesi olan Özdemir Erdoğan, köşe yazarlarının eleştirilerine tepki verirken, diğer jüri üyeleriyle de tartıştı. Erdoğan, İnci Çayırlı ve Erol Büyükburç’u hatırlatarak imalı konuştu...

Show TV’deki ’Şarkı Söylemek Lazım’ yarışmasının ilk günlerinden itibaren jüri üyeleri arasındaki tartışmalar da bitmiyor.

Özdemir Erdoğan’ın Esra ve Ceyda Ersoy kardeşlere yüksek puanlar vermesi üzerine bazı köşe yazarları ’cesur’ davranmadığı nedeniyle Erdoğan’ın eleştirmişti. Özdemir Erdoğan, her hafta olduğu gibi bu hafta da puanlamasıyla ilgili eleştirilere tepki gösterdi. Önce Yaşar Gaga ile tartışan Erdoğan, daha sonra Ayşe Özyılmazel ile tartıştı.

Özdemir Erdoğan’ın sözlerine başlarken söylediği imalı laflar ise herkesi şaşırttı. Tartışmalara son noktayı koyan ve belki de en doğru yorumu yapan kişi ise Yıldız Tilbe oldu. Tilbe’nin cesur sözleri, stüdyodaki izleyenleri de güldürdü...

İşte o diyalogların bir kısmı:

Özdemir Erdoğan: Bu masadan, Türk hafif müziğini başlatan bir büyük star (Erol Büyükburç’tan bahsediyor) bardak kırarak ayrıldı. Bir büyük hoca, konservatuarımızda çok büyük bir hoca, İnci Çayırlı hanımefendi, programın yarısında bıraktı, çekti gitti. Bu bakımdan ben şahsen kendi sinir sistemimi düzgün tutmaya çalışıyorum! Notlar arasında jürinin mutabakatı aranmaz. Böyle bir şey sözkonusu değil. Mutabakat aranmadığı gibi birbirimizin şahsiyetine hürmet ederek bu notlar üzerinde çeşitli fikirler sürmek de yanlış ve saygısız bir durum..

Yaşar Gaga: Zaten Özdemir Bey’in 5’i olduğu için 1 almış oldunuz aslında...! (Özdemir Erdoğan bütün yarışmacılara taban puan olarak 5 veriyor)

Özdemir Erdoğan: Öyle bir yorum... Lütfen!

Yaşar Gaga: Ben onu öyle algılıyorum Özdemir abi

Özdemir Erdoğan: Aramızda bu kadar fark var. 50’li yıllardan beri şarkı söyleyen ve aranjörlük, bestecilik...

Yaşar Gaga: Ona saygımız sonsuz

Özdemir Erdoğam: Bakın, saygımız sonsuz diyorsunuz, bir köşe yazarı da aynı şekilde diyor ki ’Özdemir Erdoğan daha cesur not vermeli’. Şimdi bu ne demektir? Özdemir Erdoğan korkuyor çocuklardan. Özdemir Erdoğan bu memlekette Sanat Güneşi’ni eleştirmiş bir kişi. İki tane çocuktan mı korkacak yani. Eleştiri bir yerde bir kişinin kalitesini de ortaya koyar. Lütfen böyle yanlışlar yapmayın. Üzülüyorum bu memleketin sanatı adına yoksa ben bu yaşıma gelmişim, bundan sonra olmuşum olmamışım, bundan sonra 2 sene söylerim ya da söylemem.. Bu önemli değil. Ama Türk Müzik hadisesinde bu saygı olayının yerleşmesi lazım. Toplum içindeki bu düşmanlıklar, bilmem neler, şunlar bunlar bundan kaynaklanıyor...

Yaşar Gaga: Gerçekten saygısızlık nerede yapıldı ben öğrenmek istiyorum. Çünkü ben saygısızlık yapmadım. Ayşe de yapmadım diyor.

Ayşe Özyılmazel: Ben de yapmadım

Yaşar Gaga: Eğer yaptıysak özür dileriz ama yapmadık...

Özdemir Erdoğan: Bilmeden yapılıyor.

Yaşar Gaga: Ben sizin puanınızı değil, puan verme sistemini öğrenmek istedim.

Özdemir Erdoğan: Peki Yaşarcığım, ben hemen sana söyleyeyim. Bir çocuğun konservatuara kabulü için en az iki üç merhaleden sonra imtihanlar yapılıyor sonra konservatuara giriyor. O çocuk 10 sene dirsek çürütüyor. Şimdi ben, bu 50 senelik birikimimi sana nasıl anlatayım şekerim!? Çok zor bir şey bu! Bütün köşe yazarlarına herkese söylüyorum. Lütfen eleştirilerinizi düzgün yapın! Herkese söylüyorum, bütün jüri üyelerine, bütün diğer başka jürilere de söylüyorum. Çünkü bu topluma yön veriyor bir süre sonra, toplumu yanlış yönlendiriyorlar.

Ayşe Özyılmazel: Onlar yapmıyorlar gibi oluyor. Yani köşe yazarlarına hak doğuyor burada o zaman. Böyle bir şey söyleyemezsiniz. Madem saygı duyuorsunuz insanların görüşlerine.. Herkes ama yanlış olamaz değil mi Özdemir bey. Herkese yanlış demek de yanlış olmaz mı?

Özdemir Erdoğan: Ben kendi gördüklerimi söylüyorum. Yanlış eleştiriler yapılıyor. Benim bu jüride olmamın tek nedeni, Türkiye’deki bu genel havanın zararlı oluşu! Bu kadar yarışma yapıldı. Popstarlar şunlar bunlar... 3 tane çocuk ya çıktı ya çıkmadı. Bunun sebebi nedir?

Ayşe Özyılmazel: Biz yetenek aramıyoruz ki burada ünlüler zaten yarışıyorlar. Burası yetenek yarışması değil.

Özdemir Erdoğan: Yetenek aramak ne demek, yarışma ne demek? 100 bin lira alacak. Olur mu? Bakın 70 milyon bizi izliyor.

Ayşe Özyılmazel: Zaten bu insanlar ünlü insanlar. Kendilerini zaten ispat etmişler.

Özdemir Erdoğan: Hem ünlüden bahsediyorsun, hem de genç insan. Ben şimdi 3 tane genç insanı nasıl kazanırım, ben onun peşindeyim.

Ayşe Özyılmazel: Kazanmışız zaten biz onları, zaten varlar.

Özdemir Erdoğan: Bakın ben koçlardan bahsetmiyorum.

Ayşe Özyılmazel: Cenk oyuncu, Meral manken-model, Özgür oyuncu, Melike reklam yıldızı...

Yıldız Tilbe: Ben Cenk ile ilk biraraya geldiğimde ben bu programa katılmamayı düşündüm. Çünkü güzel söylemiyor. Ama burada bulunan hiçbir yarışmacı güzel söylemiyor ki...Amaç eğlence, eğlenelim, ekran başındakiler de eğlensin...

Özdemir Erdoğan: Müzik benim için çok ciddi bir iş. Müzik öyle eğlence falan filan değil. Eğer müziğe eğlence diye bakılırsa, o zaman toplum bugün şikayet ettiğimiz dibe vurmalardan falan çıkar ortaya. Bütün yarışmalarda ciddiyet çok önemli.

Yıldız Tilbe: Ama bunların hepsi kötü söylüyor yani öyle baktığın zaman!!!

Özdemir Erdoğan: Benim hala ümidim var. Belki bir iki çocuk yakalarız diye. Bakın rahmetli oldu birtanesi. (Barış Akarsu’dan bahsediyor) Cem Karaca’nın kopyasıydı ama iyiydi toprağı bol olsun. Muhteşem bir şarkıcıydı.
Yaşar Gaga: Bu yarışma yetenek yarışması değil..

(Kaynak: televizyongazetesi)