Milyonlarca izleyicinin gözleri önünde, hem de hiç beklemedikleri anda öyle olaylar yaşadılar ki kelimenin tam anlamıylya donup kaldılar. İşte yakın dönemin canlı yayın kazaları.. Esra Erol'un sunduğu ve çok izlenen Evlen Benimle programında çok konuşulan şoke eden bir olay yaşandı. Bir önceki bölümde gelin adayı Cennet'in başından aşağıya güller döktüren Hafize Hanım daha sonraki programda kelimenin tam anlamıyla çıldırdı. Gelin adayının oğlunu beğenmemesine sinirlenen Hafize Hanım "Keşke oğlum getirdiği günleri yüzüne çarpsaydı" deyince stüdyoda ortam bir anda gerildi. Durumu Esra Erol güçlükle toparladı. Sonra da stüdyodaki konuklar sanki hiçbir şey olmamış gibi şarkı söyleyip göbek atmaya başladılar. ZUHAL TOPAL'A TACİZ GİBİ İLTİFAT Bir başka evlenme programı olan İzdivaç'ın sunucusu Zuhal Topal da bir konuğunun taciz gibi iltifatları yüzünden soğuk terler döktü. Stüdyoda güneş gözlükleriyle oturan konuğuna bunun nedenini soran Topal, konuğun cevabını duyunca da pişman oldu. Konuk, Topal'ın "Neden güneşg özlüğü takıyorsunuz" sorusuna "Sizi görünce gözlerim kamaşıyor" diyerek cevap verdi. Bununla da yetinmeyen konuk şöyle devam etti: "Zuhal Hanım, Allah'tan büyük bir dileğim var. Sizi sahibinize bağışlasın, beyinize güç kuvvet versin". BU sözler karşısında sadece Topal değil tüm konukar donup kaldı. Esra Erol'un sunduğu Evlen Benimle'de de imam nikahlı talip şoku yaşandı. Kimseyi bir türlü beğemeyen gelin adayı Melek Hanım'a bir tlip geldi. Cuma Bey'di bu konuk. Gelin adayı Melek Hanım ile Cuma Bey birbirlerini tanımak için stüdyoda konuşurken damat adayının kuzeninden gelen telefon stüdyoda buz gibi bir rüzgar esmesine neden oldu. Cuma Bey'in kuzeni damat adayının imam nikahlı olduğunu söylüyordu. O sırada imam nikahlı eşi de gözyaşlarına boğulmuştu. Önce ne yapacağını şaşıran Esra Erol, çareyi Cuma Bey'i stüdyodan kovmakta buldu. Esra Erol'un şoke olduğu anlardan biri daha... Esra Erol belki de meslek hayatı boyunca böyle bir durumla bir daha da hiç karşılaşmayacak. Bunun nedeni ise ikinci kez evlenmek isteyen ve bunun için eş arayan Yusuf Bey'in anlattıkları oldu. Yusuf Bey "Karım benden 8 yaş küçük kız kardeşimin eşiyle ilişki yaşadı ve kaçtı" deyince Erol şaşkınlıktan mimiklerine bile hakim olamayıp parmaklarını ısırdı. Yine Esra Erol, yine şok... Geçen yılın son aylarında yayınlanan programında da Esra Erol'a bir telefon geldi. Amsterdam'da yaşayan bir Türk lezbiyen leyici kendisine hemcinsi bir eş arıyordu. Esra Erol ona "Haydi bayka kapıya" diye cevap verdi. Bu eşcinsellerı kızdırdı. Bir 'damat şoku' da Zuhal Topal yaşamıştı. Zuhal Topal'la İzdivaç programına katılan bir damat adayı ile gelin adayı arasında yoğun bir tartışma yaşandı. Topal çifti barıştırmak için damat adayına bir buket çiçek verip gelinin gönlünü almasını istedi. Ancak bu gerginliği daha da tırmandırdı. Damat adayı elindeki çiçek buketini gelinin kafasına atıp stüdyoyu terk edince konuklar donup kaldı. Petek Dinçöz'ün sunduğu sabah programında da şaşırtan bir an yaşandı. Eliyle şifa dağıttığını iddia eden Sina isimli bir bayana programın diğer konuğu psikolog Alanur Özalp karşı çıktı. "Böyle şeylere kesinlikle inanmıyorum. Bunlar şarlatanlık" diyen Özalp, daha sözlerini bitirir bitirmez Sina Hanım'ın tokadı yüzünde patladı. Özalp bu olay karşısında suskunluğunu korudu ve daha sonra “Ben onu bir hasta olarak gördüm. Bu yüzden tepki göstermedim.” dedi. Müge Anlı'nın sunduğu Tatlı Sert programında da tatsız bir durum yaşandı. Stüdyo konuğuyla telefon konuğu arasında yaşanan diyalog yüzünden Anlı çileden çıktı. Müge Anlı, evli olan program konuğu ve ilişki yaşadığı küçük yaştaki kızı stüdyoda buluşturdu. Daha önce bir kaç kez evlenen orta yaşın üzerindeki adam son olarak bu küçük kız çocuğunu kandırmıştı. Programın ortalarına doğru orta yaşlı adamın eski eşlerinden biri telefona bağlanarak adamın "kadın satıcılığı" suçundan sabıkası olduğunu ve gazetelere haber olduğunu belirtti. Daha sonra telefonla stüdyoya bağlanan bir kişi daha '"Bu adam kadın satıcısı' diye iddialarda bulundu. Ekran başındaki tüm gençleri uyarmaya çalışan Anlı, Stüdyoda bulunan ve kadın satıcısı olduğu iddia eden orta yaşlı adamın terbiyesizleşmeye başlaması üzerine adamı stüdyodan attı. Çok sinirlendiği gözlenen Müge Anlı'nın ağzından "Bu adamı burada değil il sınırları içinde bile görmek istemiyorum" sözleri döküldü. Müge Anlı'yla Tatlı Sert programının bir başka bölümünde de sırasında silah sesi duyuldu. Programın canlı yayınında stüdyoda silah sesi duyuldu. Ekran başındaki izleyiciler ve stüdyodaki konuklar silah sesinden dolayı şok yaşarken hemen reklama girildi... Ayrı yaşadığı eşinin programa katılmasına sinirlenen A.A içeride canlı yayın devam ederken stüdyo binası önüne geldi. Silahını çeken A., eşini programa getirdiğini öne sürdüğü H.K'yi stüdyo önünde vurdu. Koşarak içeriye girmeye çalışan saldırgana güvenlik görevlileri müdahale etti. Yaşanan arbede sırasında saldırganın silahından çıkan kurşunlardan biri, televizyon kanalında teknik eleman olarak çalışan bir kişiyi de elinden hafif yaraladı. Saldırgan, güvenlik görevlileri tarafından etkisiz hale getirilerek polise teslim edildi. Saldırganın polis aracının içinde stüdyo binası bahçesinden çıkarılırken basın mensuplarına gülmesi dikkat çekti. Hastaneye götürülen yaralılardan K.yi kulağından vurulduğu öğrenildi. Verilen reklam arasının ardından Müge Anlı hiç bir şey olmamış gibi programa devam etti. Bu sahnelerin bazıları ekran başındakileri güldürdü bazıları şoke etti. Ama hiçbiri unutulmadı.. O anlara tanık olamayan kuşaklara bile efsane gibi anlatıldı. İşte Türkiye'de TV ekranlarına damga vuran o anlar. Bir zamanlar TV programlarının vazgeçilmez konuklarından biriydi Medyum Memiş. Onun katılmadığı programlara ise Medyum Keto katılırdı. Dönemin iki ünlü medyumu aynı programa konuk oldular ve beklenmedik bir olay gerçekleşti. Gerilimli bir tartışma sırasında öfkesine hakim olamayan Medyum Memiş, Medyum Keto'ya sıkı bir tokat attı. O an, izleyenler de stüdyodaki sunucu da dondu kaldı. TV ekranlarının unutulmaz programlarından biri de Teksoy Görevde'ydi. Usta gazeteci Sadettin Teksoy, bir bölümde NASA'yı ziyaret ediyordu bir başka bölümde dünyanın el değmemiş topraklarını. "Ben Sadettin Teksoy" cümlesiyle seyircinin hafızasına yerleşen Teksoy, programı boyunca kuşaklar boyu unutulmayacak işlere imza attı. Bunlardan biri de Kuzey Kutbu'nda namaz kıldığı bölümdü.. Önce bir süre Kıble'yi aradı Teksoy. Sonra da kameralar önünde namaz kıldı. Yılların deneyimli gazetecisi Uğur Dündar ekranda ses getiren bir çok habere imza attı.. Ama içlerinden biri var ki, unutmak mümkün değil. 17 Ocak 1996 akşam saatlerinde TV kanalları yayın akışını kesip flaş bir haber verdi: Trabzon'dan Soçi'ye giden Avrasya Feribotu Çeçen eylemciler tarafından kaçırılmıştı. Hemen kanallar canlı yayına geçti. Bu; tarihin belki de en ilginç gemi kaçırma olaylarından biriydi. Saatler sonra feribotu kaçıranların sadece Çeçenler olmadığı elebaşlarının da Kafkasya kökenli bir Türk vatandaşı olduğu ortaya çıktı... Bir çok haberci feribot korsanlarıyla telefon bğlantısı kurmaya çalışırken Uğur Dündar o güne dek eşi benzeri görülmemiş bir işe imza attı: Helikopterle feribotun peşine düştü ve bir anda kelimenin tam anlamıyla "gökten düşerek" güverteye indi... Dündar'ın haber peşindeki bu koşusu uzun süre konuşuldu.. Türkiye'nin ilk özel televizyonu Magic Box'ın haber spikerlerinden Kaan Yakuphanoğullarından'ın başına güldüren bir olay geldi... Yakuphanoğullarından tam haber okurken bir anda arkasında bulunan dekorun bir parçası kafasına düştü. Canlı yayında olduğunu umursamadan gülmeye başladı Kaan Yakuphanoğullarından. Tabi onunla birlikte stüdyodaki görevliler ve ekran başındaki milyonlarca kişi de...