Binali Yıldırım'ın Ahmet Hakan'la yaptığı keyifli söyleşiyi
izledim. Gerilen seçim ortamının aksine çok rahat buldum Binali
Bey'i...
Oturuşu, konuşması, samimiyeti ve esprileri oldukça sahiciydi.
Sorulan soruları politik dille geçiştirmemesi ve içtenlikle cevap
vermesi güzeldi.
İstanbul seçimlerinin öncesini, sonrasını ve neden iptal edildiğini
anlattığı bölümler çok çarpıcıydı.
Seçimlerin neden yenilendiği yönündeki soruya daha önce "Çok
basit, çünkü çaldılar" cevabı vermişti. Ancak bu kez konuyu biraz
daha açtı ve altı çizilecek bazı değerlendirmeler yaptı.
"Biz İstanbul'da çeşitli yolsuzluk ve usulsüzlükler görünce
oy sayımının yeniden yapılması için müracaat ettik. İlçelerin
müracaatlarını yaptık. Bu ilçelerden bir kısmı sayıma başladı. O
arada CHP itiraz etti İl Seçim Kurulu sayımın yeniden yapılmaması
yönünde karar aldı. Bu yol kapandıktan sonra, sonuç alamayınca
önümüzde tek bir seçenek kaldı, YSK'ya olağanüstü başvuru hakkımızı
kullandık" cümlesi çok ilginçti.
İlginçti; çünkü, CHP'nin oy sayımının yeniden yapılmasına engel
olduğunu çoğu kimse bilmiyor. İstanbul İl Seçim Kurulu'nun oy
sayımının yeniden yapılmasına neden engel olduğunu da kimse
bilmiyor.
Burada bir parantez açayım.
İstanbul İl Seçim Kurulu Başkanı'nın geçtiğimiz günlerde aniden
emekliliğini istemesi de bana çok manidar geliyor. Umarım, yaptığı
hatalarla veya bilinçli yanlışlarla İstanbul'u gereksiz yere
gerginliğe sürükleyen İl Seçim Kurulu'nun başındaki bu kişiye
birileri "Dur yahu bu kaçış niye?" diye sormayı
akıl eder.
Parantezi kapatıp, Binali Bey'in açıklamalarına devam edelim.
Ahmet Hakan'ın, "Sağlam çalmışlar derken CHP'yi mi işaret
ediyorsunuz?" sorusuna verdiği cevap aslında her şeyin
özetiydi:
"Bu işe kim tepki veriyorsa, alınganlık yapıyorsa adres
orasıdır. Ben isim vermiyorum, olayı anlatıyorum. Biz oy
çalınmasını hırsızlığı tespit ettik. Oyların bir kısmını kurtardık,
diğer kısmını kurtarmaya CHP engel oldu. CHP neden engel oldu?
Engel olduklarına göre bir bildikleri var. Ben de bu kadar
söylüyorum. Endişeleri yok idiyse o zaman bu şaibeleri bir
ithamları ortadan kaldırmanın en güzel yolu oyların tümünün
sayılmasıydı. Buna neden engel oldunuz?"
İşte günlerdir anlatmaya çalıştığımız şey tam da bu! CHP
İstanbul oylarının yeniden sayımına neden engel oldu? İlçelerin
yeniden sayılmasına neden itiraz etti? Ve "Sağlam
çalmışlar" dendiğinde neden ilk zıplayan kendileri
oluyor?
Kamuoyu bu sorunun cevabını gerçekten çok merak ediyor.
Bakın ne diyeceğim!
Aslında bu konuyu kökten çözmenin daha basit bir yolu var. Bence
Binali Bey'in bu soruları bizzat Ekrem İmamoğlu'na yöneltmesinde
büyük fayda var.
Diyorum ki...
Binali Bey bu seçimde bir ilke imza atsa ve Ekrem İmamoğlu'nu canlı
yayında tartışmaya davet etse...
Türkiye her iki adayın tartışmasını ve tabi ki iddialarını canlı
yayında dinleme imkânı bulsa...
Kim doğru, kim eğri, kim haklı, kim haksız buna ekran başındaki
milyonlar karar verse, olmaz mı?
Olur mu olur!
Programın moderatörü olarak benim favori adayım Habertürk'ten Veyis
Ateş!
Veyis Ateş ekrandaki tarafsız duruşuyla böyle bir yayını hakkıyla
yönetebilir diye düşünüyorum.
Sizce nasıl olur?