Canlı canlı KAPIŞMA
Abone olBüyüka 'polis muhabiri dövdü' deyince Emniyet Müdürü bağlandı. İkili canlı yayında kozlarını paylaştılar.
Maraton’da polislerin Lig TV kameramanını dövdüğünü ve
ağzına biber gazı sıktığını iddia eden Şansal Büyüka ile İstanbul
Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah kapıştı.
Şansal Büyüka, polislerin F.Bahçe-Trabzon maçı sonrasında Lig TV
kameramanı Ümit Kül’ü dövdüğünü ve ağzına biber gazı sıktığını
söyleyince, programa telefonla katılan Celalettin Cerrah,
“Böyle bir şey yok. Polis kimseyi dövmez. Ayrıca siz de
karakola gelip oradakileri tehdit ettiniz. Rapor tuttuk sizi dava
ediyoruz” dedi.
Büyüka da, “Ben hayatımda kimseyi tehdit etmem. Beni
mahkemeye vermenize memnun oldum. Gerçekler ortaya
çıkacak” yanıtını verdi.
NASIL GÜNDEME GELDİ?
Programda Sivasspor konuşulurken, Sivas yöneticisi Fikret Ünsal
oğlunun çevik kuvvet tarafından dövüldüğünü ve hala hastanede
yattığını belirtti. Ardından “Lig TV’ye de geçmiş olsun
onlarında başına da benzer şeyler gelmiş” deyince, Şansal
Büyüka, “Sayın Ünsal bizden bahsetti. Olayı
anlatayım” dedi ve şunları söyledi:
LİG TV KAMERAMANINI POLİS DÖVDÜ
“Dünkü F.Bahçe-Trabzon maçından sonra 2 kameraman arkadaşımızın
basın toplantısına girmesine çevik kuvvet, Vali çıkacağı için izin
vermiyor. Arkadaşlarımız ‘Biz her zaman buradan geçiyoruz’ diyor.
Çıkan tartışmada kameralarımız kırılıyor. Kameraman arkadaşımızı
polise vurmakla suçluyorlar. Onu stadın köşesine götürüyor
ve dövüyorlar. Dövme hakkını size kimse vermiyor.
İki polis, arkadaşımızın koluna giriyor ve ağzına biber
gazı sıkıyor. Ben de bu olay sonrası emniyete gittim ve
gözlerime inanamadım. Adalete inanıyoruz ama bu çevik kuvvetteki
arkadaşlar adaleti kendileri sağlamaya çalışıyor. İnsanlıkla
örtüştürebildiğim bir olay değil. Polisin de değerini biliyoruz.
Rencide etmek istemiyorum. Araya giren bir arkadaşımızı da
dövüyorlar. Arkadaşlarımızdan polisler davacı olmuş, biz de
polislerden olduk. ‘Arkadaşlarımızı niye tutuyorsunuz. Adresleri
belli’ dedim. Bana ‘Haklarında şikayet var’ dediler. Ben de ‘Biz de
davacıyız. Peki benim kameraman arkadaşımı döven çevik kuvvet
nerede?’ dedim. Arkadaşlarımızı sabaha kadar beklettiler ama onları
göremedik. Sabah hakim karşısına çıktılar ve serbest kaldılar. Ama
benim arkadaşımı döven polis hakkında en ufak bir soruşturma yok.
Asla kurala, hukuka ve yargıya uygun hareket etmediler. Bu ülkenin
vatandaşı olarak polisten dayak yemeye tepki koyuyorum. Keyfi
yargılama olmaz. Ağzına biber gazı sıkmaya hakkınız yok. Daha
fazlasını söylemek istemiyorum çünkü vatanımı, bayrağımı seviyorum.
Karakoldan çıkarken, ‘Bu arabanın plakasını alın. Bir yerde
sıkıştırırız’ diyorlar. Ankaragücü ve Sivasspor
yöneticileri de çevik kuvvetten dayak yemişler. Bu kraldan çok
kralcılık...”
TOROĞLU DA KATILDI
Büyüka’nın konuşmasından sonra söz alan Erman Toroğlu ise
“Bunları benim oğluma yapacaklar ki neler yaparım biliyor
musun? Ama ne zaman yaparım biliyor musun? Hukuk gereğini
yapmazsa. ’Bu arabayı kıstıralım’ diyorlarmış. Neyi
kıstırıyorsun ya? Tavuk mu kıstırıyorsun? Eşkıyalık bu!..
Adalet böyle dağıtılırsa nasıl bir adalet bu? Yapanın yanına kar
kalıyor. Bir gün birine çatarsın polis molis dinlemez abi. Kamerayı
niye kırıyorsun yaa. Bunları yapanlar belli değil mi?” dedi.
Toroğlu’na yanıt veren Büyüka “Belli hocam. İsimleri de biz de var”
diye konuştu.
İŞTE OLAY DİYALOGLAR
- Cerrah: Olaylar sizin anlattığınız gibi değil.
Dün siz olaydan sonra karakola gidip neler konuştunuz
açıklamam.
- Büyüka: Açıklayın sayın müdürüm.
- Cerrah: Koridor vali ve bütün protokolün
kullandığı bir koridordur. Nasıl oradan herkes gezerken biber gazı
sıkılsın.
- Büyüka: Orada değil.
- Cerrah: Sizin görevliler lütfen biraz geriye
çekilin dediği zaman benim polisime ve memuruma tekme atmıyor
mu?.
- Büyüka: Hayır kabul etmiyorum.
- Cerrah: Bunun neticesinde muhabirleriniz
mahkemece cezalandırılmadı mı?
- Büyüka: Hayır serbestler.
- Cerrah: Sorun o zaman.. Onlara adli kontrol
cezası verildi. Polis görevini yapmıştır ve görevini yapmaya devam
edecek. Benim polisim kanunlara saygılıdır.
- Büyüka: İzin verir misiniz?. Bizi
konuşturmuyorsunuz.
- Cerrah: Siz karakola gidip benim karakol
görevlilerimi tehdit etmediniz mi?.
- Büyüka: Hayır asla kabul etmem. Ben bugüne kadar
kimi tehdit etmişim?
- Cerrah: Lütfen kanunlara saygılı olalım.
- Büyüka: Biz kanunsuz bir iş yapmıyoruz. Ben dün
gece saat 01.00’de karakola gittim. Kimseyi tehdit etmedim. Hele
bir polisi niye tehdit edeyim ki?
- Cerrah: O konuda tutanak tutuldu, adliyeye
intikal ettirildi.
- Büyüka: Buna çok sevinirim. Ama şu var, tek
taraflı raporlar hazırlayıp, benim arkadaşlarımı dövmeye hakkınız
var mı?.. Tutun ki, benim arkadaşlarım suçlu...Gözaltına
alınmıştır.
- Cerrah: Bakın hiç kimse kimseyi dövemez. Benim
polisim de dövemez.
- Büyüka: Dövdüler efendim.
- Cerrah: Benim polisim kanunsuz işlem yaparsa,
kanuni işlem yapılır.
- Büyüka: Sizin polisinizin herhangi bir vatandaşı
dövme hakkı var mıdır.
- Cerrah: Dövme hakkı yoktur, dövmemiştir. Bunun
görgü tanıkları vardır.
- Büyüka: Bizde de görgü tanıkları var.
- Cerrah: Mahkemeye intikal etmiş bir konu. Şu
andan itibaren bir şey söylemeyeceğim. İyi akşamlar.
- Büyüka: Müdür çok kızmış belli... Kameramız
kırıldı. Getirin şu kamerayı...