Canlı bombanın suç dosyası kabarık çıktı

CANLI BOMBANIN BABASI KONUŞTU Ankara'daki ABD Büyükelçiliği'ne dün canlı bomba eylemi gerçekleştiren Ecevit Şanlı'nın babası Sadık Şanlı, "Oğlum kendini ve bizi ateşe attı, devlete karşı boynum bükük” dedi. HABERİNİ OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Ankara'da ABD Büyükelçiliği'ne düzenlenen intihar saldırısında parçalanarak ölen DHKP-C militanı Ecevit Şanlı, Ordu'nun Gürgentepe İlçesi'ne bağlı Akören Köyü'nde oturan 6 çocuklu ailenin tek oğlu.

Ecevit Şanlı'nın intihar saldırısında parçalanarak öldüğünü öğrenen yaşlı annesi ve babası fenalık geçirdi.

Yıllar önce köyden ayrılıp İstanbul'a giden Ecevit Şanlı, bir daha dönmedi. 20 yaşlarında DHKP- C örgütüne giren 40 yaşındaki Ecevit Şanlı ile ilgili Ordu Valiliği bugün yazılı açıklama yaptı. Buna göre Ecevit Şanlı'nın suç dosyası hayli kabarık.

Bir süre cezaevinde yatan, F Tipi Cezaevlerini protesto eylemi sırasında girdiği açlık grevinde hastalanıp Adli Tıp Kurumu raporuyla cezası 6 ay süreyle ertelenen Ecevit Şanlı, bu sürenin bitiminde cezaevine bir daha dönmedi.

Ecevit Şanlı, gıyabında yargılandığı davada 'anayasal düzeni zorla değiştirmeye kalkışmak' suçundan ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı, ancak yıllardır yakalanmadı. Bu sürede DHKP-C 'nin birçok eylemine katılan terörist Ecevit Şanlı, bugün ABD Büyükelçiliği'ne düzenlediği intihar saldırısında parçalanarak öldü.

ORDU VALİLİĞİ'NİN AÇIKLAMASI

Ordu Valiliği'nden akşam saatlerinde Ecevit Şanlı 'nın kimliğini, 'DHKP- C terör örgütü mensubu ilimiz Gürgentepe- Akören nüfusuna kayıtlı, Sadık-Gülsüm oğlu 1973 Gölköy doğumlu' ifadeleriyle açıkladı.

Valilik açıklamasında teröristin karıştığı eylemleri, gözaltına alınması ve tutuklanmasıyla ilgili şu bilgiler yer aldı:

* 16 Temmuz 1997 tarihinde İstanbul Emniyet Müdürlüğüne lav silahı ile saldırı.

* 14 Temmuz 1997 tarihinde Harbiye Orduevi'nin lav silahı ile vurulması.

* 07 Ağustos 1997 tarihinde İstanbul İli Sarıyer İlçesindeki hücre evinde silah ve mühimmatlar ile birlikte yakalandı.

* 11 Ağustos 1997 günü çıkarıldığı İstanbul DGM'nin kararıyla tutuklanarak cezaevine teslim edildi.

* Cezaevinde bulunduğu süre içerisinde F Tipi Cezaevlerini protesto etmek maksadıyla ölüm oruçlarına başladı.

* Rahatsızlandı, Adli Tıp Kurumu raporuyla cezasının infazı 6 ay ertelendi. Ancak süre bittikten sonra cezaevine dönmedi.

* İstanbul 12'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nce 10 Haziran 2002 tarihinde 'anayasal düzeni zorla değiştirmek' suçundan ömür boyu hapse çarptırıldı, hakkında yakalama emri çıkartıldı.