Çankaya’nın Başbakanlığa devrine öfkelendi
Abone olMHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Çankaya, millet ve Cumhuriyet’e mal olmuş milli ve tarihi bir simgedir. Başbakanlığa tahsis edilecek olm...
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Çankaya, millet ve
Cumhuriyet’e mal olmuş milli ve tarihi bir simgedir. Başbakanlığa
tahsis edilecek olması da değersizleştirme ve manevi mevkiini
düşürme hazırlığıdır" dedi.
MHP Lideri Bahçeli, parti genel merkezinde düzenlediği basın
toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Açıklamasında Türkiye’nin yenilenmiş, tazelenmiş milli bir
iktidarla, yepyeni bir siyasi iradeyle tüm yüklerinden, tüm
belalarından kurtulacağını ve üzerindeki kabus örtüsünü yırtıp
atacağını belirten Bahçeli, "Aşağı yukarı bir yıl sonra millet
kazanacak, Türkiye kazanacak, 77 milyon hep birlikte kazançlı
çıkacaktır" ifadelerini kullandı. "Erdoğan’ın eski
alışkanlıklarından kurtulmaya ve arınmaya niyeti yoktur" diyen
Bahçeli, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu zamana kadar 11
cumhurbaşkanına ev sahipliği yapan Çankaya Köşkü’nde oturmama
tercihini "teamül değişikliği" olarak yorumladığını belirtti.
Erdoğan’ın yeni ikamet adresinin Atatürk Orman Çiftliği’nde 150
dönümlük arazi üzerine hukuksuz şekilde bina edilen "sözde AK
Saray" olacağını söyleyen Bahçeli, sözlerine şöyle devam etti:
"Bu fakirin o proje üzerinde çok emeği var’ sözleriyle yeni sarayı
sahiplenen milyarder Erdoğan, debdebe sevdasındadır. Çankaya’daki
Cumhurbaşkanı yerleşkesini de Başbakan ve hükümeti kullanacaktır.
Açıklamalardan çıkan sonuç bu yöndedir. Küçük bir bağ evinden 91
yıllık birikime uzanan Çankaya Köşkü’nü kullanmamanın kanunen bir
yaptırımı yoktur. Kaldı ki böylesi bir müeyyide olsa bile
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın buna uyacağını kimse söyleyemeyecektir.
Zira geçmişi her şeyin tanığıdır. Bizim anlayamadığımız taraf,
Çankaya’nın manevi varlığından Erdoğan’ın niçin rahatsızlık
duyduğudur. Çankaya, millet ve Cumhuriyet’e mal olmuş milli ve
tarihi bir simgedir. Başbakanlığa tahsis edilecek olması da
değersizleştirme ve manevi mevkiini düşürme hazırlığıdır. Gazi
Mustafa Kemal’in Çankaya duvarlarından çınlayan sesi mi Erdoğan’ı
gocundurmaktadır? Türkiye Cumhuriyeti’nin bir asra yaklaşan birikim
ve heybeti mi Erdoğan’ı ürkütmektedir? Şayet mesele yeni teamül
oluşturmak ise, bilinsin ki Çankaya’yla ilgili tasarrufun adı
teamül değil; korsanlık, dayatma, yangından mal kaçırma, aşağılama
ve küçümsemedir. Kafamıza takılan en bariz sorulardan birisi de
Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olmadan uçan saray siparişini nasıl ve ne
hakla vermeye kalkışmasıdır? Nüfusumuzun yarıdan fazlası ev bark
sahibi değilken, milyonlarca vatandaşımız bir dilim ekmek için ömür
boyunca çalışıp çırpınırken, şu anda saltanat sürenlerin, hazineye
yaslananların devlet kesesinden har vurup harman savurmaları
günahtır, haramdır."
"17 VE 25 ARALIK’IN KİLİDİ HENÜZ AÇILMADI"
17-25 Aralık dosyalarına ilişkin takipsizlik kararı verilmesini de
değerlendiren Bahçeli, "Devlet 17-25 Aralık’la birlikte
kilitlenmiştir ki, bu kilit henüz açılmamıştır" dedi. Hükümetin
yolsuzluğun üzerine gitmemek için uyduruk ve kara mizah bahanelere
sığındığını söyleyen Bahçeli, şunları kaydetti:
"Mutlaka ki yargı işlemeli, ucu nereye dayanırsa dayansın, kime
dokunursa dokunsun rüşvet ve yolsuzluğa adı karışanlar hesap
vermelidir. Buna Recep Tayyip Erdoğan da dahildir. 17-25 Aralık’ta
suçüstü basılan kim varsa şimdilerde güvencededir. Bunlar arkayı
sağlama almışlar, dönemin Başbakanı’na sırtlarını dayamışlardır. Bu
ülkede 8 aydır hukuk askıdadır. Bu ülkede 8 aydır haram yiyenler,
hazineyi boşaltanlar dokunulmazdır. Hırsızlık güvenceye alınırken,
yargının çivisi çıkarılmıştır. Hırsızların peşine düşmüş emniyet
mensupları üç dalgada gözaltına alınmış, darbeci diyerek itham
edilmiş, bazıları da tutuklanmıştır."
Bahçeli, ayrıca 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün "kayıp trilyon
davası" kapsamında lazım gelen ifadeyi vereceğini belirtmesinin ve
hukuka saygısını dillendirmesinin takdire şayan bir tavır olduğunu
dile getirdi.
"MAİLLER TAKİP EDİLMİŞ, İNTERNET İZLENMİŞ, EN GİZLİ DİYALOGLAR
DEŞİFRE EDİLMİŞ"
Devletin hiyerarşik düzenine paralel bir yapılanma oluşmuşsa,
yasaya ve Anayasa’ya aykırı bir örgütlenme meydana gelmişse buna
birinci derecede göz yuman ve müsamaha gösterenin hükümet olduğunu
belirten Bahçeli, "Cumhurbaşkanı Erdoğan, paralel yapının herkesi
dinlediğini, kriptolu telefonlardaki konuşmaların kaydedildiğini
sürekli tekrarlamıştır. Öyle ki, mailler takip edilmiş, internet
izlenmiş, en gizli diyaloglar tapelerle deşifre edilmiştir" diye
konuştu.
Bahçeli, uluslararası yasadışı dinlemelere ilişkin şu açıklamalarda
bulundu:
"Türkiye’nin milli güvenliği tehdit altındayken, ABD’sinden
İsrail’ine, Almanya’sından Birleşik Krallığı’na ülkemizi dinlemeyen
kalmamışken MİT denilen kuruluş ne yapmış, başındaki zat neyle
oyalanmıştır? Son günlerde gündeme gelen dinleme skandalları
rezalet ötesidir. Anlaşılan kafası esen Türkiye’ye kulak kabartmış,
canı sıkılan antenleri Türk milletine çevirmiştir."
GALLER’DEKİ NATO ZİRVESİ
Galler’in başkenti Cardiff’te düzenlenen NATO Zirvesi’ni
değerlendiren Bahçeli, "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın
Galler’deki NATO Zirvesi’nde muhataplarına gerçekte ne söylediği,
milletimizin hassasiyet ve şikayetlerini nasıl yansıttığı hususu da
muammadır" dedi.
"Milli güvenliği delik deşik olmuş, casusların, provokatörlerin
cirit attığı bir ülke kaybetmeye mahkumdur" diye konuşan Bahçeli,
şunları kaydetti:
"Birleşik Krallık, Kıbrıs deniz üssünden Akdeniz’deki fiberoptik
internet kabloları aracılığıyla Türkiye’ye kulağını uzatmış ve
ablukaya almışken hiç kimse başarıdan, güçlü Türkiye’den
bahsedemeyecektir. Lozan görüşmeleri sırasında Türk heyetinin bütün
telgraf haberleşmesini, temas trafiğini kayda alan, hatta
Ankara’daki görüşmeleri bile dinleyen bu ülkenin 91 yıl sonra
kaldığı yerden devam etmesini öğrenmek zillet ve hezimettir. Keza
Almanya herhangi bir pişmanlık veya ıslah hali göstermeksizin her
yanımızı dinlemiş, ABD ise Türkiye’yi böcek cennetine çevirmiştir.
Güçlü bir ülkenin dinlemesi mubah değildir, marifet dinletmemek,
istihbarata karşı koymaktır. Hükümetteki beyler, sizlere
sesleniyorum; Türkiye casusların, ajanların, iri kulakların
operasyonu, taarruzu altındadır, vicdanınız hiç mi sızlamıyor?"
(İHA)