Çankaya muhabirliği öldü mü?

Abone ol

Sabah yazarı Mehmet Tezkan, Çankaya muhabirliğinin nasıl tarihe karıştığının öyküsünü yazıyor bugün. Tezkan'ın bu yazısının altına imza atmamak mümkün mü?

Hakikaten Ne bir ses, ne bir seda, ne de bir haber.. Bizim fazla bir şey söylememize gerek yok; Mehmet Tezkan bu konuda tercüman olmuş duygularımıza:

-Cumhurbaşkanı Sezer alışılanın dışında bir yönetim anlayışı sergileyince 'Cumhurbaşkanlığı muhabirliği' de tarihe karıştı..
Oysa bir zamanlar, muhabirler için en önemli görevlerden biriydi.. Deneyimli gazeteciler ya Başbakanlık'ta ya Meclis'te ya da Cumhurbaşkanlığı'nda görev yapardı..
Şimdi bu sacayağın bir ayağı kırıldı.. Köşk'te basın odası da kapanınca, gazeteciler Çankaya'ya uğramaz oldu.. Evren, Özal ve Demirel dönemlerinde haberciler için en önemli merkezlerden biriydi..
Her sabah muhabirler ve kameramanlar Çankaya'nın yolunu tutardı.. Ankara'nın merkeze geçtiği haber listesinin içinde mutlaka Çankaya'daki faaliyetler yer alırdı..
Çankaya uzun süredir haber olmuyor.. Sezer yurtdışına gidiş ve gelişleri dışında pek yüzünü göstermek istemiyor.. Kamuoyuna medya üzerinden mesaj vermekten hoşlanmıyor.. Demeç vermeyi ise hiç sevmiyor..
Böyle olunca da gazetecilerin yolu Çankaya'ya düşmüyor.. Soyunan kadını hatırlarsınız.. Gazeteciler orada diye, Köşk'ün önü bireysel eylemlere bile sahne oldu.. Şimdi bu da kalmadı.. Çünkü Köşk'ün kapısında in cin top oynuyor..
Gazeteci, işadamı ve bürokratların yer aldığı kalabalık heyetlerle yurt dışına gitme adeti de son buldu.. Haber çıkmadığı için Sezer'in yurtdışı gezileri bile izlenmez oldu..
Çünkü Cumhurbaşkanı'nın bazı konularda ne düşündüğünü, sadece veto ettiği yasalar için yazdığı gerekçelere bakarak öğreniyoruz..
Sezer gazetecilerle konuşmaktan özenle kaçınca, bizim meslekte önemli bir rütbe sayılan 'Cumhurbaşkanlığı muhabiri' sıfatı da değerini yitirdi..
Ben bunu biraz G.Saray muhabirliğine benzetiyorum.. Sarı-Kırmızılılar evine kapanınca Galatasaray muhabirliği de cazibesini yitirdi...
Bir dönemi hatırlayın.. UEFA Kupası'nı, Süper Kupa'yı aldığı yılları.. Galatasaray'a bakan muhabirlerin bir ayağı yurtdışındaydı.. Bütün önemli karşılaşmaları yerinde izlemenin mutluluğunu yaşadılar.. Fenerbahçe muhabirleri onlara gıptayla bakardı.. Çünkü Galatasaray'a bakmak önemli bir rütbeydi..
Parlamento muhabirlerinin de eski havasında olmadıklarını düşünüyorum.. İki partili yapı nedeniyle Meclis eski canlılığını yitirdi.. Parlamento kulisleri ikinci plana düştü.. Önemli işler yapıyorlar, birçok yasa değişikliğine imza atıyorlar ama işin siyaset boyutu kalmadı..
Bir önceki dönemi düşünün.. Üç parti iktidarda, üç parti muhalefette.. Adımınızı nereye atsanız haber var.. Kulis var..
Erdoğan'ın hızlı trafiği nedeniyle Başbakanlık muhabirlerinin reytingi hala yüksek.. Erdoğan, Ecevit gibi olsaydı.. Akşam beşte altıda evinin yolunu tutsaydı.. Ankaralı meslektaşlar ne yapardı acaba?

Yazı: Mehmet Tezkan
Kaynak:

Günün Önemli Haberleri