Çankaya Köşkünde köşe kapmaca
Abone olÇankaya'daki resepsiyon gazeteciler ile zirvedekiler arasında taktik savaşları yaşandı.
Cumhurbaşkanı'nın 29 Ekim, TBMM Başkanı'nın 23 Nisan ve
Genelkurmay Başkanı'nın verdiği 30 Ağustos resepsiyonları
gazeteciler ile devletin zirvesi arasında bir çeşit "kovalamaca"ya
dönüşür.
Gazeteciler devletin zirvesini güncel konulara çekmek için uğraş
verirken, onlar konuşmak istemedikleri konularda sorulardan
kaçmanın yollarını ararlar.
Sezer'in yanıtı
Cumhurbaşkanı Sezer'in sorulardan uzaklaşmak için kullandığı yöntem
kısa ve nettir. Sezer, yanıtlamak istemediği soruyu büyük bir
dikkatle sonuna kadar dinler. Tam yanıt vereceğini sandığınız anda
ağzından kesin bir tonda iki sözcük dökülür:
"İyi akşamlar."
Bunun anlamı "Soru sormayın"dır.
Cumhurbaşkanı Sezer, "İyi akşamlar" yanıtını dün de sık sık
kullandı.
Sezer'in sorudan uzaklaşma yöntemlerinden biri de bir anısını
aktarıp ne demek istediğini gazetecilerin anlamasını beklemektir.
Sezer, bu yöntemi de önceki günkü Çankaya resepsiyonunda kullandı.
Sorular artınca, şöyle bir anısını aktardı:
"Cumhurbaşkanlığımın sanıyorum ilk yıllarındaydı. Bir meslektaşınız
bana yaklaşıp rüyasında benimle röportaj yaptığını söyledi. Ben de
ona dedim ki, ne iyi onu bulamayanlar da var."
Komutanın kurtarıcıları
Genelkurmay Başkanı Org. Yaşar Büyükanıt'ı siyasi sorulardan
kurtaran iki konusu vardır:
1- Sigara
2- Fenerbahçe
Org. Büyükanıt, önceki günkü 29 Ekim resepsiyonunda da sık sık bu
iki konuya girerek nefes almaya çalıştı.
Komutan, resepsiyonda sigarasını avucunun içine saklayarak içti. Bu
hareketi dikkatimizi çekince şöyle izah etti:
"Artık gizli sigara içebiliyoruz. Günümüzde böyle. Bir askeri
lisede sigarayı böyle gizli, kaçak içerdim bir de Genelkurmay
Başkanı olduktan sonra böyle içmeye başladım. Göstermeden içmeye
çalışıyoruz."
Gazeteciler sorulara geçmek için sabırsızlanırken, Genelkurmay
Başkanı sigara sohbetine devam etmeyi tercih etti:
"Hayatta iki kez verdiğim sözü tutamadım. İkisi de sigarayla
ilgiliydi. Bırakacağım dedim, bırakamadım. Birinci sözü albayken
vermiştim, ikinci sözü de orgeneral olduktan sonra. İkisini de
tutamadım."
Resepsiyonun, Vestel Manisaspor-Fenerbahçe maçının oynandığı
saatlere denk gelmesi de Org. Büyükanıt'a futbol sohbeti olanağı
verdi. Sık sık "Kaç kaç?" diye maçı soran Genelkurmay Başkanı'na
Köşk görevlileri ve emir subayı zaman zaman skor hakkında bilgi
verdiler. Fenerbahçeliliğinin tarafsızlığını etkileyip etkilemediği
sorularına ise, Org. Büyükanıt şöyle yanıt verdi:
"Ben Fenerbahçeliyim ama diğer kulüplere, o kulüplerin
taraftarlarına da çok saygılıyımdır. Onlar da beni severler.
Örneğin, damadım Galatasaraylı. Bana der ki, Galatasaray camiasında
sizin kadar sevilen Fenerli yok. Yani, diğer kulüplerle de sevgiye,
saygıya dayalı bir ilişkimiz var."
Bedelli yok
Genelkurmay Başkanı'nı en çok rahatlatan sorular, askeri
konulardaki sorulardır. Komutan böyle bir soruyla karşılaşınca
detaylı bilgi verir. Resepsiyonda bu nitelikte iki soru vardı.
Birincisi, Kâbil'deki görev, ikincisi, bedelli askerlik. Kâbil
sorusuna yanıtını dün aktarmıştık. Org. Büyükanıt, bedelli askerlik
sorusuna ise şu yanıtı verdi:
"Bedelli askerlik asker fazlası varsa Genelkurmay Başkanı'nın
teklifiyle gündeme gelir. Şu anda TSK'da ihtiyaç fazlası asker yok.
Bu nedenle de benim böyle bir teklifte bulunma niyetim yok. Bedelli
askerlik söz konusu değil."
Pamuk yok
Resepsiyonda gazetecilerin davetliler arasında aradıkları
isimlerden biri de Nobel ödüllü Orhan Pamuk'tu. Resepsiyon
kulisinde muhabirlerin yaptığı araştırma Pamuk'un davetli
olmadığını ortaya çıkardı. Köşk yetkilileri muhabirlerin bu
konudaki sorularını yanıtsız bıraktılar.
Başbakan-komutan-Ağar
Gazetecilerin gözettikleri bir an da, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan
ile Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın bir araya
gelmesiydi. Erdoğan ve Büyükanıt, çevrelerindeki gazeteci
çemberleri birbirine değecek kadar yakınlaşmalarına karşın, bir
araya gelmediler. Genelkurmay Başkanı'yla bir araya gelip
gelmeyeceği merak edilen diğer isim de DYP lideri Mehmet Ağar'dı.
Resepsiyon boyunca Büyükanıt ve Ağar da karşılaşmadılar.
Türk Yıldızları
Resepsiyonun en çok ilgi çeken konukları arasında, 29 Ekim
töreninde Ankara semalarında nefesleri kesen gösteriler yapan,
"Türk Yıldızları" pilotlarıydı.
Binbaşı rütbesindeki komutanlarının liderliğinde bütün dünyanın
takdirini kazanan gösteriler yapan genç yüzbaşılar, üsteğmenler,
sohbet ettikleri konukların takdir ve hayranlıklarını kazandılar.
Türk Yıldızları, F-5 Tiger uçaklarla gökyüzünde birbirlerine bir
metre yaklaşarak yaptıkları uçuşları başından sonuna kadar "manuel"
kullanımla gerçekleştirdiklerini söylediklerinde konukların
hayranlığı bir kat daha arttı.
Fikret Bila