Cani annenin avukatı: Müvekkilim şizofrendir

Kocaeli’nde bebeğini evde ölüme terk ettiği iddiasıyla müebbet hapis cezasına çarptırılan öğretmenin avukatı Murat Yaman, müvekkilinin şizofren olduğunu belirterek, "Suçu işlediğine dair sabit delil yoktur" dedi.
Kocaeli’nin Gölcük ilçesinde 2 aylık bebeğini evde bırakarak bayram tatilini geçirmek amacıyla memleketi Hatay’a giden öğretmen Seçil Müge Doğanay’a, "ihmal sonucu kasten ölüme sebep olmak" suçundan müebbet hapis cezası verildi.
Davanın karar duruşması Kocaeli 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmaya, "ihmal sonucu kasten öldürme" suçlamasıyla yargılanan zanlı Seçil Müge Doğanay, avukatı Murat Yaman ile polis memuru sevgilisi Tayyar Aktaş’ın avukatı Ayşe İpek Şener katıldı. Doğanay’ın ailesi de davayı izleyenler arasında yer aldı. Mahkemede ilk söz alan Tayyar Aktaş’ın avukatı, zanlı Doğanay’ın cezalandırılmasını istedi.

"BEBEĞİN TEK BAŞINA 8 GÜN YAŞAMASI MÜMKÜN DEĞİL"
Avukat Şener’in ardından söz alan zanlı avukatı Murat Yaman ise, “Olay sonrasında ölen Berk bebeğin İstanbul Adli Tıp Kurumu tarafından hazırlanan otopsi raporunda, olay tarihi olan 21 Ekim’den 2 veya 3 gün önce ölmüş olduğu tespit edilmiş. Demek ki, Berk bebeğe o 9 gün boyunca birileri bakmış. Aksi halde 35 haftalık doğan bir bebeğin aç, susuz bir hafta yaşaması mümkün değil. Uzman görüşünde yetişkin bir bireyin aç ve susuz olarak 3 ile 10 gün arasında hayatta kalabileceği belirtiliyor. Bebekler konusunda ise bir tespit yapılmamış olup en sağlıklı bir bebeğin en fazla 3 gün açlık ve susuzluğa dayana bileceği belirtiliyor. Otopsi raporunda ise bebeğin 7 gün boyunca yaşadığı tespit ediliyor. Bu konunun net anlaşılabilmesi için yeni doğan çocuk doktorlarından oluşan bir heyete dosya incelettirilmeli ve görüş alınmalıdır” ifadelerini kullandı.

"MÜVEKKİLİM ŞİZOFRENİ HASTASIDIR"
Müvekkilinin şizofreni hastası olduğunu dile getiren Murat Yaman, “Müvekkilimin ruh sağlığını tespiti konusunda Adli Tıp Kurumu’nda, ’Akli dengesi yerindedir’ kararı çıktı ama müvekkilim şizofreni hastasıdır. Bebeğine karşı bazen iyi, bazen kötü duygular beslemektedir. Ayrıca bebeğin otopsi raporunda göbeğinde bir kıl bulunmuş ve delil olarak el konulmuş. Bu kılın da incelenerek sahibinin bulunması gerekir. Bu kıl da bebeğe biri tarafından bakıldığını gösteriyor. Çok hassas yargılama yapılmalı. Mahkeme heyeti basında oluşan cani anne imajı üzerinden karar veriyor. Müvekkilimin bu suçu işlediğine dair sabit delil yoktur” şeklinde konuştu.
Avukat Yaman’ın savunma sırasında dile getirdiği, "Seçil Müge Doğanay’ın cezai ehliyetinin olup olmadığı araştırmalı, bebeğe bir haftalık sürede kimin baktığı belirlenmeli, soruşturma genişletilerek devam etmeli" talepleri ise mahkeme heyeti tarafından reddedildi.

"BEBEĞİMİ SEVİYORDUM"
Avukatların savunmalarının ardından söz alan Seçil Müge Doğanay ise bebeğini sevdiğini söyleyerek, “Ona zarar verecek bir şey yapmadım. 2 aylık zaman diliminde çocuğumun tüm ihtiyaçlarını karşıladım. Ayrıca ben bu çocuğu tek başıma yapmadım. Ben ceza alacaksam neden çocuğun babası ceza almıyor?” dedi.
Savunmaların ardından mahkeme heyeti, "bebeğini kasten öldürmek"ten yargılanan Seçil Müge Doğanay’a önce ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmesini kararlaştırdı. Doğanay’ın cezası daha sonra mahkemedeki iyi halinden olayı müebbet hapis cezasına çevirdi. Mahkeme heyeti ayrıca, çocuğun ihmal sonucu öldüğüne kanaat getirmediğini söyledi.
Kararın açıklanması sonrasında ise Doğanay mahkeme heyetine dönerek, “Sizlere hakkımı helal etmiyorum” diye bağırdı. Mahkeme çıkışı konuşan avukat Murat Yaman, verilen karara itiraz edeceklerini, hukuka aykırı bir karar verildiğini söyledi.
Gölcük’te bir okulda öğretmenlik yapan Seçil Müge Doğanay, 2 aylık olan Berk bebeği evde tek başına bırakarak 9 günlük Kurban Bayramı tatili için memleketi Hatay’a gitmişti. Tatil dönüşü Gölcük’teki evine dönen Doğanay, evde hareketsiz yatan Gölcük Devlet Hastanesi’ne götürmüştü. Hastanede yapılan kontrollerde bebeğin öldüğü belirlenmiş ve anne Seçil Müge Doğanay gözaltına alınarak adliyeye sevk edilmişti. Anne, buradaki ifadesinde bebeği Metin Ş. adlı birine emanet ettiğini söylemiş ve ifadesinin alınmasının ardından tutuklanmıştı.
(İHA)