Çandar'dan Suriye için hükümete kötü haber!
Abone olSuriye'deki olası askeri müdahaleyi analiz eden Çandar, Türkiye'nin bu kez rol sahibi olamayabileceğini iddia etti.
GAZETECİLER.COM
Suriye'deki iç savaşa uluslararası bir askeri müdahale için gün
sayılırken Türkiye'nin müdahalede basıl bir rol alacağı da merak
konusu. Olası bir operasyonun niteliği, hedefleri ve amaçları kadar
Türkiye'nin rolünü de masaya yatıran Cengiz Çandar
çarpıcı tespitlerde
TÜRKİYE OPERASYONDA PEK BİR ROL SAHİBİ
OLAMAYACAK
Çandar, Radikal'deki köşesinde operasyonun ne
rejim ne de muhalifler açısından berlirleyici bir rol
oynamayacağını söylerken Türkiye'nin plan dışında bırakılma
ihtimalinin yüksek olduğunu yazdı. Türk hava sahasının bile
operasyonda kullanılamayabileceğini belirten Çandar
ABD-İngiltere-Fransa liderliğinin Türkiye'ye borçlu kalmadan
hareket edebileceğini vurguladı. Çandar "Bu kez, Türkiye,
Suriye’nin Başşar Esad’ın başında bulunduğu Baas rejiminin
yıkılmasından yana ve Batı’nın askeri müdahalesine hevesli ama
bunda –ironik biçimde, 2003’te Irak’taki durumun aksine- pek rol
sahibi olacağa benzemiyor" dedi.
"'Batı, Suriye'ye saldırırsa Türkiye ne yapacak?" sorusuna
yanıt arayan Çandar şöyle yazdı:
“Başkan Obama, Suriye’ye karşı sınırlı boyutta ve sürede bir askeri
darbe vurulmasını hesaplıyor. Bu darbe, hem Suriye’nin kimyasal
silah kullanmasına bir ceza ve Suriye için bir caydırıcı olacak hem
de ABD’yi ülkenin iç savaşına daha derin biçimde dahil olmaktan
uzak tutacak...
EN FAZLA 2 GÜN
Böyle bir saldırı, muhtemelen iki günden daha uzun sürmeyecek ve
denizden atılan cruise (seyir) füzeleri ile –büyük ihtimal- uzun
menzilli bombardıman uçaklarıyla yapılacak ve Suriye’nin kimyasal
silah arsenaliyle doğrudan bağlantılı olmayan askeri hedefleri
vuracak.”
SAVAŞ GEMİLERİNİN TÜRKİYE İÇİN
MEALİ
Şu sırada Doğu Akdeniz’de dört savaş gemisi, 430 adet
Tomahawk füzesi taşıyor. Her birinin menzili 1500 mil, yani 3000
kilometreden fazla. Bunun yanı sıra 20 bin kiloya kadar
bomba taşıma kapasitesine sahip Stealth uçakları, Missouri’deki
üslerinden kalkıp bir kez yakıt alarak Suriye’deki hedeflerine
ulaşabilir durumda.
ABD-FRANSA-İNGİLTERE İŞİ TÜRKİYE
İZLEYİCİ
Bütün bunlardan Türkiye’yle ilgili olarak anlamamız gereken
ne?
Şu: Suriye’ye yönelik operasyon, esas olarak,
bir ABD-Fransa-İngiltere operasyonu olacak.
ABD’nin önderliğinde, Fransa ve İngiltere’nin rol alacağı... Suriye
topraklarına ‘işgalci postallar’ basmayacak. Tüm operasyon, 1995’te
Bosna’da, 1999’da Kosova’da olduğu gibi ‘havadan’
gerçekleştirilecek. Bu sayede, ne Amerikalılar ne Fransızlar ve
İngilizler ‘Suriye bataklığı’na batmış olacaklar.
1995 ve 1999’daki Sırplara, Bosna ve Kosova’da diz çöktüren hava
bombardımanları da BM Güvenlik Konseyi’nden tümüyle bağımsız
biçimde gerçekleştirilmişti.
Ve, bu operasyonda, Türkiye’nin topraklarının da hava
sahasının da hiç kullanılmaması ihtimali, kullanılması ihtimalinden
çok daha fazla.
İRONİK TABLO
Türkiye’yi, 2003’te Irak’a yönelik büyük çaplı bir askeri harekâtta
‘vazgeçilmez’ görenler vardı. Öyle görenler, şu sırada Türkiye’yi
yönetenlerin bir bölümü. 1 Mart (2003) Tezkeresi’nin Türkiye
topraklarını ABD güçlerine kullandırmama kararı, ABD’nin Irak’ı,
Saddam Hüseyin’in başında bulunduğu Baas rejimini devirmeyi hedef
alan, işgalini önlemedi. Türkiye ile ABD ilişkilerini gerdi.
Türkiye, bir süre, Irak’taki ve özellikle Kürdistan’daki
gelişmeleri uzaktan seyirle yetinmek zorunda kaldı.
Bu kez, Türkiye, Suriye’nin Başşar Esad’ın başında bulunduğu Baas
rejiminin yıkılmasından yana ve Batı’nın askeri müdahalesine
hevesli ama bunda –ironik biçimde, 2003’te Irak’taki durumun
aksine- pek rol sahibi olacağa benzemiyor.
Yazının tamamı için