Candan Sabuncu kimdir kaç yaşında öldü gerçek adı neydi?
Abone olTürk sinemasının başarılı oyuncularından biri olan ve onlarca filmde oynayan Candan Sabuncu kimdir, kaç yaşındadır ve ölüm nedeni nedir? Yeşilçam'daki takma adı Sevil Candan adıyla bilinen Candan Sabuncu 74 yaşında hayatını kaybetti. Eşi Başar Sabuncu'yu da 2015 yılında kaybeden Candan Sabuncu uzun yıllar tiyatro yaptı.
Candan Sabuncu kimdir, kaç yaşında öldü ve ölüm nedeni ne soruları vefatının ardından akıllara takıldı. 74 yaşında olan Canan Sabuncu'nun Yeşilçam'da takma adı Sevil Candan olarak biliniyordu. Eşi Başar Sabuncu ise 2015 yılında vefat etmişti.
Duyurduğu ölüm ve hastalık haberleri nedeni ile magazin camiasında ‘Felaket Tellalı’ lakabı ile ünlenen ses sanatçısı ve yazar Onur Akay, usta tiyatro sanatçısı ve oyuncu Candan Sabuncu’nun vefat ettiğini duyurdu.
Twitter adresinden paylaşım yapan Akay, “Yeşilçam’da Sevil Candan takma adıyla tanınan ve tiyatromuzun duayen isimlerinden Candan Sabuncu'yu kaybettik. Ailesinin ve tiyatro camiasının başı sağolsun.” ifadelerini kullandı.
CANDAN SABUNCU KİMDİR: Candan Sabuncu (gerçek adı: Sevil Candan; (d. 25 Ocak 1944, Ödemiş), Tiyatro, sinema ve dizi oyuncusu.
Candan Sabuncu, Devlet Güzel Sanatlar Akademisi mezunudur. Uzun yıllar boyunca kadrosunda olduğu Şehir Tiyatroları’nda birçok oyunda yer alarak başrol oynayan sanatçı, tiyatronun yanı sıra sinema ve dizi filmlerde de rol almıştır.
BAŞAR SABUNCU KİMDİR: Başar Sabuncu, 1943 yılında İstanbul'da doğdu. 1961'de -ilk amatör tiyatro oyunculuğu deneyimleri yaşadığı Saint Joseph Lisesi'ni bitirdi. Bir süre Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi, sonra İstanbul Üniversitesi Fransız Dili ve Edebiyatı bölümünde sürdürdüğü eğitimini bırakarak, tiyatroculuk serüvenine atıldı. Birkaç yıl özel tiyatrolarda oyunculuk yaptı. Ardından çalışmalarını yazarlık ve yönetmenlik alanlarında yoğunlaştırdı.
Eşi Başar Sabuncu'yu da 2015 yılında kaybeden Candan Sabuncu uzun yıllar tiyatro yaptı.
İlk oyunu Kargalar, 1962'de Devlet Tiyatrosu'nca sahnelendiğinde, 19 yaşındaydı. 1964-1969 yılları arasında TRT Ankara Radyosu tiyatro bölümünde görev aldı; aralarında İlyada, Don Kişot, Goriot Baba gibi başyapıtların da bulunduğu 18 yapıtı radyo için oyunlaştırdı; 100'ü aşkın radyo oyun dizisini yönetti.
12 Mart 1971 darbesininden sonra, bir süre yurt dışında yaşamayı yeğledi. Fransa'da iki yıl tiyatro araştırmalarının ardından, Türkiye'ye dönüşünde, Muhsin Ertuğrul'un çağrısı üzerine, 1974'de yönetmen olarak İstanbul Şehir Tiyatroları'na katıldı. Kurumda "Yerinden Yönetim"'in uygulanmasına öncülük etti; Üsküdar ve Fatih sahnelerinin sanat yönetmenliği görevlerini üslendi. Çok uzun bir ayrılıktan sonra Nazım Hikmet'i yeniden Şehir Tiyatrosu seyicileri ile buluşturdu.