Canaydının 100. yıl iddiası

Özhan Canaydın, yeni kuruluş yıldönümüne ekimde 'merhaba' diyeceklerini hatırlattı, "Kimse bize 100. yılınızda başarılı olamadınız diyemez" ifadesini kullandı. Çarpıcı açıklamalar yapan Canaydın, bu zaferin kendilerine önderlik yapacağını da vurguladı

Özhan Canaydın ilk kez bu kadar gururlu, mağrur. Başı dik ve onur dolu. Gözleri ışık saçıyor. Mecidiyeköy'de tebrik telefonlarının birini açıyor, birini kapıyor. Ancak bu sevincini abartmıyor. "Biz de geçen sene böyle kaybettik. Bunu çok iyi bilirim. İnsanlık her zaman bu düşünceleri yaşar" diyerek, Fenerbahçe'nin üzüntüsünü paylaşıyor. Konu futbolculara gelince "Hepsinin alınlarından öpüyorum" diyor.

Ancak şampiyonluk sonrası kabul ettiği Milliyet'e de ilk bombasını patlatıyor: "Biz de 100. yılımızda şampiyon olduk".

Hayretle kendisine baktığımızı fark edip, hemen açıklama yapıyor:
"Yeni doğan çocuğa 1 yaşında diyebilir misiniz ? Hayır. Çocuk bir yaşına gelince söylersiniz. Yani insan doğduğu gün 1 yaşında değildir. Bizim 100 yılımız ekim ayında bitiyor. Bu da demek oluyor ki, 100. yılımızda şampiyon olduk. İşte bu yüzden son yılların en önemli şampiyonluğuna ulaştık. Kimse bize 100. yılınızda şampiyon olamadınız diyemez".

"Protestolar üzdü"

Başkan, şampiyonluk yolunda çok haksızlığa uğradıklarını da düşünüyor ve şöyle konuşuyor:

"Zaten maçtan sonra ilahi adalet sözünü bu yüzden kullandım. Şahsıma, yönetime, teknik heyete, futbolcularıma yapılan bir sürü haksızlığın verdiği bir söylemdi bu. Çok sıkıntılı günler yaşadım. Seyircinin, iyi giderken yaptığı protesto bana ciddi üzüntü verdi. Bunun daha sonra sistemli bir organizasyon olduğunu öğrenince, üzüntüm arttı. Bu durumu unutmam inanın çok zor".

"Başarı bayraktar"

Seyircinin haklı olarak sadece futbolda başarı istediğini belirten Canaydın, "Diğer işler seyirciyi fazla ilgilendirmez. Önemli olan topun kale çizgisini geçmesi. Ama biz yöneticiler başarı ile birlikte tesisleşmede aynı hızla hareket etmenin şart olduğunu bilmeliyiz. Başarı burada bir bayraktar, önder oluyor. Bu şampiyonluk da bizim önderimiz olacak. Galatasaray 14 sene şampiyon olamadı, ama sonrasında UEFA Kupası'nı aldı" diyor.
Canaydın'a dört yıl önce göreve gelirken, verdiği sözü de hatırlattık: "10 yılda, 7 şampiyonluk". Başkan bu sözünün arkasında olduğunu belirtti ve "İkisini aldık, şimdi kaldı beş şampiyonluk. Biz görevi aldığımız zaman da Galatasaray son 10 yılda 7 şampiyonluk almıştı. Ondan sonra gelen her yönetim bu hedefin gerisine düşemez" ifadesini kullandı.

"Kriz motive etti"

Galatasaray Başkanı, şampiyonluğun perde arkasındaki sırrını da açıkladı:
"Elbette para çok şey. Ama spordaki amatör ruh halen geçerli. Galatasaray, bu krizi 1998'den bu yana aynı şiddette geçiriyor. Ancak bu durum hepimize artı motivasyon oldu. Futbolcuların hepsi bana güvendi, saygı duydu. Bu şampiyonluk tüm Galatasaray'a armağan olsun. Taraftarımız büyük başarılar kazandı ve bunları içine sindirmesini bildi".

Canaydın: Uzatmayı anlamadım

"Ben uzatmayı tam olarak anlayamadım. Sandım ki, 5 dakika filan var. O sevinçle aşağıya indim. Gerets 'Başkan daha bitmedi. 15 dakika uzattılar' deyince öylece kala kaldım. Hemen bir köşeye çekilip oturdum. Dakikalar bitmedi. Fenerbahçe'nin golü gelince biraz endişelendim. Ama sonra bitti. O anda insan hiçbir şey düşünemiyor. Sabah kalkınca şampiyonluğun ne kadar güzel bir şey olduğunu daha iyi anladım".

'Dostluk şart'

"Ben sporun her zaman dostluk ve sevgi olduğunu düşünüyorum. Ama bazı ekonomik güçler bu olayların tırmanmasından keyif alıyorlar. Bu yüzden, bu işin sonunu iyi görmüyorum. Ama devlet ve kulüpler ile birlikte yapacağımız müşterek çalışma ile bunun üstesinden gelebiliriz. Bütün temennim, bütün takımların dostluk ve kardeşlik içinde hareket etmeleri".

 Heinz ve Saidou gözden çıkarıldı

Sarı-kırmızılı yönetim, yabancı futbolcu kadrosunda geniş çaplı operasyona gidiyor. İdarecilerin sezon başında Mönchengladbach'tan transfer edilen ancak büyük hayal kırıklığı yaratan Marek Heinz'ı kesin olarak göndereceği, sözleşmesi biten Kamerunlu Saidou ile de yeni mukavele yapmayacağı vurgulandı. Yönetimin, Dünya Kupası'nda Çek Milli Takımı forması giyecek olan Heinz'ı iyi bir bedelle elden çıkarma planları yaptığı öğrenildi. Son haftalarda sergilediği başarılı performansla şampiyonlukta büyük pay sahibi olan Saşa İliç'in kadroda tutulmasına ise kesin gözüyle bakılıyor.

Song kalmaya yakın

Tomas ve Song konusunda ise kararsızlık yaşanıyor. Yönetimin, yıllık 1 milyon 400 bin dolar alan Tomas'tan indirim yapmasını isteyeceği ifade edildi. Dünya Kupası'nda yer alacak tecrübeli futbolcunun indirime yanaşmaması halinde satılabileceği öğrenildi. Yönetimin daha önce para konusunda kriz çıkaran Song'u da gitmek istemesi durumunda göndereceği belirtiliyor. Ancak Kamerunlu yıldızın kalmaktan yana olduğu belirtildi.

Röportaj: Halil Özer
Kaynak: