Canaydın babam gibi

Galatasaray Futbol Takımı'nın kaptanı Hakan Şükür, başkanlığa aday olmayacağını açıklayan Özhan Canaydın'ın bu kararına çok üzüldüğünü söyledi.

TV 8'e açıklamalarda bulunan Hakan Şükür, Canaydın'ı babası gibi sevdiğini dile getirerek, ''Galatasaray'a ilk transferimde Özhan Canaydın'ın büyük payı vardı. Açıkçası çok üzgünüm, ama sağlığı da çok önemliydi. Neyse ki şimdi sağlığı iyi'' dedi.

Hakan Şükür, Canaydın'ı ikna etmek için camianın önemli isimlerinin seferber olduğunu belirterek, ''Geri dönerse çok mutlu oluruz ama dönmese de o benim babam kadar sevdiğim bir insan. Galatasaraylılığı ondan öğrendim. Allah ona uzun ömür versin, inşallah biz de onun kadar uzun süre Galatasaray'ın içinde yaşarız'' ifadesini kullandı.

''BIRAKACAĞIMI AÇIKLAYINCA ELEŞTİRMEYİ BIRAKTILAR'

Sezon sonunda Galatasaray'dan ayrılacağını açıklamasıyla ilgili bir soruya da yanıt veren Hakan Şükür, kararını açıkladığından beri spor yazarlarının kendisini eleştirmeyi bıraktığını söyledi.

''Bırakacağımı söyledikten sonra beni eleştirmeyi bıraktılar'' diyen yıldız futbolcu, Galatasaray camiası için birçok fedakarlık yaptığını ama buna rağmen hakkında çok şey yazılıp çizildiğini anlattı.
Birçok zaman psikolojik savaş verdiğini belirten Hakan, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Bunları takımdaki genç arkadaşlarıma anlatıyorum. Benim bu tecrübemle burada olmam çok önemli. Bu sene kupalar kaldıran bir takımın kaptanı olmak istiyorum. Kupaları kaldırdıktan sonra güzel şeyler anlatacağım basın mensuplarına.''

''FENERBAHÇE MAÇININ SKORUNU ÖNCEDEN TAHMİN ETMİŞTİM''

Hakan, Fenerbahçe maçından önce, karşılaşmanın skorunu tahmin ettiğini de ifade ederek, ''Arkadaşlarıma maçın 2-1 beticeğini söyledim, onlar da 'Aman 1-1 den olmasın, 2-0 dan olsun' demişlerdi, ama 1-1'den oldu. Kazanmak ve tur atlamak çok önemliydi bizim için. 8 kişi kalsalar bile tecrübeli oyuncuları vardı ve maçı hiç bırakmadılar'' dedi.

Maçta çok amatörce bir gol yediklerini dile getiren Hakan Şükür, ''Bizim aslında maçı 1-1'e getirmememiz gerekirdi. Çok pozisyon bulduk. Zaman zaman zeminin azizliğine uğradık, zaman zaman da kaleci Volkan başarılıydı. Çok amatörce bir gol yedik. 10 kişi kalmış bir takıma karşı geriye çekilmek çok doğru değildi. Psikoloji, stres, genç arkadaşları çok etkiledi, ama oyunun sonunda kazanan taraf biz olduk. 1-1 bitseydi bizim için çok acı, seyirci için de çok üzücü olurdu. Onlar da 90 dakika boyunca bizi desteklediler, en azından moral oldu. UEFA kupası maçı ve Kasımpaşa maçında özgüvenimiz kaybolmuştu. Bunu telafi ettik ve güvenimizi tekrar kazandık'' diyerek sözlerini tamamladı.