Canan'ı da asker kurşunu öldürmüş
Abone olVan'da yaşanan dehşetin adresi askeri kışla oldu! Dedesinin mezarını ziyaret eden küçük kız askerin kurşunuyla öldü!
Van'ın merkeze bağlı Kurubaş
Köyü'nde, dedesinin mezarını ziyarete giderken vurularak yaşamını
yitiren 16 yaşındaki Canan Saldık'ın ölüm nedeniyle ilgili
bilirkişi raporu mahkemeye ulaştı.
Saldık ailesinin avukatı İsmail Say, bu raporla Canan'a isabet eden
kurşunun, köy yakınındaki Hacı Bekir Kışlası'ndan geldiğinin
kesinleştiğini söyledi.
Kurubaş köyünde 21 Temmuz 2010 tarihinde meydana gelen olayda,
annesi ve kardeşleriyle birlikte dedesinin mezarını ziyarete
giderken, ensesine isabet eden kurşunla ağır yaralandı. Yakınları
tarafından Van'a götürülen Canan Saldık, Devlet Hastanesi’nde
yapılan ilk müdahalenin ardından Yüzüncü Yıl Üniversitesi’ne
götürüldü. Burada ameliyata alınan Canan Saldık, doktorların tüm
çabasına karşın yaşamını yitirdi.
Canan'ın ölümüne neden olan kurşunun köy yakınındaki Hacı Bekir Kışlası'ndan geldiği söyleyince Van Cumhuriyet Başsavcılığı ve Jandarma Asayiş Kolordu Komutanlığı Askeri Savcılığı tarafından soruşturma başlatıldı. Otopsi tutanağında Canan Saldık’ın ölümüne beynine isabet eden 3.2 santim uzunluğunda mermi çekirdeğinin neden olduğu belirlendi.
Soruşturmada olayın meydana gelidği saatlerde olay yerine 500 metre uzaklıkta bulunan Eyüp Ürk adlı bir köylünün camına isabet ettiği ortaya çıktı.
KURŞUN ASKER SİLAHINDAN
Van Askeri Mahkemesi’nde 1'i albay 5 asker hakkında 2
yıldan 6 yıla kadar hapis istemiyle açılan davada, Saldık ailesini
temsil edilen avukatlar İsmail Say ve Mehmet Ali Şahin, beklenen
bilirkişi raporunun mahkemeye geldiğini söyledi.
Dosyaya konulan bilirkişi raporunda, Canan Saldık'ın
ölümüne neden olan kurşunun, hareketli zırhlı aracın üzerinden
atıldığının tespit edildiğini belirten avukat İsmil Say, raporda
ayrıca atış alanının bu tarz eğitim atışlarına uygun olmadığı
belirtildiğini söyledi.
Avukat Say, “Dava dosyasında Olayla ilgili yargılanan 5 asker
hakkında ‘Görevi kötüye kullanma’ ve ‘’görevi ihmalden ölüme
sebebiyet verme’ suçlarından 2 ila 6 yıl arasında hapis cezası
isteniyor. Görülen davada kurşunu atan 2 asker önce tutuklandı,
ardından asker olmaları nedeniyle tutuksuz yargılanmalarına karar
verildi. Olayda birçok ihmalin olduğu ve bu ihmallerin dava
dosyasındaki raporlara da yansımaktadır. Van Askeri Mahkemesi’nde
görülen devam eden dava karar aşamasında” dedi.
"EMNİYET AMİRİNDEN EŞİNE KURŞUN"
BAŞLIKLI HABER DİĞER SAYFADA...
TIKLAYIN...
Kilis’in Musabeyli İlçe Emniyet Amiri Başkomiser Hüseyin Kurak (32), tartıştığı eşi Sıdıka Kurak (32) tarafından, kendi beylik tabancasıyla vurularak öldürüldü. Sıdıka Kurak’ın alkollü olduğu anlaşılırken, komşuları başkomiser ve eşinin 2 yıldır sürekli tartıştığını, zaman zaman da kavga ettiğini söyledi.
Olay, Albay İbrahim Karaoğlanoğlu Mahallesi Timurtaş Caddesi’ndeki Kübra Apartmanı’nda dün saat 22.30 sıralarında meydana geldi. Şiddetli geçimsizlik yaşadıkları belirtilen iki çocuk annesi Sıdıka Kurak ile eşi Başkomiser Hüseyin Kurak yine tartışmaya başladığı, tartışma sırasında Sıdıka Kurak’ın, eşi Hüseyin Kurak’ın tabancasını alarak ateş ettiği öğrenildi.
Komşuları polisi aradı
Silah seslerini duyan apartman sakinleri polise ihbarda bulundu. Olay yerine gelen polis ekipleri, içeridekilere kapıyı açmalarını söyledi. Evdeki Sıdıka Kurak, polislere kapıyı eşinin kilitlediğini ve anahtarı da sakladığını belirterek, “Eşimi kendi silahıyla öldürdüm, kapıyı kırın” dedi.
Bunun üzerine daire kapısını kırıp içeri giren polisler, meslektaşları Kurak’ı çocuk odasındaki yatak ile elbise dolabı arasında cansız bir şekilde buldu. Şoka giren Sıdıka Kurak ise ambulansla Kilis Devlet Hastanesi’ne götürüldü. Yapılan kontrollerde Sıdıka Kurak’ın 2.21 promil alkollü olduğu belirlendi. Sıdıka Kurak, daha sonra İl Emniyet Müdürlüğü’ne götürülerek gözaltına alındı.
Olaydan sonra İl Emniyet Müdürü Cemil Ceylan, müdür yardımcıları ve şube müdürleri eve gelerek bilgi aldı. Olay yerinde yapılan incelemede 7 boş kovan bulundu.
Sürekli tartışıyorlarmış
Çiftin komşuları, Asayiş Şube Müdürlüğü’nde 2 yıl Cinayet Büro Amirliği görevini yürüttükten sonra 6 ay önce Musabeyli’ye Emniyet Amiri olarak atanan Hüseyin Kurak ile eşinin sürekli tartıştığını, zaman zaman da kavga ettiklerini söyledi.
İl Emniyet Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada da aile içi
geçimsizlik sonucu meydana gelen karşılıklı tartışma sonrası,
Sıdıka Kurak’ın eşi Hüseyin Kurak’a beylik tabancasıyla ateş
ettiği, başkomiserin olay yerinde öldüğü belirtildi.
Çiftin cinayet sırasında evde bulunan 6 ve 7 yaşlarındaki 2
çocuğu, Hüseyin Kurak’ın ailesine teslim edildi. Başkomiserin
cenazesinin, otopsiden sonra Malatya’nın Hekimhan ilçesine
götürülerek toprağa verileceği belirtildi.
"GÖĞÜS VE TIRNAKTA CAN'IN DNA'SI
ÇIKTI"
BAŞLIKLI HABER DİĞER SAYFADA...
TIKLAYIN...
Apartman boşluğunda ölü bulunan Nazlı Erköseoğlu'nun
intihar ettiğini söyleyen cinayet zanlısı Can Paksoy'un
iddialarını, Adli Tıp Kurumu'nun hazırladığı rapor
çürüttü.
Boston Üniversitesi'ni bitiren Nazlı Sinem Erköseoğlu, 28 Eylül'de İstanbul Beyoğlu'ndaki Mithat Paşa Apartmanı'nın havalandırma boşluğunda ölü bulundu. Geceyi, Paksoy Holding'in sahibi Mahmut Paksoy'un küçük oğlu Can Paksoy'la eğlenerek geçirmişti. Ev de, Paksoy'un ağabeyi Mahmut Emre Paksoy'a aitti. Genç kızın intihar mı ettiği, pencereden mi atıldığı netlik kazanmadığı için, Can Paksoy ve Mahmut Emre Paksoy tedbiren tutuklandı. Ancak ağabey kardeş, bir süre önce serbest bırakıldı. Adli Tıp raporu çıkmadan gerçekleşen tahliyeye, Erköseoğlu ailesinin avukatı Rezan Epözdemir tepki gösterdi.
PARMAK İZİ TESPİT EDİLEMEDİ
Soruşturmayı yürüten Beyoğlu Cumhuriyet Başsavcılığı ise, yine Avukat Epözdemir'in talebi üzerine, apartman boşluğuna bakan pencerede Nazlı Sinem Erköseoğlu'nun parmak izlerinin olup olmadığının araştırılmasını istedi. Bu rapor, İstanbul Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği'nin Vücut İzi Geliştirme Laboratuvarı'ndan 5 Kasım'da çıktı. Raporda, pencerede 20 parmak izi bulunduğu, bunlardan 11'inin mukayeseye elverişsiz olduğu bildirildi. Mukayeseye elverişli 9 parmak izinin 7'sinin ise; sağ el orta, sağ el işaret ve sağ el yüzük parmak izi olmak üzere Mahmut Emre Paksoy'a ait olduğu kaydedildi. Rapora göre; düştüğü ya da atıldığı pencerede Nazlı Sinem Erköseoğlu'na ait ise parmak izi tespit edilemedi. Bu durum, intihara kalkışan bir kişinin pencereye tutunmadan kendini nasıl apartman boşluğuna bırakabileceği sorusunu da akla getirdi.
'CİNSEL İLİŞKİ YOK' DEMİŞTİ AMA..
İkinci çelişki ise İstanbul Adli Tıp Kurumu'nun raporuyla ortaya çıktı. Rapor, "Apartmanın dış kapısını bana ağabeyim Emre açtı. Kendimi iyi hissetmediğimi söyleyerek üzerimi çıkartmadan yatağa uzandım. Bir ara Sinem'in de yanıma uzandığını gördüm. Aramızda herhangi bir cinsel birliktelik olmadı. Sızdım, sabah kalktığımda Sinem'i göremedim" diye ifade veren Can Paksoy'u yalanlar nitelikteydi. Nazlı Sinem Erköseoğlu'nun göğüs ve vajina bölgesinden alınan sürüntü örnekleriyle ilgili raporda şöyle denildi: "Göğüs bölgesinden alınan sürüntü örneklerinde Can Paksoy'a ait DNA profillerine rastlandı. Vajina bölgesinden alınan sürüntü örneklerinin ise Paksoy ailesinin soy ağacından olan kişilere ait DNA profilleriyle uyumlu olduğu görüldü."
TIRNAKTAKİ İZ 'DİRENİŞ' İŞARETİ
Rapora göre, Nazlı Sinem Erköseoğlu'nun tırnaklarında da Paksoy ailesinin erkek fertleriyle uyumlu DNA profillerine rastlandı. 10 tırnaktan alınan sürüntülerin 5'inde uyum tespit edildi. Bu durum, Erköseoğlu'nun "direnmiş" olabileceğini düşündürdü. Erköseoğlu'nun ölüm nedeni omur, kaburga ve pelvis bölgesinde çok sayıda kırık ile büyük damar ile iç organ yırtılması sonucu oluşan iç kanama olarak belirtildi. Genç kızın kanında ise 165 miligram alkol tespit edildi. Uyuşturucu madde izine rastlanmadı. Raporda, elastik yapıdaki kızlık zarında yırtılma olmadığı da ifade edildi.
KANDA ALKOL VAR UYUŞTURUCU YOK
Nazlı Sinem Erköseoğlu'nun 165 miligram alkollü olduğu ancak
uyuşturucu almadığı tespit edildi. Kızlık zarı yapısının elastiki
olmasından dolayı cinsel ilişkiye girse bile yırtılmayabileceği
belirtildi.
"TUĞÇE'Yİ AİLESİNDEN ALAN CEP
MESAJI"
BAŞLIKLI HABER DİĞER SAYFADA...
TIKLAYIN...
Hatay'ın Dörtyol İlçesi’nde oturan 48 yaşındaki Şahin
Ünlügiyen, kızı 17 yaşındaki Tuğçe’nin, 13 gün önce 2 kişi
tarafından tehditle kaçırıldığını iddia ederek Cumhuriyet
Savcılığı’na suç duyurusunda bulundu.
İskenderun Lisesi 3’üncü sınıf öğrencisi Tuğçe Ünlügiyen, geçen 23
Kasım’da okula gitmek üzere evden ayrıldı ve bir daha dönmedi. Özel
bir şirkette liman gözetmenliği yapan baba Şahin Ünlügiyen, kızının
okul çıkışında daha önceden kendisini tehdit eden 24 yaşındaki H.Ç.
ile arkadaşı 27 yaşındaki Y.Ç. tarafından bir otomobile zorla
bindirilip kaçırıldığını iddia ederek savcılığa suç duyurusunda
bulundu.
Şahin Ünlügiyen, günlerdir kızından haber alamadığını anlattı.
Ünlügiyen, “7 ay önce H.Ç. ve Y.Ç.’nin kızımla uğraştıklarını
öğrendim. Bu kişilerin iyi insanlar olmadığını öğrenince, kızıma
durumu anlatıp, onlarla görüşmemelerini söyledim. 23 Kasım’da okula
giden kızım eve dönmeyince, durumu savcılığa bildirdim. Kızımın cep
telefonunda Y.Ç. tarafından çekilmiş ‘Eğer seni H.’nin kollarında
görmezsem anneni ve babanı öldüreceğim’ yazılı bir mesaj gördük.
Kızımı bu kişilerin tehdit ederek kaçırdıklarına inanıyorum. Kızım
yaşıyor mu, öldürüldü mü hiç bilmiyorum. Perişan bir haldeyiz.
Kızımın başına bir iş gelmeden bir an önce bulunmasını istiyorum”
dedi.
"ÜVEY KIZINA TECAVÜZE KALKIŞTI
İDDİASI"
BAŞLIKLI HABER DİĞER SAYFADA...
TIKLAYIN...
Samsun'da 52 yaşındaki Sabri K., 5’nci eşi Fatma K.’nın
İlköğretim 7’nci sınıfa giden kızı 12 yaşındaki Ç.K.’ye tecavüze
kalkıştığı iddiasıyla gözaltına alındı.
Olay dün Samsun’un Atakum İlçesi Cumhuriyet Mahallesi’nde meydana
geldi. İşçi emeklisi olan ve hurdacılık yapan Sabri K., eşi Fatma
K.’nın önceki eşinden olan kızı Ç.K.’yı kendi nüfusuna geçirdi.
İddiaya göre Sabri K., Ç.K.’ye oturdukları binanın asansöründe
tecavüz etmek istedi. Üvey babasına direnen küçük kız, asansörden
çıkıp kaçtı.
Ç.K. Atakum’da bir parkta otururken, durumundan şüphelenen devriye
gezen polislere başından geçenleri anlatınca olay ortaya çıktı.
Gözaltına alınan Sabri K., götürüldüğü Atakum İlçe Emniyet
Müdürlüğü’nde suçlamayı kabul etmedi. Olayla ilgili soruşturmanın
sürdüğü belirtildi.